Türkiye’de burjuvazi arasındaki kavga büyüyor. Kavga, bir yandan emperyalizmin açık desteğini alan iktidardaki ”islamcı” AKP ile, diğer yandan kendilerini ulusalcı(!) olduklarını iddia eden ve ”Ergenekon” adı altında örgütlenen, asker, sivil, sağcı – solcu(!) faşist nasyonal devletten yana güçler arasındadır. Epeydir, birbirlerine üstünlük sağlamak için uğraştılar. Uğraşıyorlar.
Herkes soruyor: ne olacak?
Bu kavgada kim galip gelir?
Kim galip gelirse gelsin, her ikisi de lanetlidir!
Her iki kesimi de lanetliyoruz!Her iki kesim, ezilenler için ölümcüldür.
Allahçı AKP, uluslararası emperyalizmin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de açık desteğini almış durumdadır. (Zaten, Meclis’ten geçen ”Açık Savaş Tezkeresi” ve daha sonra başlatılan ”Türban” tartışmaları bunun açık örneğiydi) Bu güçlere sırtını dayayan AKP, üstün gelmesi için elinden geleni yapıyor; ”Ergenekon” çetelerine yönelik gözaltı ve tutuklamaları yoğunlaştırmış bulunuyor.
Biz sosyalist devrimciler olarak; bu duruma ilişkin tutumuz nedir, ne olmalıdır?
Yukarda yazdık: Her iki kesim ölümcüldür!
Her iki kesim, veba ile kolera gibi, ölümcüldür!
Sosyalist devrimci olmak, sağlıklı olmak ve bunlardan uzak olmak demektir!
Önemli olan sağlığı seçmektir. Sağlığı seçmek, bu lanetli iki kesime karşı saf tutmak demektir.
Eylemsel Yetke blogu, hem sağlığı, hem de safını tutuyor; veba ile koleraya hayır diyor!
Eylemsel Yetke blogu, bu ölümcül iki kesime karşı, Kürt dinamizmi ile bütüleşmeyi ve orada SAF TUTMAYI öneriyor!..
8 Temmuz 2008
