Yener Orkunoğlu
y.orkunoglu@googlemail.com
Lenin 7. Bölüm(1)
1905 DEVRİMİ
Çarlık Rejimi, Rusya’da biriken ekonomik ve politik sorunlardan dikkati başka yönlere saptırmak için, Japonya ile aralarındaki çelişkiyi derinleştirmeye çalışıyordu. Ama Japonya, Çarlık hükümetinin savaş ilan etmesine zaman bırakmadan savaşı başlattı. Ocak 1904 yılında Arthur Kalesi’ne saldırdı. Çar, Japonya’nın saldırısının Rus halkında milliyetçiliği yükselteceğini zannediyor ve milliyetçiliğin halkın yaşadığı sıkıntıları unutturacağını düşünüyordu. Çarlık hükümetin başbakanı Plehwe şöyle diyordu: ‘Devrimin akışını durdurmak için, küçük bir zafere ihtiyacımız var.’
Rus-Japon savaşı karşısında Lenin’in tutumunu bizim ‘ulusal solcularımızın’ anlaması mümkün değildir. Çünkü Lenin, Rus-Japon savaşında, Çarlık Rusya’sının yenik düşmesinden yanaydı. Çarlık Rusya’sının yenilgisinin yararlı olacağı, Çarlığı zayıflatacağı ve devrimi güçlendireceği düşüncesindeydi.
1914 yılında Avrupa’daki işçi partilerinin çoğu her sosyalistin kendi vatanını savunmasını ileri sürüyorlardı. Lenin, ‘Vatan Savunması’ altında, emperyalist savaşı onaylayanlara karşı şunu diyordu: Ancak sosyalist devrimi gerçekleştiren bir ülkede ‘vatan savunulmasından’ bahsedilebilir. Ne var ki, Bolşevikler içinde de burjuva ideolojisinden tamamen kurtulamayan insanlar vardı. Bu tip Bolşevikler kendi hükümetlerinin yenilgisini içlerine sindiremiyorlardı.
Nihayet Rus-Japon savaşı (1904) Rusya’nın yenilgisiyle sonuçlanır. Rusya’nın yenilgisi, bir tarafta Çarlık rejiminin iç ve dıştaki prestij ve otoritesini sarsarken, diğer tarafta işçilerin ve köylülerin ekonomik durumlarının kötüleşmesi sonucunu doğurur. Bu durum ise, özellikle işçilerin protestolarına zemin hazırlar. Lenin, ‘Port Arthur kalesinin düşüşü, Çarlık rejiminin çöküşünün başlangıcıdır’ diyordu
Çar, savaşın yükselen devrimci hareketi gerileteceğini zannediyordu. Ama tersi oldu. Yenilgi devrimci hareketin yükselmesine neden oldu. Çar ordularının uğradığı yenilgi, geniş halk yığınlarının gözünde Çarlık rejiminin çürük olduğunu gösterdi. Savaş nedeniyle halkın durumu kötüleşti. Kötüleşen bu durum karşısında işçiler tepki göstermeye başladılar. Aralık 1904 yılında Petersburg kentinde bir makine fabrikasında başlayan grev kıvılcım etkisi yaptı. Şehirdeki diğer fabrikalar greve destek verdiler. Öyle ki Petersburg kentinde grev yapan işçilerin sayısı 80 bini buldu. İşçi dernekleri bir araya gelerek 22 Ocak 1905 yılında 200.000 işçiyi kapsayan bir gösteri yaptılar. İşçi derneklerini Çarlık yanlısı sendikal örgütlenme önderlerinden ve gizli polisin ajanı olan Papaz Gapon yönetti. Gapon önderliğindeki barışçıl bir işçi gösterisi düzenleyen işçiler taleplerini Çara iletmek üzere Kışlık Saray önüne geldiler. İşçilerin sorunlarını ve şikayetlerini Çarın dinleyeceği ve halledeceğini ümit ettiler. Ne var ki, Çarın askerleri barışçıl gösteride bulunan işçilere ateş açtılar. 1000’e yakın işçi öldü. Gapon bile gelişen olaylardan sonra şaşkınlık yaşadı: ‘Artık Çarımız Yok’ diye bağıracaktı. Böylece Otokratik çarlık rejimi, ilk büyük çatlağını 1905 yılında yaşadı.
Kanlı Pazar olarak adlandırılacak bu olay çok geniş bir alanda yankılandı. Tüm Rusya’da Çarlık rejimine karşı eylemler ve grevler yapıldı. Kanlı Pazar Rusya’da başlayan devrimin başlangıcı oldu. Şehirlerde kapitalizmin, köylerde ise yarı-feodal üretim ilişkilerinin egemen olduğu Çarlık Rusya’sında topraktan yoksun olan köylüler ve sendikal ve politik haklardan yoksun işçiler harekete geçtiler.
Kanlı Pazar olayından sonra, işçilerin mücadelesi ekonomik talepleri aşarak, politik bir nitelik almaya başladı. Devrimci hareketin yükselmesi ve işçilerin mücadelesi partinin önüne görevler koyuyordu. Örgütsel vb. gibi sorunların yanında, ivedi politik sorunlara cevap vermek için 1905 yılında Nisan ayında III. Kongre Londra’da toplandı. III Kongre, İttifaklar sorunu, Geçici Hükümet, Silahlı Ayaklanma gibi konuları ele alır. Rusya’da devrim patlak verirken, Bolşevikler ve Menşevikler arasında yaşanan tartışmalar şunu gösterir: Ayrılık sadece örgütsel konularda değil, devrimin karakteri, devrimdeki ittifaklar, vb. gibi politik konularda da görüş farklılıkları ortaya çıkar. Bu durum ise Bolşevikler ve Menşevikler arasındaki ayrılığı daha da derinleştiriyordu.
III. Kongre’ye katılmayı reddeden Menşevikler bir Konferans düzenleyerek, Rusya’daki burjuva-demokratik devrimde izlenmesi gereken politik taktikler, ittifaklar, geçici hükümet vb. konuları tartışarak karara bağlarlar.
Menşevikler şu görüşü ileri sürüyorlardı: Rusya’da devrimin karakteri, burjuva-demokratik devrimdir. Böylesi bir devrimin önderi -Marx’ın da belirttiği gibi- burjuvazidir. Proletarya, burjuvaziyi şu alternatif ile karşı karşıya bırakmalı: Burjuvazi, ya geriye ve yahut da ileri doğru gidecektir; yani çarlık monarşisinin baskısı altında kalacaktır, yada işçi sınıfı ile birlikte çarlık monarşisini yıkarak, ileri doğru gidecektir. Dolayısıyla proletaryaya düşen görev, liberal burjuvaziyi desteklemek ve sosyal dönüşümleri içerecek bir şekilde burjuva anayasasını genişletmektir. .Devrim bir burjuvaziyi iktidar getirecektir. İşçi sınıfı burjuvazi hükümetinde yer almamalı.
Burjuva devrimi burjuva toplumun tümünün çıkarına olan değişiklikleri amaçlar. Çarlık hükümetinin, burjuvazi ile proletaryayı bölememesi proletaryanın çıkarınadır. Dolayısıyla, proletarya liberal burjuvazi ile ittifak kurmalı. Ama liberal burjuvaziyi ürkütmemek gerekir. Çünkü eğer liberal burjuvazi ürkerek devrime sırt çevirirse, burjuva demokratik-devrim zayıflayabilir. Karakteri itibariyle burjuva-demokratik devrimine önderlik edecek olan burjuvazidir. Burjuvazi, kapitalizmi geliştirir, demokratik bir kapitalist gelişmeye yol açar. Gelişen kapitalizm koşulları altında işçi sınıfı da Batı’da olduğu sosyalizm uğruna mücadeleyi yürütmeli. Menşevikler, burjuva devriminde proletaryanın yalnız kalmamasını istiyorlardı. Bu nedenle burjuvazi ile ittifakı savunuyorlardı. Ama onlar Lenin’in dediği gibi ‘ama bir şeyi unutuyorlar... önemsiz bir şeyi... köylülüğü!’
Lenin ve Bolşevikler ise şu görüşü savunuyorlardı: Evet, Rusya’daki burjuva-demokratik devrim, diğer burjuva devrimleri gibi kapitalizmin çerçevesini aşmayan bir devrimdir. Ama Rusya’nın burjuvazisi hem zayıftır, hem de ürkektir. Burjuva Devrimi sonuna kadar götürme yeteneğinde değildir, ayrıca işçilere karşı Çarlık rejimine bir kamçı olarak ihtiyacı vardır. Burjuvazinin burjuva devriminin tam zaferinden çıkarı yoktur. Liberal burjuvazi, anayasal bir monarşi temelinde Çarlık rejimi ile uzlaşarak devrimi satmaya hazırdır. Dolayısıyla işçi sınıfı burjuvazi ile birlikte değil, köylülükle beraber devrimi yürütmeli. Devrimdeki işçi-köylü ittifakı, ‘İşçi ve köylülerin Demokratik Diktatörlüğü’ne götürmeli.
Lenin önemli eserlerinden biri İki Taktik (Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği) adlı kitabıdır. III. Kongreden iki ay sonra yazılan bu kitap, Rusya”da yaklaşmakta olan demokratik devrim konusundaki Bolşevikler ile Menşevikler arasındaki görüş farklılıklarını içerir. Lenin bu eserinde demokratik devrimde ittifaklar konusunda alışılagelmiş ittifak anlayışlarından farklı bir anlayışı öne sürer. Lenin’in Rusya’daki burjuva demokratik devrim için önerdiği işçi-köylü ittifaklar politikası ve taktiği yeni bir düşünce idi. O zamana kadarki Marksizmin silah deposunda bulunan ittifak politikasından, taktik tezlerinden farklı bir tezdi. Daha önceleri burjuva devrimlerinde öncülük rolü burjuvazideydi. Örneğin Batı’da daha önceki burjuva devrimlerinde burjuvazi öncü güçtü. Proletarya ve köylülük de burjuvazinin yedek gücü görevini görüyordu. Kendini şablonlarla sınırlamayan Lenin, yeni tarihsel koşulların oluştuğunu ileri sürerek, burjuva devriminde proletaryanın öncü güç olmasını ve köylülükle birlikte eski düzeni yıkmasını savunur.
Lenin’e göre zafere ulaşan bir ayaklanma sonucu, işçiler ve köylüler feodal düzenin kökünü kazıyarak, tüm halkı temsil edecek bir meclis toplayarak, geçici bir hükümet kurabilir. İşçi sınıfı partisi de uygun koşullarda geçici hükümete katılmakta çekinmemeli. ‘Demokratik Diktatörlük’ Rusya’da Ortaçağ’a ve feodalizme ait olan her şeyi silip süpürmeli ve Amariken tipi bir kapitalizmi geliştirmeli. Proletarya, bu koşullarda kendini örgütleyecek ve politik bakımdan bilinçlenebilecektir. Bu durum işçi sınıfının sosyalizm uğruna mücadele yeni olanaklar sunacaktır.
Şöyle diyordu Lenin:
'Demokratik devrim, niteliği bakımından burjuvadır. (…) Ama biz Marksistler, proletarya ve köylülük için gerçek özgürlüğe giden yolun, burjuva özgürlüğü ve burjuva ilerlemesinin yolundan başka bir yol olmadığını ve olmayacağını bilmeliyiz.Unutmamalıyız ki, bugün sosyalizmi yakınlaştırmada, eksiksiz siyasal özgürlükten, demokratik bir cumhuriyetten, proletaryanın ve köylülüğün devrimci demokratik diktatörlüğünden başka bir araç yoktur ve olamaz da.’
‘Proletaryanın ve köylülüğün devrimci demokratik. Diktatörlüğü’ sloganına karşı itiraz ediliyordu. Bu itirazlardan biri şöyleydi: Bu diktatörlük, proletarya ve köylülük arasında tek bir iradeyi varsaymaktadır. Oysa proletarya ve küçük burjuvazinin tek bir iradesinden bahsedilemez.
Lenin’e göre bu itirazı yapanlar kafa karışıklığı içinde olanlardır. Çünkü bunlar demokratik devrim ile sosyalist devrimi birbirine karıştırıyorlar. Evet, sosyalist devrimde proletarya ve küçük burjuva arasında tek iradeden bahsedilmez, ama demokratik devrimde tek bir iradeden bahsetmek mümkündür. Lenin itiraza karşı şunları söyler:
‘Bu itiraz "bir tek irade" teriminin soyut, "metafizik" bir yorumuna dayandığından ötürü temelsizdir. "Bir tek irade" bir konu üzerinde sağlanırken bir başka konu üzerinde sağlanamayabilir. Sosyalizm sorunlarında ve sosyalizm için savaşımda birliğin bulunmayışı, demokrasi sorunlarında ve cumhuriyet için savaşımda iradenin tekliğini engellemez. Bunu unutmak, demokratik devrimle sosyalist devrim arasındaki mantıksal ve tarihsel farklılığı unutmak demek olur. Bunu unutmak, demokratik devrimin tüm halkın devrimi olması özelliğini unutmak demek olur: eğer bu devrim "tüm halkın" ise, bu demektir ki, bu devrimde tüm halkın gereksinmelerini ye istemlerini karşıladığı kadarıyla, kesin bir "irade birliği" vardır. Demokratçılığın sınırlarının ötesinde, proletaryanın ve köylü burjuvazisinin bir tek iradesinden söz edilemez.’
Rusya’daki burjuva demokrat devrim konusunda Troçki ve Parvus’un savunduğu ‘Sürekli Devrim’ teorisine değinmek gerekir. Troçki şu görüşü savunuyordu: Demokratik Devrimin tam başarısı, ancak Proletarya Diktatörlüğü altında mümkündür. Proletarya Diktatörlüğünü kuran işçi sınıfı ise, yalnıza demokratik devrimin görevleriyle yetinemez, aynı zamanda sosyal dönüşümleri, bir başka deyişle sosyalist tedbirler de almak zorundadır. Troçki, proletarya diktatörlüğünden, proleter rejimden, proleter hükümetten bahsediyordu. Lenin, köylülüğü ürküteceği ve onu liberal burjuvazinin kucağına iteceği kaygısıyla Troçki’nin İşçi Hükümeti önerisini doğru bulmaz. Çünkü Troçki’nın önerisi hem var olan gerçekliği dikkate almaz, hem de işçi-köylü ittifakının alacağı biçimi önceden saptamaya çalışır. Oysa Lenin, işçi-köylü ittifakının alacağı politik biçimi önceden saptamaktan ve bu politik biçimi sınırlamaktan kaçınır. Rusya gerçekliğinde işçi-köylü ittifakının çeşitli biçimler alabileceği düşüncesinden hareket eder.
Troçki yıllar sonra şunları yazacaktı: “Rus devrimi, burjuva liberalizminin politikası tüm kapsamıyla hükümet etme yeteneğini sergileme fırsatı bulmadan önce, iktidarın proletaryaya geçebileceği (ve başarılı bir devrimde geçmesi gereken) koşulları yaratıyor.’ (...) ‘Köylülüğün en temel devrimci çıkarlarının kaderi ... tüm devrimin kaderi ile, yani proletaryanın kaderi ile kenetlenmiştir. Proletarya bir kez iktidara geldiğinde köylülüğün önünde kurtarıcı sınıf olarak ortaya çıkacaktır.’ (...) “Proletarya hükümete, ulusun devrimci temsilcisi olarak, serflik barbarlığına ve mutlakiyete karşı mücadelede halkın onaylanmış önderi olarak giriyor.” (...) “Proleter rejim, daha baştan, Rusya nüfusunun muazzam kitlelerinin yazgısı sorununun bağlı olduğu tarım sorununu üstlenmek zorunda kalacaktı.’
Troçki’nin 1905 devrimi sonrası Rus Devrimi’nin gelişimi konusunda öngörüsü 1917 yılında doğrulanmıştır. 1917 Nisan Tezleri’nde Lenin, daha önceki görüşünden farklı bir anlayışa ulaşır. 1917 Nisan Tezleri, Lenin ve Troçki arasındaki iktidarın işçi sınıfına geçmesi, proletarya Diktatörlüğü konusunda hemen hemen ortak bir anlayışı savunurlar. Bazı yazarlar, ‘Troçki’nin örgütlenme konusunda Leninst, Lenin’in de devrim konusunda Troçkist olduğunu’ ileri sürerler. Bu görüşün kısmı bir doğruluk payı vardır. Ama bu Troçki’nin 1905-1917 yılları arasında izlediği ittifaklar politikasının doğru olduğu anlamına gelmez. Troçki, 1905’li yıllardaki Rusya’nın gerçekliğini dikkate alarak bir politika izlemekten ziyade, belirli bir şemadan hareket eder.
Bu şemanın üç temel unsuru şunlardı:1-) Tarihte, köylülük bağımsız bir rol oynayamamıştır. Köylülük ayaklanabilir, ama ayaklanmasına bilinçli bir ifade verme yeteneğinde değildir. Onun bir öndere ihtiyacı vardır; 2-) Burjuvazi, zayıf ve ürkek olduğundan, köylülüğün önderi proletarya olabilir. Rus Devrimi, zayıf ve ürkek burjuvaziyi iktidara getirme fırsatı bulmadan önce, proletaryayı iktidarı taşıyacaktır. Proletarya ise, kendi proleter rejimini, proletarya hükümeti kuracaktır; 3-) Ama iktidara gelen proletarya kendisini demokratik görevler ile sınırlandıramaz. Proletarya, kendi diktatörlüğünü kurar. Bu diktatörlük öncelikle demokratik devrimin görevlerini yerine getirir. Rus Devriminin diğer ülkelere yayılmasıyla eş anlı olarak sosyalist görevlerin gerçekleştirilmesine başlar.
1905 yılında Troçki’nin ittifaklar politikası, henüz ihanet etmeyen ve köylülüğü temsil eden S-D(Sosyalist Devrimciler) Partisinin varlığını görmezlikten gelen bir politikaya denk düşüyordu. Lenin, köylülüğün sosyal varlığını ve politik temsilcilerini dikkate alarak ‘İşçi ve Köylülerin Demokratik Diktatörlüğü’nden bahsediyordu.
1905 ve SOVYET DENEYİMİ
1905 yılı Rusya’da devrimci mücadelenin yükseldiği bir yıldı. Rusya’da yaşanan devrim toplumun bütün sınıflarını harekete geçirir. Özellikle işçiler arasında grev hareketi yükselmeye ve politik biçimler almaya başlar. İşte 1905 yılında kurulan Sovyet tipi örgütlenme işçi sınıfının kitlesel mücadelesinin araçları olarak ortaya çıktılar. Sovyet, konsey veya şura tipi örgütlenme, yükselen grev dalgasını yönetmek ve belirli amaçlara yönelik olarak kuruldular. Sovyet örgütlenmesi bütün fabrikaların temsilcilerini bir araya getiren, işçi sınıfının o zamana dek tarihte görülmemiş politik yığın örgütleri olarak ortaya çıktılar. Sovyet tipi örgütlenme Ekim 1905 yılındaki kitlesel politik grevlerin sonucu olarak şekillenmeye başladı. Bir başka deyişle, Sovyet tipi örgütlenme o güne kadarki mevcut örgütsel araçların kitlelere yetmediği toplumsal altüst oluş dönemlerinde, sömürülen ve ezilen sınıfların yığın örgütleri olarak ortaya çıktılar. Politik grevler, yeni tür bir örgütlenme ihtiyacını, yani işçi temsilcileri konseyini ortaya çıkarmıştı.
İşçi Temsilcileri Konseyi’nin (Sovyetler) ilk toplantısı 10 Ekim 1905 günü yapıldı ve toplantıya 30-40 kişi katılmıştı. Bu toplantı Menşevikler tarafından örgütlenmişti. İşçiler, ‘sekiz saatlik iş günü’, ‘basın ve toplanma özgürlüğü’, ‘kurucu meclis’ gibi politik istemleri dile getiriyorlardı.
Peki ama İşçi Temsilcileri Konseyi olarak Sovyet örgütlenmesi neydi? 1905 ve 1917 Devrimlerinde rol almış ve 1905 Devrimi sonrası ortaya çıkan Sovyet Örgütlenmesine başkanlık yapan Troçki şöyle yazıyor.
‘ Sovyet, olayların seyrinden doğan nesnel bir gereksinmeye yanıt olarak ortaya çıktı. Otorite sahibi olan ama hiçbir geleneğe dayanmayan Sovyet, gerçekte hiçbir örgütsel mekanizmaya sahip değilken, dağınık durumdaki yüz binlerce insanı hemen içine alabilen; proletarya içindeki devrimci akımları birleştiren, inisiyatif ve kendiliğinden bir-öz denetim yeteneğine sahip olan; ve hepsinden önemlisi, yirmi dört saat içinde yeraltından çıkarılabilen bir örgütlenmeydi.’ (Troçki, 1905)
Sovyet tipi örgütlenmenin, proletarya içindeki devrimci akımları birleştirebildiği, inisiyatif ve kendiliğinden bir-öz denetim yeteneğine sahip olduğu doğrudur. Ama bunlar birden bir ortaya çıkan örgütlenmeler değildir. Sovyet tipi örgütlenmenin bir geçmişi var. 1890’lı yılların ikinci yarısından sonra hızlı sanayileşmenin doğurduğu kötü koşullar sonucu, işçileri yavaş yavaş hak aramaya başlarlar. Kendi örgütlenmelerini kurmak için çeşitli yollara başvururlar. Petersburg’da 1896-1898 yılları arasında Marksist aydınlar, işçi sınıfı saflarında propaganda ve ajitasyon yürütürler. Propagandaların da etkisiyle işçiler grev komiteleri oluştururlar. Daha uzun süreli grevleri finanse edebilmek için işçi yardımlaşma sandıkları oluştururlar. Bu sandıklar ise o zaman yasa-dışı örgütlenmelerdir. Bu tip örgütlenmeler, daha sonra ortaya çıkan Sovyet tipi örgütlenmelerin ilk öncülü oldu.
Öte yandan Çarlık rejimi de, işçileri denetim altında tutmak için, İşçiler arasında Yardımlaşma Kurumları oluşturmuştu. Polis şefi Zubatov önderliğinde kurulan bu derneklere üye olan işçilerin sayısı özellikle Moskova’da 50 bin işçiyi kapsayacak kadar genişlemişti. Polis şefi Zubatov, işçilerin içinde bulunan ajanları aracılığıyla işçiler arasındaki gelişmeleri takip ediyor, işçilerin haberi olmadan patronlarla görüşüyor, yaşam koşullarında bazı iyileştirmelerin yapılmasını istiyordu. Amaç polis örgütlenmesi aracılığıyla işçilerin mücadelesini düzen içi kanallara akıtmaktı. Ne var ki, Zubatov tam denetlemeyi sağlayamayınca, görevden alınır. Yerine Papaz Gapon getirilir.
Her şey karşın işçi sınıfının mücadelesi sürekli yükselir. Rusya’da 1905 Devrimi çeşitli süreçlerden geçer. Grev mücadeleleri içinde olan işçi sınıfı kendiliğinden bir şekilde İşçi Temsilcileri Konseyi (Sovyet)’ni oluştururlar. Sovyet örgütlenmesinin politik alandaki yeri nedir? Sovyet tipi örgütlenme ile parti arasında nasıl bir ilişki var?
Rusya’da 1905 yılında ‘aniden’ ortaya çıkan Sovyet tipi örgütlenme üzerine Rus Marksistleri uzun dönem tartıştılar. Hem Menşevikler, hem Bolşevikler bu sorulara cevap arıyorlardı.
‘Pek çok kişi, 1905’te hiç beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan bu olguyu, işçi sınıfının devrimci iktidar organları olmaktan ziyade, ayaklanma komiteleri veya sendikal tipte yapılar olarak değerlendirdi. Fakat bütün bu tartışmalarda Paris Komünü deneyimi gözden kaçırılıyordu. Komün, işçi sınıfının devrimci iktidarıydı ve bir iktidar organı olarak Sovyetlerin öncülüydü. 1905’te Sovyetler, tüm yığınları bir araya toplayarak, onlara yön vererek, sendikalları kendine bağlayarak, Çarlık devletini felç eden politik grevleri örgütleyerek, kendine bağlı milis kuvvetleri oluşturarak, siyasal iktidarı hedef alarak ve bu yönde karalı davranarak ikili bir iktidarın temellerini atmıştı.’(Akın Erensoy, Sovetler ve Devrim, www.marksist.com)
Ortaya çıkan Sovyet örgütlenmesi önüne hedefler koymuştu: Grevin devamını veya sona erdirilmesini karar verebilecek şekilde grev hareketini yönetmek; İşçiler arasında, teknik eylemlere vb. karşı çıkacak bir şekilde disipini sağlamak.
Sovyet tipi örgütlenme konusunda şöyle özetlenebilir: Sendikal mücadeleden farklı olarak Sovyet tipi örgütlenme, ekonomik mücadeleyi politik mücadele ile birleştiren bir örgütlenme olarak ortaya çıktı. Sovyet tipi örgütlenmenin yarattığı iki önemli sonuç oldu: Birincisi, ekonomik ve politik mücadeleyi birbirinden ayıran ekonomizm eğiliminin geniş işçi sınıfı kitleleri içinde politik alanda mahkum edilmesi. Esasen bu yeni olgu, ekonomik mücadeleyi sendikalara, politik mücadeleyi de partiye dayandıran düalist anlayışın aşılması demekti; İkincisi, işçi sınıfının kendiliğinden sınıf bilincine ulaşmayacağı ve politik örgütlenme kuramayacağı şeklindeki düşüncenin sorgulanması. Bu durumda Bolşevikler arasında işçi sınıfının kendiliğindenciliğini küçümseyen bakış açısının aşılması demekti.
Sovyet tipi mücadele örgütlerinin ortaya çıkışı, Lenin’in eski görüşlerinde bir takım değişiklikler yapmaya zorlar. Çünkü Lenin önceleri, işçi sınıfının kendiliğinden kurabileceği örgütlenmelerin sendikal örgütlenmeler olabileceğini, işçi sınıfının da kendiliğinden ancak sendikal bilince ulaşabileceğini savunuyordu. Lenin ve diğer Bolşevikler, işçilerin kendiliğinden politik amaçlara yönelik devrimci örgütler kurmayacağı veya kursa bile kararlı devrimci bir parti olmadan bu hareketlerin başarıya ulaşamayacağı düşüncesindeydi. Oysa şimdi öngörülemeyen yeni bir gelişme ortaya çıkmıştı: Sovyet tipi örgütlenmeler kurulmuştu. Bu yeni durum, işçilerin kendiliğindenciliği konusundaki Bolşevikler arasında yaygın düşünceleri sorgulatır hale gelmişti. Çünkü daha önceki düşüncenin tersine, Rusya’da işçi sınıfının mücadelesi politik hedeflere de yönelmeye başlar. Yani işçi sınıfı, bir parti önderliği olmadan politik mücadele de yürütebilecek kendi sınıf örgütlerini yaratırlar.
Ne var ki, Bolşeviklerin büyük çoğunluğu Sovyet tipi örgütlenmelere karşısında ilkin olumsuz bir tutum takındılar. İşçilerin kendiliğinden devrimci eyleme yönelemeyeceği şeklindeki önceleri savundukları görüş dolayısıyla Sovyet örgütlenmesine ilkin kuşkuyla yaklaştılar. Ayrıca Menşeviklerin Sovyet örgütlerinde çoğunluğu oluşturması nedeniyle Sovyet örgütlenmesine gereken önemi vermediler.
Bolşeviklerin Petersburg komitesi, Sovyet tipi örgütlenmesin ‘parti dışı’ ve ‘partiler üstü’ bir örgütlenme olarak öncü partiye zarar verebileceğini ileri sürdü. Sovyet tipi örgütlenme konusunda Bolşevik basında tartışma yürütüldü. Bu tartışma çeşitli eğilimleri ortaya çıkardı. Tartışmanın özü şuna yönelikti: Parti ile Sovyet tipi örgütlenme arasında nasıl bir ilişki olmalı. Bolşeviklerin çoğunluğu, Sovyet tipi örgütlenmenin parti-dışı ve parti-üstü bir örgütlenme olmasını eleştiriyordu. Örneğin bir eğilim, Sovyet tip örgütlenmenin sendikal örgütlenmeden farklı olmamasını ileri sürüyordu. Bir başka eğilim, Sovyetlere partinin programını dayatmaya çalışıyordu. Petersburg’daki Bolşevikler arasında yaygın bir düşünce şuydu: Parti ve Sovyet tipi örgütlenme birbirine paralel olarak uzun sürede varlıklarını sürdüremezler. Örneğin partinin ajitasyon ve propaganda grubu adına P. Mendeleyev şöyle diyordu:
‘İşçi Temsilcileri Konseyi (Sovyet) politik bir örgütlenme olarak varlığını sürdüremez. Sovyet örgütlenmesinin varlığı, Sosyal-Demokrat (Marksist y.o) hareketin gelişimine zarar verdiğinden dolayı, Marksistler bu örgütten çıkmalıdır. İşçi Temsilcileri Konseyi yalnıza sendikal bir örgütlenme olarak var olabilir.’
Örneğin ‘Sovyet mi Parti mi?’ başlıklı makalesinde B. Radin İşçi Temsilcileri Konseyi (Sovyet) konusunda şu düşünceyi dile getiriyordu: ‘İşçi Temsilcileri Konseyi, proleteryanın sadece belirli eylemlerini yönetebilir. (...) ama sınıf politikasını yürütemez.(...) İşçi Temsilcileri Konseyi, partinin programını ve parti tarafında yönetilmeyi kabul etmelidir.’ Radin, İşçi Temsilcileri Konseyinin (Sovyetin) parti yerine geçmemesini ve Sovyet örgütlenmesinin partiye bağlı olmasını savundu.
Bolşevikler içinde Sovyet örgütlenmesinin önemini ilk kavrayan yine Lenin olmuştur. Lenin, Bolşevik örgütlenmesi içinde partisiz sınıf örgütlenmesi olan Sovyet tipi örgütlenme karşısında olumsuz tavır takınan eğilime karşı mücadele yürütür. O, işçi sınıfının kendiliğindenliğini göklere çıkaran eğilimlere karşı durduğu gibi, kendiliğindenciliği küçümseyen eğilimlere karşı durmuştur.
Bolşeviklerin çoğunluğu Parti mi Sovyet mi diye bir ikircikli soru sorarken, Lenin, Parti mi Sovyet mi şeklindeki soruyu yanlış bulur. Lenin, tartışmalara müdahale etmek için 1905 Kasım ayında Stockholm’den ‘Görevlerimiz ve İşçi Temsilcileri Konseyi’ başlıklı yazıyı gazetenin redaksiyonuna gönderir. Lenin, ‘dışardan’ yazan biri olarak Sovyet örgütlenmesi konusundaki görüşlerini dile getirir. Lenin yazının yayınlanmasını redaksiyona bırakır. Ama redaksiyon Lenin’in yazısını basmaz. Lenin’in makalesi ilk defa 1940 yılında yayınlanır. Lenin o yazıda şöyle yazıyordu:
’Yoldaş Radin’in sorunu İşçi Temsilcileri Sovyeti mi, yoksa Parti mi biçiminde koyması yanlıştır. Soru nasıl sorulursa sorulsun, cevabın şöyle olması gerekir:: Hem İşçi Temsilcileri Sovyeti, hem Parti. İşçi Temsilcileri Sovyetinin görevleriyle, partinin görevlerini birbirinden ayırmak ve bu görevlerin birbiriyle ilişkisini kurmak en acil konudur. Sovyet’in herhangi bir partiye tümüyle bağlanmasını önermek amaca uygun ve doğru değildir.’
İşçi sınıfının parti olmadan politik eylemler örgütleme yeteneğinde olduğunu bazı Bolşeviklere göstermek için Lenin şunları yazar:
‘İşçi Temsilcileri Sovyeti genel grev sırasında, greve bağlı olarak ve onun amaçları içinde doğdu. Grevi yöneten ve zafere ulaştıran kimdi? Tüm (Italik Lenin) proletarya! Bunlar arasında sosyal-demokrat olmayan işçiler de vardı. İyi ki bunlar azınlıktaydılar. Grevlerin amaçları nelerdi? Bunlar hem ekonomik, hem siyasal amaçlardı. Ekonomik amaçlar tüm proletaryayı, tüm işçileri, yalnızca ücretli işçileri değil, hatta kısmen bütün emekçileri ilgilendiriyordu. Siyasal amaçlar Rusya’nın tüm halkını, daha doğrusu tüm halklarını ilgilendiriyordu. (…) Proletarya ekonomik mücadeleyi sürdürmeli midir? Mutlaka. Bu konuda bir anlaşmazlık yoktur, olamaz da. Peki ama, bu mücadele yalnızca Sosyal Demokratlar tarafından ve yalnızca sosyal demokrat bayrak altında mı yürütülmelidir? Öyle olduğuna inanmıyorum‘
Lenin, parti örgütlenmesi ve işçi sınıfının kendiliğindenciliği konusunda ilk önceleri çubuğu oldukça sola bükmüştü. 1905 yılında yaşanan devrim deneylerinin ışığında iki konuda çubuğu düzeltecektir. Birincisi, partiyi geniş işçi yığınlarına açacaktır. Bu nedenle Lenin, gerçi ‘parti komite üyeleri’nin eleştiri oklarına hedef olacaktır. İkincisi, işçi sınıfının parti olmadan da siyasal amaçlar yönelik örgütler kurma yeteneğinde olduğunu teslim edecektir. Rusya’da yaşananlar şunu göstertiyor. Lenin, bir tarafta olguları bütünselliği içinde ele alarak tek-yanlı yaklaşımlara karşı dururken; öte tarafta, dogmatik tutumdan uzak durması, şemalardan hareket etmemesi, gerçekliği dikkate alarak gerektiğinde eski düşüncelerini aşabilmesidir.
Devam edecek.
-----------------------------------
(1)Hem Almanca bazı kitapları okumak zorunda kaldığımdan, hem bazı etkinliklerden hem de özel nedenlerden dolayı bu yazım biraz geç kaldı. Gecikme nedeniyle özür dilerim.
(2) Rusya’daki İşçi Temsilcileri Konseyleri (Sovyet)“nin ortaya çıkışı ve çeşitli partilerin Sovyetlere karşı tutumu konusunda bkz. Oskar Anweiler, Die Rätebewegung in Russland 1905-1921.
(3) Mendeleev, aktaran Oskar Anweiler, Die Rätebewegung in Russland 1905-1921, s. 95
(4) B. Radin, aktaran Oskar Anweiler, Die Rätebewegung in Russland 1905-1921, s. 96
(5) Lenin, Gesamt Werke X, s.4
(6) Lenin, Gesamt Werke X, s.5
Bir Kitap: 'Eylemsel Yetke"-Faiz Cebiroğlu
Kitap
BİYOGRAFİM
Faiz CEBİROĞLU:
1959 Hatay / Antakya - Dursunlu Köyü doğumlu. Liseyi Antakya’da bitirdi. Lise yıllarında şiire ve Halk müziğine eğilim gösterdi. Halk müziği ağır bastı. Bağlama çalmayı öğrenerek, türküleri kendine özgü bir tarzla yorumlamaya başladı. İlk kasedi “ Şafağın Gülleri” oldu. Yasaklandı. 2.kasedi “Yağmur Çiseliyor” çok az kesime ulaştı.1986 da Danimarka’ya geldi. Danimarka’da müzik çalışmaları yanında, pedagojiye ilgi gösterdi. Pedagoji (çocuk eğitimcisi) bölümünü bitirdi. Halen Danimarka’da pedagog, “çocuk yetiştirme sanatçısı” olarak çalışmaktadır. Türkiye’de, Dönem Yayıncılık tarafından basılan “TOPLUMSAL KURTULUŞ NOTLARI” (İstanbul 1991) isimli bir kitabı bulunmaktadır. Türkçe, Arapça, Danimarkaca (Danca) ve İngilizce bilmektedir. Değişik site, gazete ve dergilerde her konuda yazılar yazmaktadır. Türkiye’de, Ocak 2005 te yayın hayatına başlayan, ”Sanat, Edebiyat ve Eğitim’de YOĞUNLUK dergisinin Danimarka sorumlusudur. Ayrıca bu derginin de yazarıdır.
1959 Hatay / Antakya - Dursunlu Köyü doğumlu. Liseyi Antakya’da bitirdi. Lise yıllarında şiire ve Halk müziğine eğilim gösterdi. Halk müziği ağır bastı. Bağlama çalmayı öğrenerek, türküleri kendine özgü bir tarzla yorumlamaya başladı. İlk kasedi “ Şafağın Gülleri” oldu. Yasaklandı. 2.kasedi “Yağmur Çiseliyor” çok az kesime ulaştı.1986 da Danimarka’ya geldi. Danimarka’da müzik çalışmaları yanında, pedagojiye ilgi gösterdi. Pedagoji (çocuk eğitimcisi) bölümünü bitirdi. Halen Danimarka’da pedagog, “çocuk yetiştirme sanatçısı” olarak çalışmaktadır. Türkiye’de, Dönem Yayıncılık tarafından basılan “TOPLUMSAL KURTULUŞ NOTLARI” (İstanbul 1991) isimli bir kitabı bulunmaktadır. Türkçe, Arapça, Danimarkaca (Danca) ve İngilizce bilmektedir. Değişik site, gazete ve dergilerde her konuda yazılar yazmaktadır. Türkiye’de, Ocak 2005 te yayın hayatına başlayan, ”Sanat, Edebiyat ve Eğitim’de YOĞUNLUK dergisinin Danimarka sorumlusudur. Ayrıca bu derginin de yazarıdır.
Etiketler
- Bülent tekin in yeni kitabi
- terörist - bülent tekin
- 1 mayis ütopyasi
- 1. dünya savasi - adil okay
- 12 ceset - bülent tekin
- 12 eylül 1980 - faiz cebiroglu
- 12 Eylül Cunta Anayasası - mustafa elveren
- 12 Eylül Darbesinin Edebiyatta İzdüşümü - Murat Altunöz Haberi
- 12 Eylül dershane ve yaris atlari - adil okay
- 12 haziran 2011 secimleri - faiz cebiroglu
- 12 haziran milletvekili - mustafa elveren
- 12'ler üzerine - bülent tekin
- 15 16 Haziran - adil okay
- 15 agostus - bülent tekin
- 15- 16 Haziran - M. Sehmus Güzel
- 2 ci misir devrimi - faiz cebiroglu
- 2014 - adil okay
- 21 yüzyilin baslangici ve ittihatcilarin sonu - nadir nadi celik
- 24 e 24 - bülent tekin
- 33 kursun - ahmed arif
- 33 kursun ahmet arif ve sonrasi - m sehmus güzel
- 551 vekil - bülent tekin
- ab bayrak islam -mustafa elveren
- abdüko yumusama ve baris - bülent tekin
- Abidin Dino - M. Sehmus Güzel
- acik savas tezkeresi - faiz cebiroglu
- Aciklama 2 - eylemsel yetke
- aciklama1 - eylemsel yetke
- acilim politikasi ve sivil darbe anlayisi - ismail besikci
- acilis ve kapanis - hasan bildirici
- adalet bakanina acik mektup - adil okay
- adi özgecan - adil okay
- adil okay
- adil okay dan yeni kitap
- adil okay ile soylesi
- adilos bebem - ahmed arif
- ahlakli devlet - bulent tekin
- ahlaksiz erdogan - ali emin ileri
- ahmet altan ve kürtler - hasan bildirici
- ahmet kaya anisina - mustafa elveren
- ahmet kaya ve ferhat tunc - mustafa elveren
- ahmet türk'ün istifasi - hasan bildirici
- akdeniz multeci mezarligi - adil okay
- akilsiz aklin serüvenleri - nadir nadi celik
- akilsiz aklin serüvenleri3 - nadir nadi celik
- aklinizdan cikmayanlar - bülent tekin
- akp cözüme yanasmiyor - abdullah öcalan
- akp fasizmi - hasan bildirici
- AKP Halk iradesi - yener orkunoglu
- akp halk iradesi 2 - yener orkunoglu
- akp ile chp - mustafa elveren
- akp ile chp nin irkcilik yarisi - mustafa elveren
- akp kapatilmadi - turgut kocak
- akp ordu ve abd - yener orkunoglu
- akp ve kürt sorunu - ismail besikci
- AKP’li Geçinen Sarhoşlar - mustafa elveren
- AKP'nin Degirmenine Su Tasimak - Abdulkadir Ulumaskan
- aksam olunca - adil okay
- aleviler
- alevilerde kafa karisikligi - ismail besikci
- alevilerin büyük sirri - ismail besikci
- aleviligin islamla hicbir iliskisi yoktur - ismail besikci
- Aleviligin sunni diktatörlüge karsi direnisi - hasan bildirici
- alevilik bir insan sevgisidir - serra güneyli
- alevilik dünün sosyalizmidir - serra güneyli
- alevilik müslümanlik midir - devran asmen
- aleviliki dersim ve cumhuriyet - mustafa elveren
- ali yüce - muslum kabadayi
- alin size amerikan usakligi - turgut kocak
- Alintilar ve Yorumlar - Mustafa Elveren
- allah kuran bayrak - mustafa elveren
- alt üst kimlik meselesi - mustafa elveren
- altta kalanin - adil okay
- Amik'te Bir Yaz Yolculugu ve Dostluklar - Müslüm Kabadayi
- ana tanricadan - bülent tekin
- analiz ve yorum üzerine - fadil ölmez
- anarsizm nedir - faiz cebiroglu
- anarşik sistemdir - faiz cebiroglu
- anayasa - turgut kocak
- anayasa arilar kovanlar - bülent tekin
- anma - adil okay
- anma - mihrac ural
- anneler de ölür - bülent tekin
- Anneme - Mahmud Dervis
- antakya adi degil hatay adi silinsin - demir bilgin
- antakya da 14 gözalti
- aramice dili - murat altunöz
- asik ishsani
- asimetrik asklar - bülent tekin
- asimilasyon bitti aldatmacasi - mustafa elveren
- askere gitmeyin-mustafa elveren
- Askin isterik cigliklari - bülent tekin
- avukat - bülent tekin
- ayak izlerindeki yazilar - halil ibrahim özcan
- azinligin cogunluga tahakkümü
- baglar belediyesi - bulent tekin
- bahar operasyonlari - hasan bildirici
- bahcelievler katliami
- balon erken patladi - hasan bildirici
- baris ve demokrasi - mustafa elveren
- barzani semaya bak - serra güneyli
- bas kim ayak kim - turgut kocak
- Baskin Oran'in AKP'si - Yener Orkunoglu
- basörtüsü... - fikret baskaya
- Başın öne eğilmesin – Turgut Koçak
- baykal amerikan in ve fasizmin truva ati - faiz cebiroglu
- ben dersimli kemal - mustafa elveren
- besikciye mail - abdulkadir ulumaskan
- besikciye selam - adil okay
- bir adim ileri iki adim geri - abdulkadir ulumaskan
- Bir amblem ve bir not - faiz cebiroglu
- bir erkek bir kadin - bülent tekin
- bir heykel - adil okay
- bir mayis üzerine düsünceler - m.sehmus güzel
- bir proresörün evhamlari - faiz cebiroglu
- Bir Ressam - Serpil Odabasi
- bir ressam bir kitap - adil okay
- bir sairden - adil okay
- bir tekme bir yumruk - faiz cebiroglu
- bir yazardan - adil okay
- bir yazi hirsizi - faiz cebiroglu
- Bir yorum: Reyhanlı katliamı - faiz cebiroglu
- biraz ahlak -faiz cebiroglu
- birey laik olmaz devlet laik olur - yener orkunoglu
- bireysel gelisim 1 - faiz cebiroglu
- bireysel gelisim 2 - faiz cebiroglu
- bireysel gelisim 3 - faiz cebiroglu
- birlesmis milletler ve cocuklar - faiz cebiroglu
- birlik ve beraberlik - abdulkadir ulumaskan
- bismillah diye ilk geri adim - abdulkadir ulumaskan
- biutiful - adil okay
- biyikli göbekli - serra güneyli
- biz nasil insanlariz - bülent tekin
- bombalar patlarken - bülent tekin
- bonzai - m kabadayi
- bozkurt sembolu calintidir - sevra kurtulus
- bölücülük ve yandaslik - mustafa elveren
- börü dizisi - bülent tekin
- bu basbakanla - mustafa elveren
- bu hoca beni dinsiz yapacak - mustafa elveren
- bu kalp seni unutur mu - adil okay
- bu sistemde katliamlar - mustafa elveren
- bu telas niye - turgut kocak
- bu yaziyi okumayin - bülent tekin
- bulent tekin
- bulmaca - bülent tekin
- buyuk kafalar - bulent tekin
- büyükler sokakta dans etmeye utaniyor
- Büyüklerimiz Devlette Görev Almamızı İstiyorlardı - mustafa elveren
- cagdas egitim yalani - mustafa elveren
- cagdas kawa - mustafa elveren
- cakal cukal edebiyeti - bülent tekin
- cakallarin ulumasi - emine engin
- calismak üzerine - faiz cebiroglu
- Can Yücel i anarken - bülent tekin
- cek - müslüm kabadayi
- cellatlarin ölümü - hasan bildirici
- cephede ebu nidal - faiz cebiroglu
- cetelesmenin boyutu - murat altunöz
- Che yasiyor - Faiz Cebiroglu
- chp ve secim ittifaklari - mustafa elveren
- chp ve secim ittifaklari 2 - mustafa elveren
- cinsel fasizm - hasan bildirici
- cocuk cigliklari - adil okay
- cocuk ve okuma kültürü sempozyomu - müslüm kabadayi
- cocukluk isgal altindadir - faiz cebiroglu
- cocukluk ve edebiyat -müslüm kabadayi
- cok mutluyuz - bulent tekin
- cukurova kitap fuari - müslüm kabadayi
- cumartesi anneleri / mustafa elveren
- cumhurbaskanligi - faiz cebiroglu
- cumhuriyet ve atatürk - mustafa elveren
- danimarka da ´secim - faiz ceniroglu
- Dar Sokak - Dergi
- Dar Sokak - Sayi 2
- darbeler
- Darbeler Ve Resmi İdeoloji - mustafa elveren
- degistirilmis kuran - mustafa elveren
- deli dumrul - bülent tekin
- deliler akillilar cocuklar - bülent tekin
- delirmis krallar - bülent tekin
- demokrasi - mustafa elveren
- demokrati acilim - bülent tekin
- demokratik özerklik - mustafa elveren
- deneyin isterseniz - bülent tekin
- denge - halil ibrahim özcan
- Deniz gezmis yasasaydi - Abdulkadir Ulumaskan
- deniz ve basbakan - bülent tekin
- denizden isiklanmak - muslum kabadayi
- dershaneler - bülent tekin
- dershaneler 12 eylül elstiriler ve yanitlar - adil okay
- dersim aleviligine operasyon - mustafa elveren
- dersim den antakya ya - adil okay
- dersim halkini tümden suclamak - mustafa elveren
- dersim katliami - mustafa elveren
- dersimizden caktik - bülent tekin
- dersimliler - mustafa elveren
- deveye sormuslar - turgut kocak
- devin trajedisi - bülent tekin
- devlet patron - adil okay
- devletin agalari - ismail besikci
- devletin kemal burkay acilimi - mustafa elveren
- devletin ömrü - bülent tekin
- dijle tv - bulent tekin
- dil ve aile - faiz cebiroglu
- dillerin ölümü - faiz cebiroglu
- din ahlak - mustafa elveren
- dinci ile ateist arasindaki fark - mustafa elveren
- dis mihraklar - abdulkadir ulumaskan
- diyarbakir seni sevmiyor - bülent tekin
- DKÖ lerin gücü - mustafa elveren
- dogrular gibi yalanlama - abdulkadir ulumaskan
- dokuz köyden kovuldum - bülent tekin
- dönülecek ev yok - hasan bildirici
- dönüsü olmayan yol - hasan bildirici
- dövüs kulübu ve posmodern sinema - adil okay
- dtp kapatilamaz
- dursunlulu ressam fehmi - faiz cebiroglu
- ebu cehil - faiz cebiroglu
- ece ayhan'la düsünmek - m.sehmus güzel
- egitim - adil okay
- Ekin Van - Adil okay
- el rakka dan rojava ya - adil okay
- elde var ayten - bülent tekin
- ele alinmasi geciken sorun - fadil ölmez
- elestiri kültürü - mustafa elveren
- elestiri üzerine - faiz cebiroglu
- elestiri üzerine bakis - faiz cebiroglu
- elestiriye evet - mustafa elveren
- elezig daki safii ve kizilbas - mustafa elveren
- ellerimiz kirilsaydi da - turgut Kocak
- emperyalizm - faiz cebiroglu
- emperyalizm hersey kâr icindir - faiz cebiroglu
- emperyalizm terör egemenligidir - faiz cebiroglu
- emperyalizm vandalizmdir - faiz cebiroglu
- emperyalizm ve anti emperyalizm üzerine - fikret baskaya
- emperyalizm ve dil - faiz cebiroglu
- emperyalizme karsi savas - ismail besikci
- emperyalizmin usagi arap bilrligi - turgut kocak
- en iyi patron - adil okay
- enternasyonal 120 yasinda - m.s. güzel
- erdal ölümsüzdür - faiz cebiroglu
- ergenekon cetesi - abdulkadir ulumaskan
- ergenekon dan yesil ergenekon a - bülent tekin
- ergenekon istisna degildir - prof. fikret baskaya
- ergenekon tarzi - bülent tekin
- ermeni sempozyumu - adil okay
- ermenilerden özür diliyorum - adil okay
- ermenilerle sürgünde kesisti yollarim - adil okay
- ermeniýe düsman - mustafa elveren
- esege özür - bülent tekin
- esekten utanmayanlar - bülent tekin
- esitlik
- eti senin kemigi benim - mustafa elveren
- etnik kimlik - faiz cebiroglu
- evet hayir - mustafa elveren
- Ey isa - Macid Ebu Gosh
- Eylemsel Yetke - Faiz Cebiroglu
- eylemsel yetke - hasan bildirici
- eylemsizlik karari ve sonrasi - mustafa elveren
- facebook üzerine - faiz cebiroglu
- ferhat tunc - mustafa elveren
- ferhat tunc - mustafa elveren
- ferhat tunc u - mustafa elveren
- feslegene agit - halil ibrahim özcan
- fikret baskaya - adil okay
- Filistin - adil okay
- filler - bulent tetkin
- fotograflar - bülent tekin
- gazeteciler ayakta - müslüm kabadayi
- gerekirse seytanla isbirliyi yapilabilir - mustafa elveren
- gerileme sonun baslangicidir - abdulkadir ulumaskan
- gezi direnisi - adil okay
- gomanweb sitesi - mustafa elveren
- görülmüstür ama cözülmemistir - selma akkaya
- görülmüstür sergisi - adil okay
- göstermelik demokrasi - mustafa elveren
- Grup Yorum Antakya'da - Murat Altunöz
- gunay aslan ve ben - hasan bildirici
- gurbette bile gökyüzü varmis - adil okay
- günesin sürprizleri - müslüm kabadayi
- hak arama yürüyüsü - murat altunöz
- hakki devrim e cevap - abdulkadir ulumaskan
- halic te yasayan simonlar - bülent tekin
- halis in istifasi - mustafa elveren
- halkin yarattigi simgeler - mustafa elveren
- halklarin kardesligi - adil okay
- halklarin ya da din kardesligi - mustafa elveren
- hapishane mektuplar 2 - adil okay
- hapishane mektuplari - adil okay
- hasan gülbahar dan mektup - adil okay
- hasan mantici - adil okay
- hasta tutsaklar - adil okay
- hatay sorunu - sevra kurtulus
- hayaldi gercek oldu - mustafa elveren
- haydutluk - hasan bildirici
- haziran direnisi - adil okay
- hdp ile ak parti - serra güneyli
- hdp ve linc ordusu - adil okay
- hdp ve selahattin demirtyas -bülent tekin
- her sey para icin -bülent tekin
- herkesi iceriye mi atacaksiniz - turgut kocak
- HIRSIZ VE POLİS - Bülent Tekin
- hirsiz ve yalanci - bülent tekin
- hizli siyaset teknikleri / bülent tekin
- hortlaklar - m sehmus güzel
- hukuk
- hukuksuzluk iddianame ve savunma - mustafa elveren
- hukukun olmadigi yerde - mustafa elveren
- hypatia - bülent tekin
- ic savas politikalari - bülent tekin
- icimde kuslar göcüyor - murat altunöz
- icimizdeki niyet - bülent tekin
- icisleri bakani istifa etmedilir - bülent tekin
- icraatlarda terörizm fantazileri - bülent tekin
- ifade özgürlügü ve yargi - ismail besikci
- ifade vermek - adil okay
- iki mustafa - mustafa elveren
- iktidarin kürt yazarlari - hasan bildirici
- ileri demokrasi aldatmacasi - mustafa elveren
- ilgili makama - bülent tekin
- iman gücüyle siyaset - abdulkadir ulumaskan
- inan - faiz cebiroglu
- inanarak mücadele etmek - bülent tekin
- insallah kazanirsiniz - bülent tekin
- insan birazda düsündügüdür - bülent tekin
- İnsan Nasıl İnsan Olur - ismail besikci
- insanciklar karincalar krallar - bulent tekin
- insanliga mukavemet
- internet - mustafa elveren
- intikam sözcügü - faiz cebiroglu
- ipotek krizi - fikret baskaya
- iran - nadir nadi celik
- irkci sovlar - abdulkadir ulumaskan
- irkcilik-prof.dr.m.sehmus güzel
- irklar ve inanclar - mustafa elveren
- isid nedir - faiz cebiroglu
- isid veya öso - adil okay
- isimiz gücümüz - bülent tekin
- islam
- islam kardesligi - ismail besikci
- israil yine - adil okay
- ittihat ve terakki - bülent tekin
- ittihatcilarin soykirim refleksleri - nadir nadi celik
- iyiler ve kötüler - bülent tekin
- jet fadil - hasan bildirici
- kâbemiz dünyadir - serra güneyli
- kadin eylem daha fazla eylem - fadil ölmez
- kahraman türkler ve kürtler - bülent tekin
- kalkinma bir efsanenin sonu - prof. fikret baskaya
- kandil e telgraf - faiz cebiroglu
- Kapitalizm
- kapitalizm emperyalizm barbarliktir - sevra kurtulus
- kapitalizm: önce para sonra insan - faiz cebiroglu
- kardeslik
- kardeslik ve dostluk üzerine - mustafa elveren
- karsi saldiriya karsi saldiri - canan ates
- kasabalilar - müslüm kabadayi
- kastelli canina kiydi
- katil kerpic - bülent tekin
- Kawa heykeli - bülent tekin
- kayiplar haftasi - adil okay
- kazim icin bir film
- kazim koyuncu
- keklik ve sahin - bülent tekin
- kemal burkay in iddialari - hasan bildirici
- kemal karkajier - adil okay
- kemalist ve anti-kemalistlerin uzlasmasi - abdulkadir ulumaskan
- kemalizm renk degistiriyor - mustafa elveren
- kenan evren'e mektup - ali emin ileri
- kent - m sehmus guzel
- kic devlet - adil okay
- kiniyorum - bülent tekin
- kirilgan zamanlar - murat altunöz
- kiskancligin daniskasi - bülent tekin
- kitap - eylemsel yetke
- kitap tanitimi - adil okay
- kitasal bilivarci hareket - canan ates
- kitasal bolivarci hareket in manifestosu
- kitasal bolivarci hareket kurulus kongresi
- kizilay da bir hayalet dolasiyor - sibel özbudun
- kobane rojeva - adil okay
- kolombiya da toplu mezar - canan ates
- kongreler sürecinde Egitim Sen
- Kosova bagimsizlgi - Ali Emin ileri
- kromsanin zehirli varilleri - adil okay
- kurd1 - abdulkadir ulumaskan
- kurnaz adam piyasada - bülent tekin
- Kutlu olsun - bülent tekin
- Kültür Düsmanligi - Yener Orkunoglu
- kültürel yabancilasma - faiz cebiroglu
- kürd kimligi - faiz cebiroglu
- kürd ordularinin basarisi - hasan bildirici
- kürt acilimi - turgut kocak
- kürt devleti - faiz cebiroglu
- kürt dili ve edebiyati - ismail besikci
- kürt edebiyati ve ben - hasan bildirici
- kürt edebiyeti üzerine - ismail besikci
- kürt güvenligi - hasan bildirici
- kürt sorunu degil - hasan bildirici
- kürt ve türk sorunu - yener orkunoglu
- kürtaj hakkinda - adil okay
- Kürtler Aleviler ve Raporlar- ismail besikci
- laiklik milli birlik - ismail besikci
- Laiklik elden gidiyor mu - fikret baskaya
- latife tekin'e yanitlar - bülent tekin
- Lazlar da ayni oyuncaktan istiyor - nadir celik
- lenin - yener orkunoglu
- lenin 3.bölüm
- lenin 4.bölüm
- lenin 5.bölüm
- lenin 6.bölüm
- lenin 7.bölüm - yener orkunoglu
- liberal kontrgerilla - bülent tekin
- liberal teorilerin cöküsü - yener orkunoglu
- liberalizm ve demokrasi
- liberalizmin hegel düsmanligi - yener orkunoglu
- Liberalizmin muhafazakarlik ile evliligi - yener orkunoglu
- liberalizmin yükselisi - yener orkunoglu
- linc ve baris - adil okay
- makale - faiz cebiroglu
- makale - fikret baskaya
- makale - ismail besikci
- mamak mektuplari - adil okay
- marks'i asanlar - faiz cebiroglu
- marks'in önemi - yener orkunoglu
- marksi asanlar - faiz cebiroglu
- mayis 1968 in getirdikleri I - m sehmus güzel
- mayis 1968 in getirdikleri II - m sehmus güzel
- mayis 1968 in getirdikleri III - m sehmus güzel
- mazlum dogan - mustafa elveren
- mazlum dogan i övmekten ceza almak - mustafa elveren
- mazlum dogan icin ne yaptin - mustafa elveren
- mazlum dogan in kabrine - mustafa elveren
- mazlumlarin diyari yasaklanamaz - mustafa elveren
- mecburuz - hasan bildirici
- medaya baskısı - faiz cebiroglu
- medlerin dönüsü - hasan bildirici
- mehmet metiner in 10 yil marsi - mustafa elveren
- memleketin silivri manzaralari - bülent tekin
- merhaba dostlar - sevra kurtulus
- merkel sarkozy'yi sevmiyor - m.sehmus güzel
- mert dayanir - turgut kocak
- metin can ve hasan kaya anisina - mustafa elveren
- metin can ve hasan kaya nin anisina mustafa elveren
- midesel egitim - müslüm kabadayi
- mihrac ural a ne oldu? sevra kurtulus
- mihrac ural muammasi - sevra kurtulus
- mihrac ural yanitladi - bülent tekin
- milli birlik ve kardeslik destani - bülent tekin
- milli irade - bülent tekin
- minareler süngü mü - bülent tekin
- minna - faiz cebiroglu
- mit in cinayet aciklamasi - hasan bildirici
- modern köleler - bülent tekin
- morglar yine doldu - hasan bildirici
- muhammed ataturk erdogan uclusu - mustafa elveren
- muhterem insanlar - bulent tekin
- munzur festivali - mustafa elveren
- musa agacik - mustafa elveren
- musa agacik 2 - mustafa elveren
- musluman aleviler -mustafa elveren
- mustafa balbay - adil okay
- mustafa balbay hakkinda - adil okay
- mustafa önal - müslüm kabadayi
- muzaffer tansu dan mektup - adil okay
- mücüzevi özlemler - bülent tekin
- müslüm kabadayi dan acik mektup
- narrativ - faiz cebiroglu
- Nazim Hikmet'ten Kamuran Bedirxa'na Mektup
- nefret söylemi- adil okay
- nelson mandela - adil okay
- nereden nereye - hasan bildirici
- newroz - faiz cebiroglu
- newroz kutlu olsun - faiz cebiroglu
- newroz mektubu - faiz cebiroglu
- newrozdaki mesajlarin algilanmasi - abdulkadir ulumaskan
- newrozlasan mazlum - mustafa elveren
- newrozlasan mazlum dogan - mustafa elveren
- noel yemekleri - faiz cebiroglu
- NTV de yazi isleri - bülent tekin
- nükleer cöplük olmayin - adil okay
- olümün 2. yildinömü ali yüce - müslüm kabadayi
- on kisilik imza - bülent tekin
- operasyon isleri - bülent tekin
- ortak aciklama
- osman turanli nin celiskisi - mustafa elveren
- osmanlica - adil okay
- osmanlica nedir - faiz cebiroglu
- oyunlar - bulent tekin
- ozgur gundem - hasan bildirici
- ozgur ve lorin bebek - adil okay
- ozgürlük - bülent tekin
- Oztin Akguc'un miliyetcilik tanimi - demir bilgin
- Öcalan - Türk’e saldırı tesadüf değildir
- öcalan erdogan'a cözüm cagrisi yapti
- öcalan: imrali diyarbakir cezaevi'ne dönüstü
- ögrenirken ögretenler - müslüm kabadayi
- öldürmenin itibari - bülent tekin
- ölmek ve öldürmek - mustafa elveren
- ölü bedenimiz - adil okay
- ölüm adasi - bülent tekin
- ölümün 1. yildönümünde ali yüce
- ölümün ardindan dersim de olmak - mustafa elveren
- ömrün cetelesi - adil okay
- önce insan ol - adil okay
- önce insan olmak gerekir - mustafa elveren
- özel ordu mu - bülent tekin
- özgür basin - bülent tekin
- özledigimiz erudi insandir - faiz cebiroglu
- pamuk iplikler - bülent tekin
- patlama - bülent tekin
- payanda ya da takla - bülent tekin
- pedafoli ve fasizm - adil okay
- pedagoji
- pedagojik metodlar - faiz cebiroglu
- piponya - bülent tekin
- pkk nin adalet ve hukuk anlayisi - hasan bildirici
- pkk ve bdp nin erdoga beklentisi -hasan bildirici
- polat alemdar demokrasisi - bülent tekin
- postalcilar - mustafa elveren
- postmodernizm ve osman sahin - adil okay
- postmodernizmin fikir babasi - yener orkunoglu
- Raif Dikçe'de gitti! - Faiz Cebiroglu
- rejimin niteligini tartisabilmek - fikret baskaya
- resmi ideoloji - ismail besikci
- resmi ideoloji - mustafa elveren
- roboski - adil okay
- rojawa dan sesleniyoruz - sevra kurtulus
- rolatindeyiz - hasan bildirici
- ruh halimizin tedirginligi - mustafa elveren
- Ruhi Su: Bir Komünist Ozan - Faiz Cebiroglu
- ruyalarim - bulent tekin
- saatleri bir ömür ileriye aldilar - adil okay
- sagir ölüm - halil ibrahim özcan
- sair adnan yücel - adil okay
- sair kapilari - adil okay
- saka gibi bir sey - bülent tekin
- sallanan parmaklar- bülent tekin
- salyangoz davasi - adil okay
- samimiyet testi - bülent tekin
- sanal alem - adil okay
- sanal sevgililerim - bülent tekin
- sanat - adil okay
- savas ahlakinda örselenmeler - bülent tekin
- savasta tecavuze ugrayan - adil okay
- secimler ve hainler - serra guneyli
- sehid kavrami - demir bilgin
- sempatik fasistler - bülent tekin
- seni oldugum gün- bulent tekin
- serafli sampiyonlar - bülent tekin
- serdar yesilyurt - bülent tekin
- sermaye birikimi ve özgürlükler - ismail besikci
- serpil odabasi'ndan yeni calismalar
- sessiz devrim demogojisi - mustafa elveren
- sevda kusun kanadinda - bulent tekin
- Sevgi ve Aşk Üzerine - Adil Okay
- sevgililer gününde aski tanimlamak - faiz cebiroglu
- sevmeme sucu - abdulkadir ulumaskan
- seytani saldirilar - faiz cebiroglu
- siddet - faiz cebiroglu
- siir - mahmud dervis
- siir üzerine - faiz cebiroglu
- sil bastan - bülent tekin
- simdi ne olacak - turgut kocak
- sinemardin - bülent tekin
- sinif kimlik ve dil - adil okay
- sinirlari zorlamak - bülent tekin
- sira akp de - turgut kocak
- sise cam iscileri - adil okay
- sistem - mustafa elveren
- Sitki Öner - Müslüm Kabadayi
- sivas katliami - müslüm kabaday
- siyasi haklar taninmadan - ismail besikci
- siz hic mülteci oldunuz mu - adil okay
- sokaklar - hasan bildirici
- sol dersim ve alevi örgütleri - mustafa elveren
- sol ici siddet - ali emin ileri
- sol liberalizm ve ulusal solculuk
- soma - muslum kabadayi
- soma devlet patron - adil okay
- somali den ingiltereye - adil okay
- son dakika haberi - faiz cebiroglu
- son ürece iliskin - murat altunöz
- son yagmur - murat altunöz
- sorgulanan tahliyeler - bülent tekin
- sorumlu amerikadir - turgut kocak
- sovenizmin bombalari - abdulkadir ulumaskan
- suriye de bahar olacak mi - bülent tekin
- suriye de kadin - demir bilgin
- suriye secimleri - faiz cebiroglu
- suya sabuna - adil okay
- sürgündasim sivan - adil okay
- sürgünlerde - mustafa elveren
- sürüler dünyasinda insan - demir bilgin
- tahir elci - bulent tekin
- Taksim Direnişi - mustafa elveren
- takunycilar ile posyalcilar - mustafa elveren
- tanriya degil - mustafa elveren
- tarihi mektup - fadil ölmez
- tarihte provokasyonlar - mustafa elveren
- tayyip ve gap - abdulkadir ulumaskan
- tc nin cumhurbaskanligi - serra güneyli
- te goti ci goti - bülent tekin
- tek tanrili dinler - mustafa elveren
- tek tip elbise - bülent tekin
- tek yol diyalogdur - abdullah öcalan
- Temel Demirer e selam - adil okay
- temel demirer le dayanisma - adil okay
- terbiye - bülent tekin
- terörle depresen deprem - bülent tekin
- Teyze amca savas basladi - adil okay
- tilkiler savasi - bülent tekin
- tini rakisiyla büyüdük 2 - gaiz cebiroglu
- tini rakisiyla büyüdük ve yürüdük - faiz cebiroglu
- tokatla gelen özgürlük - bülent tekin
- toplumdaki celiskiler - r.yürükoglu
- toplumsal kurtulus notlari - faiz cebiroglu
- tövbekârlik ve itirafcilik - demir bilgin
- trafik cezasi - bülent tekin
- tunceli savciligi - mustafa elveren
- turkiye kurdistan - bulent tekin
- tüfek icat oldu - bülent tekin
- tüm anti emperyalist gücler - abdullah öcalan
- türban - fadil ölmez
- türban - m.sehmus güzel
- türban sorunu - yener orkunoglu
- türk egitim sistemi - mustafa elveren
- türk hanceri - hasan bildirici
- türk islam paketi - serra güneyli
- türk kökenli kelaynaklar - mustafa elveren
- türk modernlesmesinde iktidar kavgasi - yener orkunoglu
- türk yargi sistemi - mustafa elveren
- Türkiye - Suriye yazarlari arasindaki iliskiler
- türkiye de siyaset - mustafa elveren
- türkiye soluna soldan bakmak - fikret baskaya
- Türkiye’de 12 Eylül Filmi Yapılamamıştır - Murat Altunöz
- türkler icin yeni anayasa - hasan bildirici
- ucu birden gitti - temel demirer
- ucube insanlik - bülent tekin
- uludere den agrimisken - adil okay
- unesco - demir bilgin
- usta er den - bülent tekin
- utancin fiyaskosu - bülent tekin
- utangac kapitalizm - adil okay
- uzun yürüyüslerin yönü - müslüm kabadayi
- Üç ayda üç can - faiz cebiroglu
- üfürükten teyyare - bülent tekin
- ülkemiz ates ve kan gölü olmadan - mustafa elveren
- ütopya toplantilari - yenerorkunoglu
- vahsilige wikileaks ayari - bülent tekin
- vatan millet diyarbekir - bülent tekin
- vicdani tahliyeler - bülent tekin
- yagma savasi - faiz cebiroglu
- yakindogu nun imhasi - ismail besikci
- yalan cemberi - yener orkunoglu
- yalanci peygamber - bülent tekin
- yalanci yazar - bülent tekin
- yalanlar - bulent tekin
- yalcin usta - m sehmus güzel
- yargitay muhtira - abdulkadir ulumaskan
- yasaklanan kimligi savunmak - mustafa elveren
- yasama bakisim - bülent tekin
- yavuz un torunlari - mustafa elveren
- yaz izlenimleri - adil okay
- yazar aziz tunc - mustafa elveren
- yazboz - bülent tekin
- yazgimiz demokrasi - bülent tekin
- yazi hirsizlari - faiz cebiroglu
- yazismalar - faiz cebiroglu
- yeni chp - mustafa elveren
- yeni yil - müslüm kabadayi
- yeniden trafik cezasi - bülent tekin
- yerel secim - adil okay
- yesil ergenekon - bülent tekin
- yesil ordu - bülent tekin
- yeter artik - hasan bildirici
- yilmaz güney ve aydin - m.sehmus güzel
- yine israil dsevleti yine terör - adil okay
- yirmialti yildir türkce konusmuyor
- ysk ve akp - bülent tekin
- yuksekler - bulent tekin
- yuzlesme - bulent tekin
- yükselis ve düsüs mu - serra güneyli
- yürüyüs devam ediyor - faiz cebiroglu
- zalimler ve mazlumlar - bülent tekin
- zamani vardi artik - m sehmus guzel
- zar tutmak - bülent tekin
- zenginlerin dünyasi - fikret baskaya
- zigzaglar - bülent tekin
- zindanda acan cicekler -adil okay
- zor zamanlardi - adil okay
- zorbaligin böylesi - turgut kocak
- إلـى أمّــي
- غزّة ليلا - Gazze Geceleri
- ناظم حكمت NÂZIM HİKMET - macid ebu gosh
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder