1 Nisan 2011 Cuma

MAZLUM DOĞANI ÖVMEKTEN YARGILANMAK



Mustafa Elveren (Em.Öğrt.)
mustafaelveren@gmail.com

Özelde Dersim’de genelde ise Kürdistan’da Newroz ateşi simgesi haline dönüşen Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ı övmekten Türk mahkemelerinde yargılanmaktayım.

Köylüm ve ilkokul arkadaşım olan sevgili Mazlum Doğan ve Dersim 38 direnişinin lideri Pirim Seyit Rıza ile ilgili yazdığım her satır Tunceli Cumhuriyet Savcılığı tarafından “suçu ve suçluyu övmek” gerekçesiyle soruşturma konusu oldu ve bu soruşturmaların hemen hemen tümü mahkeme safhasına dönüştü.

Savcılık ve Mahkeme bununla yetinmeyerek, bu defa “MUNZUR FESTİVALİ’NDE MAZLUM DOĞAN UNUTULMAMALIDIR” başlıklı yazımdan dolayı suçun özelliğini değiştirerek “Terör” kapsamında Malatya Özel Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı yönünde bilgiler aldım. Bu güne kadar 7 tane dava ve o kadar da soruşturma açıldığını biliyorum. Ancak, henüz bana tebligat yapılmamış olanlarla birlikte şu ana kadar bu davaların sayısı 10’dan fazla olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, bağlı bulunduğum polis karakolu tarafından defalarca ifade vermemin dışında iki kez de mal varlığı soruşturması kapsamında bildirimde bulunmak durumunda kaldım.

Sevgili Mazlum Doğan’ı ve Pirim Seyit Rıza’yı övmek suçundan yargılanmaktan şikâyetçi değilim. Ancak, bir türlü Türkiyeleşemeyen Türk Adalet(sizlik)inden şikâyetçiyim. Çünkü bu çağda bu tür bir suçu kabul etmiyorum.

Bu satırları yazdığım sıralarda Türkiye Başbakanı Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın gazetelerde yayınlanan şu demecini Tunceli Cumhuriyet Savcısının dikkatine sunuyorum: “Bir başbakan olarak adım atsanız, bir savcı size karşı hissi baksa, hakkınızda dava açsa, bir ülkenin başbakanı o savcının elinde oyuncak olacak. Sincan Hâkimi (Osman Kaçmaz) Cumhurbaşkanı Abdullah Bey’i aldı, kendine göre dalgasını geçti. Benimle ilgili alt mahkemeler karar verdi. Aynı kişi MHP’den aday adayı. Siyaseti nasıl bunların eline teslim edeceksiniz?…” (19.03.2011 / Hürriyet)

Şimdi aynı mealde Tunceli Cumhuriyet Savcısı için ben de bir yazı yazmış olsam bu savcı tarafından derhal hakkımda yeni bir soruşturma daha açacağını tahmin etmek zor değildir.

Yine Türkiye Başbakan’ı 38 Dersim olaylarının ”katliam” olduğunu söyledi. Bu gün Dersim şehir merkezinde heykeli dikilmiş olan Pirim Seyit Rıza’yı ve katliama uğrayanları övmek suç olabilir mi? Milyonlarca insanın meydanlarda yaptığı etkinliklerle sahiplendiği Mazlum Doğan’ı övmek 21.yy.da suç sayılıyorsa, yüz binlerce insan zaten bu suçu işlemektedir. Ben de bunlardan birisi olabilirim. Dolayısıyla bu “suç”tan ceza da alabilirim. Ancak, AİHM sürecine kadar da hukuki yoldan mücadelemi veririm.

Mazlum Doğan’ı unutmayacağız ve unutturmayacağız. Türk hukuk(suz) sistemi bu kadar üzerime gelmesi, baskı altına alması Mazlum Doğan’ın sevgisinden beni bir milimetre dahi geriletemez.

Bu gün 21 Mart. İşte Kürtler Türkiye’nin her yerinde Newroz Bayramı kutlamaları yapmaktadırlar. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Kürdler bir yandan sevinci yaşarken, öbür yandan da hüznü yaşıyorlar. Çünkü her 21 Mart Newroz’unda başta sevgili Mazlum Doğan olmak üzere, binlerce kürd insanı hayatını kaybetmiştir. Halepçe katliamı hala hafızalarımızdadır.

Karakol-adliye-hastane üçgeninde boğuşurken, bu defa “Ferhat Tunç’u ve Ahmet Kaya’yı Övmek Suç Sayıldı” başlıklı makalemde geçen şu cümle de suç saydı; “…İnadına Pirim Seyit Rıza… inadına Mahir, Ulaş, Cevahir.., inadına ibo…, inadına Mazlum Doğan…” dediğim için bu hafta yeni bir davanın daha açıldığını ve tebligatın yapıldığını yeni öğrenmiş bulunmaktayım. Bu davadan da 24 Mart Perşembe günü savunma yapmak üzere yine mahkemede olacağım.

İşte o davayla ilgili İDDİANAME’NİN örneğini aşağıya kopyalıyorum. Bunun değerlendirmesini de artık okuyuculara bırakıyorum.


TC
TUNCELİ
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI


İ D D İ A N A M E
TUNCELİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

DAVACI : K.H

ŞÜPHELİ :

MUSTAFA ELVEREN, ZÜLFÜ oğlu FADİME’den olma, 08.03.1951 doğumlu, TUNCELİ ili, MAZGİRT ilçesi, YAŞAROĞLU köy/mahallesi, 83 cilt, 26 aile sıra no, 15 sıra no’da nüfusa kayıtlı …..

SUÇ : Suçu ve Suçluyu Övmek

SUÇ TARİHİ VE YERİ : 22/11/2010 TUNCELİ/MERKEZ

SEVK MADDESİ : Türk Ceza Kanunu 215/1, 43/1, 53

DELİLLER : Tunceli Emek Gazetesinin 22/11/2010 ve

03/01/2011 tarihli nüshaları, nüfus ve adli sicil

Kayıtları
Soruşturma Evrakı İncelendi:
Şüphelinin Tunceli Emek Gazetesi köşe yazarlarından olduğu; gazetenin 22/11/2010 tarihli nüshasında yayınlanan “Ahmet Kaya ve Ferhat Tunç” başlıklı yazısında hakkında daha önce soruşturma açılmasına neden olan yazı içeriğini aktardıktan sonra yine “…Pirim Seyit Rıza’ya ve ilkokul arkadaşım sevgili Mazlum Doğan’a layık olmaya…” şeklindeki yazıları ile atılı suçu işlediği;
Aynı gazetenin 03/01/2011 tarihli nüshasında yayınlanan “Ferhat Tunç’u ve Ahmet Kaya’yı Övmek Suç Sayıldı” başlıklı makalesinde de açılan önceki soruşturmaya yönelik yaptığı değerlendirmelerin ardından “… İnadına Pirim Seyit Rıza… İnadına Mahir, Ulaş, Cevahir…, İnadına İbo…, İnadına Mazlum Doğan…” şeklinde devam eden yazısında atılı suçu işlediği;

Şüphelinin savunmasının soruşturma için öngörülen yasal süre içinde ikmali mümkün olmadığı için beklenmesinden vazgeçilerek kamu davasının açıldığı;

Yukarıda açıklandığı şekilde şüphelinin Tunceli Emek Gazetesinin 22/11/2010 ve 03/01/2011 tarihli nüshalarında yayınlanan makalelerinde üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla TCK 215/1, 43/1 maddeleri uyarınca mahkemenizde yargılanmasının yapılarak cezalandırılmasına ve TCK 53 maddesi uyarınca güvenlik tedbirine hükmedilmesine karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur. 20.01.2010

HALİL GÜLMÜŞ 107406
Cumhuriyet Savcısı


Evet, bu iddianameye karşı savunmamı yapmak üzere 5 gün sonra yani 24 Mart Perşembe günü mahkemede olacağım. Önümüzdeki süreçte yeni soruşturmalar, iddianameler, mahkeme kararları konusundaki gelişmeleri de okuyucularla paylaşmaya devam edeceğim.

Henüz yüz yüze görüşmediğim bir dostumun telefonda bana dediği gibi; “demirden korkan trene binmez.” Bu saatten sonra demirden korkacak halimiz de yok zaten…

19.03.2011

Hiç yorum yok: