Mustafa Elveren – Em.Öğrt.
Barış yanlısı Ermeni Yazar Hırant Dink’in katledilmesi, halklarımızı derinden yaralamıştı. O nedenle, halkların kardeşliğini sağlamak için yüz binlerce insan o günkü cenaze töreninde;“Hepimiz Hırantız, hepimiz Ermeniyiz” sloganını haykırdılar. Bu slogana karşı hem dinciler ve hem de sözüm ona laikçiler şiddetle karşı çıktılar. Daha da ileri giderek, barış ve demokrasi taraftarlarını devlet ve din düşmanı olarak lanse ettiler. Damarlarındaki “asil kan”, beyinlerindeki “iman gücü” ile halkın üstünde mahalle baskısını oluşturdular.
Başı kapalı bayanın okula girmesini laiklik adına yasaklayan zihniyet ile başı açık olan kadının camiye girmesini dini gerekçeyle engelleyen zihniyetin birbirinden farkı yoktur. Başka bir deyimle, Yeşil cüppeliler ile siyah cüppelilerin danışıklı dövüşü seksen yıldır halkımıza kan kusturmaktadır. Bunların yarattığı mahalle baskısı nedeniyle, halk birbirine düşman edilmektedir.
Bunların baskısı öyle bir hal aldı ki; Ankara-Keçiören’de sivil görünümlü eli sopalı bir takım kamu görevlileri tarafından din adına insanları öldürürcesine dövüyorlar. Belediye ve Hükümet yetkilileri ise, bu duruma seyirci kalarak, yobazlara güç veriyorlar. Aynı şekilde ortalığı kan gölüne çeviren “vatansever” çetelerin avukatlığını yapan sözde laikçilerin de “bölücü-yıkıcı mihraklar”a karşı “vatan-millet-Sakarya” adına kurduğu mahalle baskısı ise, bunlarınkinden farklı değildir. “Al birini vur ötekisine”.
İstanbul’da sinagoga bomba koyanlar ile Irak’ta camiyi bombalayanlar ve Güngören’de patlatılan bomba da aynı zihniyetin ürünüdür. Ne yazık ki, ülkemizde bu gün kan, göz yaşı ve barut kokusu hakim olmuştur. Kimi “din-iman”, kimi “vatan-millet” ve kimi de “Kürt-Türk” maskesini takarak, “ölmek-öldürmek” vahşetiyle geleceğimizi karartıyorlar.
Bu olumsuz tabloya karşı, emek, barış ve demokrasi güçlerinin bir araya gelerek, “Barış, Demokrasi ve Özgürlük” türkülerini inatla söylemesi şarttır. Ben tek çıkış yolunun barış ve demokrasinin tesis edilmesiyle mümkün olacağına inanıyorum. Buradan hareketle, “1 Eylül Dünya Barış Günü” nedeniyle yapılacak olan etkinliklere tüm demokrasi ve barış yanlılarının kendi gücü oranında katılım sağlamaları gerekir.
Şiddete şiddetle değil, barış ve özgürlük türküleriyle karşı konulmalıdır. Bu vesileyle “1 Eylül Dünya Barış Günü”nü kutlar, tüm Dünya halklarına barış ve demokrasi getirmesini diliyorum.
29.08.2008
E-Posta: mustafaelveren@gmail.com
WEB: http://www.gomanweb.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder