24 Kasım 2011 Perşembe

İTTİHAT VE TERAKKİ (PARTİLERİ) YAŞIYOR (*)


Bülent Tekin

bulenttekin47@gmail.com

Bir Alman’ın da(Andrea Wolf) gömülü olduğu Çatak’taki (Van) ölüm çukurunu vali, mahkeme ve devlet açtırmadı. 17 bin faili meçhul(!)-siz bunu faili belli (devlet) diye okuyun!-cinayetin yaşandığı bu ülkede sivillerin ölümü, içlerinde kendi yurttaşları da olsa, Batı ülkeleri tarafından önemsenmiyor. Oysa biz AB’ye girmek istiyoruz. AB’de faili meçhuller, sivillerin katli serbest mi? Eğer öyleyse böyle bir sisteme girmemek gerekir. Batılı hükümetler böylesi suçlara kendi ülkelerinde müsaade etmedikleri halde Doğulu bir ülkede, ya da kendinden daha az gelişmiş bir ülkede sivil ölümlerine sessiz kalmaları tuhaf gelse de olağandır: Çünkü söz konusu ülkeler çoğunlukla doğrudan ve ağır bir şekilde böyle suçlara katkıda bulunuyorlar. Mesela katliamlarda kullanılan silahları, gaz bombalarını, kimyasal silahları, panzerleri, cemseleri, uçakları, helikopterleri, ağır makinalı tüfekleri Batılı ülkeler satmıştır. İşin içinde çıkar, ticaret (ekonomi), kredi, para, ihale, anlaşmalar girince öldürülmeden önce iğfal edilmiş olan kadın yurttaşının cesedini o çukurdan çıkartamaz! İşte emperyalizm öyle lanet bir canavardır. Ve AB tipi demokrasi de olsa faşizmin kalıntıları o ülkelerin anlayışında silinmemiştir. İşte lanet olsun dediğimiz faşizmin kardeşliği ve işbirliği böyle bir şeydir!

Ülkemizde doğru dürüst bir JİTEM davası açılmadı. 17 bin faili meçhule rağmen mahkemelerde bir JİTEM davası açılmamıştır. Bir iki itirafçının veya herkesçe bilinen olayları içeren bir iki dava var. JİTEM, Genelkurmay ve İçişleri Bakanlığı’ndan habersiz olarak kurulur muydu? Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı bu cinayetlerden hiyerarşik olarak sorumludurlar. Bu örgütleri kurmak, sevk ve idaresinden sorumludurlar. JİTEM’in varlığından başbakanların ve cumhurbaşkanların da haberdar olmamaları düşünülemez. Bu iki yüksek makam da cinayetlerden sorumlu olmalıdırlar. Bir iki er, çavuş, başçavuş, subay, korucu, itirafçıdan oluşan bir avuç JİTEM şebekesini yargılar gibi yaparak cinayetlerin üstü kapatılmak isteniyor. Tıpkı Çatak’ta olduğu gibi, ölüm mezarlarının üstü örtülmüş çukurlar olduğundan, faillerin korunması amacıyla açılmak istenmemektedir! Ve tuhaftır ki darbe, lâiklik, andıç, eylem planı, tatbikat gibi eylemlerden dolayı orduyu hapse tıkayan AKP iktidarı 17 bin Kürt’ün katledilmesini görmezden geliyor. Bu cinayetlerden sorumlu olan orduya tek kelime etmemektedir. Bu davranışı anlamak zor değil: AKP, İttihat ve Terakki ile CHP’nin devamıdır. İttihat ve Terakki’nin pantürkist-panislamist görüşleri ile CHP’nin Türkçü ve ırkçı-şovenist sentezi AKP’nin gerçek ideolojisidir. Bu ideoloji aynı zamanda MHP’nin de ideolojisidir.

Sürekli artan, şimdilik %50 oy olan, AKP’nin oyu içinde MHP’lilerin oyu oldukça fazladır. Yani AKP’ye oy verenlerin bir kısmı aslında MHP’lidir. Bir örnek vermek istiyorum: Erzurum’da ve Elazığ’da AKP’ye oy verenler aslında MHP’lilerdir. Eski görüşlerinden asla uzaklaşmadıkları halde iktidarın avantajlarından yararlanmak düşüncesiyle geçici olarak AKP’ye oy vermektedirler. Bu örnekleri il il, kasaba kasaba çoğaltmak mümkündür. Yani AKP’ye oy verenlerin MHP’lidir, şimdilik AKP’li görünmektedirler. Bu durumda olan solcu(!), CHP’li ve başka partililer de var. Başbakanın CHP ve MHP’den farkı orduyu da ele geçirip, genelkurmay başkanlığını (Talat Paşa gibi) sivil bir paşa olarak fiilen yapmasıdır. Demokratikleşme ve Kürt sorununu çözme iddiası da “Kürt” adını telaffuz etmekten ibarettir. Başbakanın ve AKP’nin Kürt politikası-İslami damardan kaynaklanan!-İran’ın bakışına çok benzemektedir. İran nasıl Kürtleri dini açıdan İslam görüyor ve Kürt ismini o anlamda kullanıyorsa, AKP de Kürtleri İslam içinde Türkleştirmek istiyor.

---------

(*)Hocam,maalesef dün itibariyle-sanırım iktidardan ürkmek te olabilir?-Gırgır Dergisi'ndeki yazarlığıma son verildi.Tabii bunu bana büyük övgüler yaparak ve üzülerek(?!) belirttiler.Son bir kez, bu hafta (23 Kasım tarihli) yayınlanan en son yazımı gönderiyorum.Bu nedenle de ben de size bundan böyle yazı gönderemeyeceğim.Bilgilerinize saygıyla arz ederim.Bülent Tekin

Hiç yorum yok: