15 Ağustos 2008 Cuma

AÇIKLAMA (2)

İnsanları ”anlamaya” çalışıyoruz. İnsanları ”görmeye” çalışıyoruz. İnsanları ”yorumlamaya” çalışıyoruz. Teoridir. Eylemsel Yetke, budur. Teori ve pratik içindir. Umuttur. Umudun sesidir.

Umudun sesi, ezilenlerin ezenlere karşı yükselttiği ses demektir. İşte Eylemsel Yetke bu felsefeyle Anadolu halklarını, bizi ezenlere karşı birleştirme yolunda oluşan bir mıknatıs olma iddiasında olan ve buna ”hizmet” eden bir blog oluyor. Ahlaktır. Yeni bir ahlaktır.

Eylemsel Yetke, özgür olma yolunda mücadele edenlerin hem ahlakı, hem de sesidir.

Bunu ”çekemeyenler” vardır. Başta devlet!

Devlet; bu yüzden, Mit’i, it'i, Jitem, Ergenekon ve değişik isimlerle gizlenmiş vurucu güçlerini bizlere, ezilen Anadolu halklarına salıyor. Medya alanında da, gazete, dergi, site ve bloglarımızı çökertmek için herşeyi yapıyor. Bu anlaşılır, bir durumdır. Kavgadır. Devletin bizlere karşı açmış olduğu bu kavdagan kaçmak yok. Kavgada bizler de ”varız!” Nazım Hikmet yıllar öncesinde yazmıştı:

”Burjuvazi bizleri kavgaya davet etti / davetleri kabulümüzdür!”


Evet herkes kendi tutumunu belirliyor. Bunu da dikkate almak gerekir. Alıyoruz.

Devletin ”Özel Savaş Kurumları” bunu anlamış olacaklar ki, ”eskiden adları solcuya bulaşmış insanları", yanlarına birer ”koltuk değnekçisi” olarak alıyor. Onları bizlere; yani Kürt, Arap, Ermeni ve tüm zengin Anadolu halklarına karşı kullanıyor.

Devletin bu seçimi ”tesadüfi” değildir!

Devlet, hep ”itirafçıları” seçer.

Devlet, Türkiye’de oldum olası, hep ”itirafçıları” birer koltuk değneği olarak seçiyor. Kullandı. Kullanıyor.

Bu tesedüfï değildir. Devlet te biliyor; itirafçı demek, daha önceki ve birlikte yürüdüğü arkadaşlarına karşı “düşmanlık” ve “kin” duymak, demektir. Bu, itirafçı olmanın küçük bir tanımı oluyor. Yani şudur: İtirafçılık kendini ve daha önce sahip olduğu “kimliği” reddetmek demektir!

Bu, budur. Ama şu da var: Eylemsel Yetke’ye saldıranlar, ne utanc verici, hep ”itirafçılardan” çıkıyor. İnsanlıktan çıkmışlar… İtirafçı olmayan herkese saldırıyorlar… Ne tür bir insan olduklarını gösteriyorlar. Kusuyorlar.

Eylemsel Yetke bunları biliyor ve bu devlet yanlısı itirafçıları tanıyor. Bunlar denizin orta yerlerindeler, tutunacak dalları kalmamış ama ”çırpındıkça” batıyorlar!

Batsınlar. Batacaklar.

Bizler, özgür olmak isteyen halklardan yanayız. Yani, Kürt, Arap. Ermeni, Laz, Zaza ve tüm ezilen Anadolu halkların dillerinden ve kültürlerinden yanayız. Kavgamız bunun içindir.

Eylemsel Yetke, bu ahlaki felsefeyle yoluna devam ediyor, edecektir.

Eylemsel Yetke, ahlaksızları ahlaksızlariyla başbaşa bırakarak, yoluna devam ediyor edecektir...

Yolumuz açık olsun. Yolumuz açık olacak!..


Eylemsel Yetke blog çalışanları:

Fadıl Ölmez, Ali Emin İleri, Sevra Kurtuluş, Faiz Cebiroğlu, Demir Bilgin.

Hiç yorum yok: