28 Nisan 2016 Perşembe

Tini rakısıyla büyüdük ve yürüdük(2)





Faiz Cebiroğlu


Yürüdük
Yürüyoruz!..

Bedran kardeşim de
Katıldı.
Yürüdük!
Sene mi, 1978'dir.

Antakya'da  sel,
Asi nehri taşmış
Antakya ve Dursunlu da taşmış
Her yer sel.
Sel sel yürüdük.

Yürüdük
Tini rakısıyla
Semaha dönerek
Yürüdük.

Asi nehri taşmış
Faydana karşı yürüdük.
Herkes Kâbe’de  dönerken
Bizler semaha döndük!
Yürüdük.

Yürüdük
Yürüyoruz
Kol kola
Antakya'da
Dursunlu'da
Tüm Liva İskenderun’da.

Fadıl babam seslendi
Faiz mi söylüyor?
Annem cevap verdi:
Faiz, saza ses veriyor.
Ev yankılanıyor:
”Gel gönül çıkalım seyrana doğru
Hakikat ilminden kervana doğru
Yetmişüç kelamda hakkı tutanlar
Yetişir menzile, devrana doğru!”

Faiz söylüyor!
Faiz, saz çalıyor!...
Saza ses veriyor
Ev yankılanıyor.

Yürüdük
Yürüyoruz!

Saz çaldım!
Esad'ın sazını çaldım
Saz ”çaldım” ve saz ”çaldım”
Evimiz soyulmuş
Ben kendimi ÇALDIM!

Hızır Aleyhi Selam'ı çaldım
Herkes kâbede dönerken
Liva İskenderun'u çaldım!

Dursunlu köyünde.
Kireçdağlar kahvesinde.
Herkes Kâbede dönerken
Tini rakıya ve semaha döndük!
Yürüdük!

Tini rakısıyla büyüdük
Antakya
Dursunlu köyünde.
Herkes Kâbede dönerken
Tini rakıya ve semaha döndük!

Yürüdük
Yürüyoruz…



Tini rakısıyla büyüdük ve yürüdük!..





Faiz Cebiroğlu

Tini rakısıyla büyüdük
Antakya
Dursunlu köyünde.
Herkes Kâbede dönerken
Tini rakıya ve semaha döndük!
Antakya
Dursunlu köyünde.

Tini rakısıyla büyüdük
Yürüdük.
Herkes Kâbe'de dönerken
Şavkımızı ve önümüzü
Hızır Aleyhi Selam'a çevirdik.
Yürüdük!

Tini rakısıyla büyüdük
Yürüdük.
Bir elimiz çok acı
Bir elimiz tarihsel.
Hazreti Musa'nın çubuğu
Çınar olmuş
Büyümüş
Şimdi koca Çınar olmuş
Antakya
Dursunlu köyünde.

Fadıl babamın gözleri
Dağlara ağladı.
Annemin gözleri
Zeytinliklere ağladı.
Fadıl babam
Nedime annem
Dağlara ve zeytinliklere ağladılar
Kutsal çınara
 Ve sulara.

Tini rakısıyla büyüdük
Antakya
Dursunlu köyünde.
Herkes Kâbe'de dönerken
Bizler
Tini rakıyla semaha döndük.

Kâbede insanlar dönerken
Semaha dönüyor
Dursunlu köyü.

Dursunlu köyü
Fadıl babam.
Salim ve Murşit amcam
Ve de anaların anası
Nedime anam.

Tini rakısıyla büyüdük
Antakya
Dursunlu köyünde.
Ve hepbir ağızdan
Yakardık:
Dursunluya,
Hazreti Musa'ya
ve
Hızır Aleyhi Selam'a.
”Bizlerin Kâbesi insandır / Kur'an da kurtaranda!”
Yakardık.

Tini rakısıyla büyüdük
Yürüdük.
Herkes Kâbede dönerken
Tini rakıya ve semaha döndük!
---
(*) Tini : Arapça'da incir oluyor. Tini rakı: İncir rakısı, demektir.




24 Nisan 2016 Pazar

Yazışmalar (1) Türkleşmiş Araplar...




 Türkleşmiş Araplar...

Faiz Cebiroğlu
faizce@hotmail.com

Mihrac Ural'ın ölümünden(!) sonra kendisiyle yazıştım. Yazışmalarda dikkatimi çeken nokta: ” Türkleşmiş Araplardan” en fazla üzüntü duymasıydı. Mihrac, haklıdır, ben de bu tür insanlardan(!) hem üzüntü,  hem de utanç duydum ve  duymaktayım. Kafam formüllere yatmaz ama gene sormak zorundayım: Yarı Türk, yarı Arap, eşittir ne oluyor? Bunun cevabını, uzmanlara bırakıyorum. Ama ben de, bir pedagog olarak söyleyeceklerim vardır: Türkleşmiş Arap, tam Türkleş-me-miş-se, ortada bir ”kusur” var demektir. Nedir?

Her insanın kimliği vardır. Olması gerekiyor. Kimliksiz insan var mı?

Sömürgeci ve ilhakçı ülkelerde vardır. Türkiye'de ve Orta-doğu'da vardır.

Sömürgeci ve ilhakçı ülkelerde insanlar, kendi kimliklerini tanımadan ve bilmeden, hakim olan ülkelerin kimliklerine ”kurban” oluyorlar. Yani ”yarı” kimlikli(!) oluyorlar. Türkleşmiş Arap, Türkleşmiş Kürd ve de Türkleşmiş Ermeni bu çerçevede duruyor.

Kafam formüllere yatmaz ama bu ne demektir?

Yarı yerli, yarı sömürgeci ve ilhakçı eşittir: kimliksiz insan olmak demektir!

Mihrac Ural'ın ölümünden(!) sonra yazıştım: ”Faiz, böylesi Türkleşmiş Araplardan  tiksiniyorum.” dedi.

Katılıyorum.

Örnek mi, çoktur.

Kendisi de biliyor ama bir Etyen Mahçupyan'da var. Mahçup'un mahçup bir tarafı da yoktur. Kalmadı... Başkaları da vardır.

Mihrac Hocanın söylediklerini dillendirmek istedim. Her tarafımız puşt zülası, demek istedim.

Türkleşmiş Arap, Türkleşmiş Kürd ve Türkleşmiş Ermeni!

Her tarafımız kimliksizlik demek istedim.

Ezilen ve ilhak edilen halklara, kimliğinize sahip çıkın, demek istedim.

Kafam, formüllere yatmaz: yarı Türk, yarı etnik eşittir: kimliksizliktir demek istedim!

Mir ile yazışmalarımız devam edecektir....



8 Nisan 2016 Cuma

Mihrac Ural muamması devam ediyor.






Sevra Kurtuluş
sevra.kurtulus@gmail.com


Mihrac Ural muamması devam ediyor. Mihrac Ural'ın ”Mukaveme Suriyyi (Suriye Direnişi) örgütünden gelen çelişkili ve birbirini tutmaz açıklamalar, Mihrac'ın, Suriye'de mi? Suriye dışında mı? Olduğu muammasını devam ettiriyor.  Örgütten yapılan açıklamalar, Mihrac Ural'ın nerede olduğu ve kendisine ne olduğunu bilmediklerini gösteriyor.

Mukaveme Suriyyi (Suriye Direnişi) örgütü, ilk açıklamalarında: ”27 Mart'tan beri liderimiz Mihrac Ural ile olan irtibatlarımız kesilmiş bulunmaktadır. Nerede olduğunu, ölüp- ölmediyini kesin bilmediklerini ama öldüğünü teyit edecek hiç bir delilin olmadığını” yazıyorlardı.

İkinci basın açıklamalarında, Mihrac adına yazılmış bir beyanat var: ” Beyt Hileybiyi’de Mukaveme Suriyyi güçleri başında bölgeyi özgürleştirirken düştüğüm pusuda yaralı düştüm.
Hala Lazkiye kırsalını Suriye ordusuyla birlikte tutan Mukaveme Suriyyi güçleri, savaşı sonuna kadar sürdürerek bu direnişi zaferle taçlandırmaya ant içmiştir; şehit üzerine şehit 75 yiğidimi yüzlerce yaralımla ben de bir şehit projesi olarak bu savaşın başında yürüyorum...” Mihrac Ural / 4 Nisan 2016

Bu iki açıklamadan  sonra, Mihrac Ural, Twitter hesabından: "Yalan ve kurgularinizin sevincini kursaginizda birakacagim Inanciniz yalan ahlaksizsiniz. Lagimsiniz. MIT in satilmis canileri olduremediniz" diye yazdı. Ama nedense, Mihrac Ural'ın yazmış olduğu bu tweet silinip yerine, Mukaveme Suriyyi açıklaması konmuş:

”Hiç bir dost kaygıya kapılmasın,  uygun koşulda açıklama yapılacaktır”

Mihrac'ın twitter hesabında duran bu twetten sonra, bugün Mukaveme Suriyyi ( Suriye Direnişi) İki cümlelik Arapça ve 3. açıklamasını yapmış; açıklamanın özü şu: ”Liderimiz Ali Keyyali'nin nerede olduğunu bilmiyoruz. Hem Suriye'de hem de  Suriye dışında... liderimizin mekanını tespit etmek için uğraşıyoruz. Saklandığı yeri, tespit eder etmez,  onu kurtarmak ve özgürleştirmek için herşeyi yapacağız. Ali Keyyali, yolumuzu aydınlatıyor. Hepimiz Ali Keyyali'yiz! Suriye diz çökmez” 8 Nisan 2016

Direnişçi bir örgütün, liderleri hakkında,  böylesi  çelişkili açıklamalarda bulunması gerçekten düşündürücüdür.

Geriye şu sorular  kalıyor: Mihrac Ural nerede? Mihrac Ural'a ne oldu?
Soruların yanıtlarını zamana ve tarihe bırakıyoruz.

Tek temennimiz ve umudumuz, Mihrac Ural'ın hayatta olmasıdır.

3 Nisan 2016 Pazar

Mihrac Ural'a ne oldu?





Sevra Kurtuluş

Suriye Mukavemeti ve Liva İskenderun Halk Kurtuluş Cephesi lideri Ali Keyyali ( Mihrac Ural ) 'ye ne oldu? Hâlâ gizemini koruyor. 27 Mart'tan beri kendisinden haber alınamayan Mihrac Ural ile her türlü bağlantılar da kesilmiş bulunmaktadır. Değişik medyalarda ve özellikle Selefi ve Recepçi Türk basınında Mihrac Ural'ın öldurüldüğüne dair sürekli haberler verilmektedir. Mukaveme Cephesinden ise bu haberlere itibar edilmemesi gerektiği yönünde açıklama geldi. Ama Mukaveme Suriye örgütü, ve arkadaşları Mihrac Ural'a ne oldu, nereye kaybuldu? Bilmemesi çok ilginçtir. Acaba Mihrac Ural, Özel Harp Dairesi ile Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından pusu kurulup, Türkiye'ye kaçırılmış olabilir mi? Tüm bu sorular ve gizem sürerken, dün (1 Nisan 2016) Mukaveme Suriye örgütü beş satırlık Arapça bir beyanat verdi:(*)

Suriye Mukavemeti – Liva İskenderun Halk Kurtuluş Cephesi
1 Nisan 2016

Ali öğretmen, Suriye Mukavemeti liderinin şehid edildiyine dair değişik basınlarda haberler yazıldı. Ama Ali Keyyali'nin şehid edildiyine dair hiç bir delil, kanıt göstermemektedirler. Basında çıkan Ali Keyyali (Mihrac Ural) şehid oldu spekülasyonlarına karşı aşağıdaki açıklamayı yapıyoruz:

- 27 Mart 2016'dan şu ana kadar Mukaveme Suriyye lideri Ali Keyyali'den herhangi bir haber alamamaktayız. Onunla olan iletişim kanalları da kapanmış bulunmaktadır.

- Mukaveme Suriyye Cephesi dün olduğu gibi, bugün de Suriye Ordusu ile birlikte, tüm cephelerde selefici ve yeni-Osmanlıcı teröristlere karşı mücadelesini sürdürüyor ve sürdürecektir.

- Mukaveme Suriye Cephesi lideri Ali Keyyali'nin belirttiği gibi, ”Liva İskenderun ezelden beri Suriye topraklarıdır ve Suriye toprakları olarak kalacaktır.”

- Liderimiz Ali Keyyali'nin kaybolmasında yeni-Osmanlıcı diktatör Erdoğan'ın parmağı olduğu kanıtlanırsa, Örgüt olarak buna yönelik cevabımız çok sert olacaktır.

- Ali Keyyali, Suriye Mukavemetidir. Suriye Mukavemeti savaçılarının hepsi Ali Keyyali'dir.

- Suriye diz çökmez!”