17 Aralık 2010 Cuma

TERBİYE!




Wikileaks’in yayınladığı belgeleri engellemek için ABD’nin ve diğer gelişmiş/gelişmemiş ülkelerin-nerdeyse tümü(nün)-baskılarını (operasyonlarını) görüyoruz. Devletlerin (ABD’ce kayda girmiş) tüm sırlarını ortaya dökerek, insanlığa devletin baskıcı ve vahşi (acımasız) yüzünü gösteren Wikileaks daha iyi, adil ve barışçı bir dünya için yayınlarını sürdürebilmelidir. Kent-endüstri(yalizm)-devlet-iktidar oluşumunun nasıl doğal topluma, alternatif yaşama (kır, dağ, nehir, köy-tarım toplulukları vb.) baskı yaptığını göstermesi açısından 251 bin belgenin yayınlanmasında yarar vardır. İnançların, etnik kültürel yapıların, ezilenlerin, kadın ve gençlerin devletler tarafından nasıl terbiye edildiğini göstermesi açısından bu belgelerin yayınlanması desteklenmelidir. Toplumsal doğanın tahribini, ekolojik bakışın yok edildiğini ve emperyal devlet baskılarını gözler önüne serdiğini göstermesi açısından önemlidir. Ama devletlerin (tümden ve ailece) Wikileaks’i terbiye etmek gibi bir tavrın ve dayanışmanın içine girdiğini görüyoruz. Kime ne zararı var Wikileaks’in: Kendi halinde dünya yurttaşlarına, öğrenciye, kadına, yazara, aydına, entelektüele? Devletleri ele geçiren bir avuç politikacı (kurnaz adam), tekel, finans sahibinden başka kime ne zararı var? Diktatör, kurnaz yönetici, bürokrat, asker ve siyasetçiden başka?

Ve Türkiye’de öğrencileri döven bir polis var. Ve bu döv(dürt)meyi destekleyen bir AKP hükümeti. Yani demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü adına öğrencileri copla terbiye eden bir hükümet. Öğrencilerin polis tarafından vahşice dövülmesi; onları yerlerde öldüresiye ezmek, hamile bir öğrencinin bebeğini düşür(t)mek terbiye adına (Başbakanca) olumlanıyor. Ne terbiyeli insanlarmışız(!?) Ve ilginçtir, MHP lideri Devlet Bahçeli bu dövme olayında solcu gençlere sahip çıkmıştır. Sizden daha az demokrat olan CHP dahi demokrasi dersi vermiştir. Ya siz Başbakan, nasıl oluyor da sizden daha az demokrat olan bu muhalefet liderlerinin aksine bu vahşeti savunabildiniz? Siz değişmediniz mi yoksa? Halk size oy veriyor, çünkü diğerleri sizden de beter! Çünkü halk bu polisi, bu orduyu tanıdı, bu devleti de! Ve siz de faşizmin Allah’ına oynuyorsunuz Başbakan?

Ve etki, tepkiyi doğurdu: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde öğrenciler CHP’li Süheyl Batum ve AKP’li Burhan Kuzu’yu protesto ettiler. Kuzu’ya atılan yumurtalar ona adeta yumurta banyosu yaptırdı. Öğrenciler bu iki anayasa profesörünü dinlemek istemedi. Ve Başbakan öğrencilere tehditvari bir açıklama yaptı, medyayı suçladı. SBF’deki protestoyu yapan öğrencilere operasyon yaparsanız neyi çözeceksiniz? Bu ülkenin geleceği olacak öğrencilere-cop ve biber gazı dışında(!)-vereceğiniz bir mutluluk var mıdır?

Bir Kör Halef vardı. Köyün kızları sadece onun önünde oynarlardı. Çünkü köyün tek genci bir gözü kör olan Halef’ti. Düğünlerde oynuyor, tozuyordu. Köydeki kızların gözdesi Kör Halef’ti. Hatta Kör Halef’in önünde oynamak için kızlar kavga ederdi, paylaşamazlardı onu. Ve o köyde kutsal kabul edilen bir ziyaret (türbe, yatır) vardı. Günler geçti: Ziyaret’te yılda bir gün verilen ziyafete (adak’a) Halef te gitti. Gençler çoktular, diğer bölgelerden gelmişlerdi. Köyün kızları bu kez diğer bölgelerden gelen gençlerin önünde oynuyorlardı. Halef kızlara çok kızdı: “Babanızın bilmem nesine ne edeyim!” Kızların yanıtı ise farklı oldu: “Köro, kim senin önünde oynayacak? Mahrumiyetten senin önünde oynuyorduk Mahrumo!” [Köro ve Mahrumo kelimelerini Kürtçe konuşan kızlar için kör ve mahrum anlamlarında kullandım. Öyküdeki kızların bu kelimelerinde (kullanımlarında) alaycılık ve küçümseme vardır.] İşte bizim meselemiz de öyle: Millet mahrumiyetten (yokluktan) Erdoğan’a oy veriyor. Köydeki tek genç erkek olan Halef gibi(dir). Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğüne inanmış siyasi partiler olduğunda durum değişecektir. İstanbul polisini olumlayan Erdoğan’ın kızgınlığı Halef’inkiyle benzemektedir. Kendisi gibi düşünmeyen gençlere olan bir kızgınlıktır. Tüm dünya devletleri ve yönetim oligarşileri de Wikileaks’ e tüm gizli sırları ortaya döküyor diye kızıyorlar. O halde tüm mazlumlar, solcular, Müslümanlar, kızlar, erkekler, Kürtler terbiye edilmelidir! Merak etmeyin: Terbiyeli çocuklarız!

Hiç yorum yok: