12 Kasım 2011 Cumartesi

Allah-Kur’an-Bayrak…



Mustafa Elveren
mustafaelveren@gmail.com


 Türkiye’de; Allah, din, inanç, bayrak,  gibi kavramlar evrensel hukuk kuralları ile vicdan ve düşünceyi ifade etme özgürlüğü çerçevesinde bir bütün olarak değerlendirilmediği için egemen güçler bu değerleri hep kendi çıkarları yönünde kullanmışlardır.

Dinler ve birçok inançlar tabu haline getirilmiş, bu konularda eleştiri yapan aydınlarımız kimi zaman yasalarla, bazen de mahalle baskısıyla hatta şiddet kullanılarak yasaklanmıştır. Hâlbuki hakaret içermemesi kaydıyla başta İslam olmak üzere tüm dinler tabu olmaktan çıkarılmalı ve eleştirilebilmelidir. Bu yapıldığı takdirde din-inanç gibi kutsal değerler üzerinden siyasi ve maddi çıkar elde edenleri önleyebiliriz. Aynı şekilde vatan-millet-bayrak-Atatürk vb. kavramlar da evrensel hukuk çerçevesinde eleştirilmelidir. 
Mersin (İçel)’de avukatlık yapan Sayın Burak Canlı; DP-MHP-CHP çizgisinde siyaset yapan sağ görüşlü amatör (kendi deyimiyle) bir yazardır. “Allah diyerek bizleri soydular. Filistin diyerek bizlere kitap, bayrak, CD sattılar. Hep ve her zaman pazarlama yoluyla akan kandan nemalandılar. Sürü gibi hep arkalarından gittik. Ardı ardına sorgulamadan araştırmadan düşünmeden gittik.” (Burak Canlı-27.10.2011 / Gomanweb)

Sayın Burak Canlı’nın Allah-Kur’an-Bayrak konusunda muhafazakâr olmasına rağmen, bu konuda cesurca dile getirdiği bazı görüşlerine katılmamak elde değil!
Din-iman-Kur’an-bayrak gibi kutsal değerler üzerinden halkı birbirine vuruşturup, siyasal ve parasal çıkar elde edenlere karşı dürüst insanların (etnik ve inançsal fark gözetmeksizin) birlikte hareket etmesi gerekir. Dolayısıyla Sayın Avukat Burak canlı ile çok farklı çizgilerde olmamıza rağmen, bu tür konularda cesurca yaptığı eleştirilerini 3K (Kürt-Kızılbaş-Komünist) kimlikli biri olarak önemsiyorum.

“Halil İncesu'nun Günlük gazetesinde geçen yıllardaki bir karikatürü aklıma geldi. Karikatürde olan bitene isyan eden bir köylü yaradana hitaben şöyle diyordu: 'hikmetinden sual olunmaz ama insan hem Kürt, hem Kızılbaş hem de solcu yaratılır mı? Hem de Erdoğan, Bahçeli, Baykal'ın bulunduğu bir ülkede'.” (Halil Güngör / mesajdan)
Egemen güçler; Din, iman, kitap gibi halkların kutsal değerleri ile bayrak ve benzeri ulusal simgeleri kullanarak insanları birer devlet kulu haline getirmişlerdir.

Türkiye toplumu hiçbir zaman demokrat olmadı. Demokrat görünür, fakat hep devlete kulluk eder. Çünkü yüzyıllardır Allah-Kur’an-Bayrak-vatan-masalı ile uyutulmaktadır. Hala da bu uykuda uyanamamıştır.
Hal böyle olunca, bu tür baskıcı ve aldatıcı rejimlere karşı halkların uyanıp, topyekûn birlikte mücadele etmeleri de zorlaşmaktadır.

Ancak, yine de başarabiliriz.

11.11.2011

Hiç yorum yok: