15 Aralık 2009 Salı
“KASABALILAR”I NASIL OKUMALI?
“Özgür Bir Dünya İçin Direnen Kasabalılar” kitabının 1. baskısı, Etki Yayınları’ndan Eylül 2009’da çıktı. Anılarına, düşünce ve duygularına yer verilen 5 kasabalının fotoğraflarıyla beslenen 239 sayfalık bu kitabı bir gecede okuduğumda, yakın kuşaktan biri olarak vücudumun her bir hücresinin harekete geçtiğini hissetmiştik...”
Müslüm Kabadayı
muslum_kabadayi@hotmail.com
Anlamak, gelmekte olanla gitmekte bulunan arasındaki ilişkinin boyutlarını sezgi ve akıl yoluyla “okumak”la mümkündür. Özellikle gerilim ve değişim dinamikleri yüksek olan siyaseti “okumak” çok daha yoğunlaşmış sezgi ve akılla yüklenmeyi gerektirir.
1970’li yılların sosyal ve siyasal mücadelesi içinde kişilikleri Turgutlu kasabasında biçimlenen 15-20 yaşlarındaki gençlerin farklı sol siyasetlerde, örgütlerde kendilerini ifade ederken dostluk ve dayanışmalarını hiçbir zaman yitirmemelerinin, 12 faşizminin yoğun işkence ve baskıları karşısında zindanlarda direniş geliştirmeleri, günlük siyasetten ve halktan kopmadan sosyalizme olan bilinçlerini diri tutmalarının arka planını iyi “okuma”ya çalışacağım bu yazıda. Bir vesileyle tanışma olanağı bulduğum bu kasabalılardan Necdet Ayma’nın anlatımlarından derinden etkilendiğim çok çarpıcı insanlık durumları, devrimci müdahale ve direnme estetiğini örnekleyen anıların, “sorun yaratmayacak” bölümlerinin de yer aldığı “Özgür Bir Dünya İçin Direnen Kasabalılar” kitabının 1. baskısı, Etki Yayınları’ndan Eylül 2009’da çıktı. Anılarına, düşünce ve duygularına yer verilen 5 kasabalının fotoğraflarıyla beslenen 239 sayfalık bu kitabı bir gecede okuduğumda, yakın kuşaktan biri olarak vücudumun her bir hücresinin harekete geçtiğini hissetmiştik. Tazelenerek güçlenen anılar yanında, insanın en zor şartlardaki yaratıcılığı ve mücadeledeki kararlılığının sağladığı güven duygusu, çevreni aydınlatan yoldaşlık ışıldağının kaynağı üzerine derinlemesine düşünmeme vesile olmuştu.
Necdet Ayma, Zeki Çetinkoç, Adnan Ayan, Mustafa Pekdoğru ve Hayri Bökü’nün daha uzun anlatımlarının Sait Almış ve Mehmet İnanç Turan tarafından düzenlenerek kitaba aktarıldığı metinlerin, konuştuğum kişilerden edindiğim bilgiler ve kurgudaki kimi problemler nedeniyle daha üst boyutta düzenlenmesi gerektiği izlenimi edindiğimi, baştan belirtmeliyim. 239 sayfanın 96 sayfasında anlatımları bulunan Necdet Ayma, sözlü anlatımlarını yazmaya kalkıştığında kalemin durduğunu vurguladığına göre, editörlerin sözlü tarih çalışması tekniğine ağırlık vermeleri gerektiği de anlaşılmaktadır.
Kitabın düzenlenişinde dikkat çeken noktalardan biri de, anlatıların konu ve temalarına uygun şiirlerden kesitlerin girişte verilmesidir. Ahmed Arif, Enver Gökçe ve Nihat Behram’ın şiirlerinden tam da lafı gediğine koyan kesitlerin verilmesi, gayet anlamlı olmuş. Örneğin Hayri Bökü’nün 12 Eylül’ü anlattığı bölüme Ahmed Arif’in şu dizeleriyle giriş yapılmış:
“Döğüşenler de var bu havalarda
El ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit öfkeli ve mahzun
Ümit sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş
Kar altındadır”
Kasabalıların Siyasallaşmaları ve Dostluk İlişkileri
Necdet Ayma, Turgutlu’nun yerlisi bir esnaf ailesinde büyümüş, henüz ortaokul 3. sınıf öğrencisiyken Deniz Gezmiş’lerin asılmasına tepkilerini, arkadaşlarıyla dersleri boykot ederek göstermiş. Bu boykotta öne çıkan Nurettin Gürateş, Ayı Bahri ve Kani adındaki arkadaşlarıyla daha da genişleyen bir ekip oluşturmuşlar ve 1974’te Halk Kültür Derneği’ni kurmuşlar. Bu dernekte kendileri gibi gençler dışında 40 yaşlarında olduğunu söylediği Aguş ağaları varmış, Ayma’nın deyimiyle “harika, yiğit” bir insanmış. İçlerinde babası TÖS’lü öğretmen olan Nurettin Gürateş sayesinde Orhan Kemal, Yaşar Kemal başta olmak üzere birçok yazarın kitaplarını harıl harıl okumaya başlamışlar. İlk gençlik çağında siyasal mücadeleye atılan “Kasabalılar”ın politik mayalanmalarının nasıl gerçekleştiğini, Necdet Ayma’nın şu ifadesi gayet açık anlatmaktadır: “Biz, Turgutlu’dan İzmir’de yapılan mitinglere, katılıyorduk. Otobüsler dolusu insanlarla, köylülerle, gençlerle, kadınlarla tiyatroya gidiyorduk. Yöre halkının içindeydik. Bu faaliyetler için paramız da yoktu, ben limon satıyordum. Derneğin kirasını öyle karşılıyorduk. (…) Turgutlu çapında önderlik, liderlik yapan insanlara herkesin güveni vardı. ‘Bu insanlar bizim başımızı belaya sokmaz’ diye düşünüyorlardı.” (s. 25)
Beş anlatıcı da, Turgutlu devrimcilerinin, sosyalistlerinin, 1975 ‘ten itibaren örgütsel ayrılıklarla karşı karşıya gelmelerine karşın, ararlındaki dostluk ve dayanışmayı hiçbir zaman yitirmediklerini vurguluyorlar. Bu durumun yanında kendilerine niçin “Kasabalılar” dendiğine de işaret eden Necdet Ayma şöyle diyor: “Kasabalı gençler, herhangi bir hesap kitap, kariyer hesabı olmadan bağlanmıştı birbirine. 1975 yılına gelindiğinde Türkiye Devriminin Acil Sorunları diye bir broşür çıktı, onu okuyoruz sabahlara kadar, üzerinde tartışıyoruz. Ankara’ya Gürateş Hocayla beraber gittik, Ankara’da bizi kasabalı gözüyle karşıladılar.” (s. 26)
Zeki Çetinkoç’un bu konudaki değerlendirmesi ise şöyle: “Turgutlu özelinde mücadele daha sert ve şiddetliydi. Burjuvazi resmi ve sivil faşistleriyle saldırılarını iyice yoğunlaştırmıştı. Devrimciler de kendilerini korumak, faşist saldırılara göğüs gerebilmek için silahlanmak zorundaydı. Akşamları evlerimize başka yollardan giderdik. Beton işçilerinin ve fırın işçilerinin direnişleri sırasında geceler boyu sokaklarda devriye gezdik. Çünkü polisin ve faşistlerin tehdidi altındaki direnişçi işçilerin tek güvencesi bizlerdik.” (s.112)
Adnan Ayan, bir başka pencereden bu konuya ışık tutmuş: “1983 yılında cezaevlerinden tahliyeler başladı. Bir çay ocağı işletiyordum, daha doğrusu babam işletiyordu, ben onun yanında çalışıyordum. Hep cezaevinden çıktıktan sonra yaşadığım yalnızlığı düşünüyor, diğer devrimci arkadaşlar bunu yaşamsınlar diye, hiçbir siyaset farkı gözetmeden, cezaevinden çıktığı gün evine damlıyordum.” (s.153) O yıllarda içerden çıkanlara polisin, hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde karakola gelip yoklama için imza atmalarını dayatmaları üzerine topluca karakola gitme eylemini gerçekleştirerek polisi bu uygulamadan caydırmaları da önemli bir dayanışma örneği olur. (s.156-157)
Mustafa Pekdoğru da başka bir boyut katar bu dostluğun nasıl mayalandığına: “Cezaevinden çıktığım anın duygularını anlatmak pek mümkün değil. Bunca mahpusluk, bunca eziyet ve işkence, şairin dediği gibi biraz daha ustalaştırmıştı beni taşı kırmakta. O ustalığın harcında, omuz başlarımda kaybettiğim yol arkadaşlarımın, sakat bırakılanların acıları ve anıları vardı.” (s.196)
Hayri Bökü, bu konuda şöyle diyor: “Her birimiz değişik örgütlenmeler içinde devrimci mücadelemizi sürdürdük. Ama hiçbir zaman birbirimize saygımız, bağlılığımız eksilmedi. Bu saygı ve bağlılık, daha sonraki süreçlerde Turgutlu’daki devrimci grupların dayanışmasına temel teşkil etti. Benim ‘Kasabalılık Ruhu’ diye adlandırdığım direnişçi, savaşçı, dayanışmacı geleneğin temelleri bu yıllarda oluştu. Öyle sağlam bir temel ki, bu saygı ve bağlılık otuz beş yıl sonra da devam ediyor.” (s. 208)
Mücadele Dolu Yılların Öğrettikleri
Sosyalist siyasetin, devrimci mücadelenin zorluklarının başında, kapitalistler arası demokrasinin yaşandığı burjuva hukukuna hiçbir zaman bel bağlanamayacağı gerçeğinden hareketle, örgütsel çalışmaların belli alanlarda gizli yürütülmek durumu gelir. Türkiye solunun tarihinde bu “durum”un incelikleri yeterince kavranamadığı, pratikte çok özensiz davranıldığı için hem kitle ilişkilerinde önemli sorunlar yaşanmış hem de 12 Eylül’de büyük kayıplar verilmiştir. Bu iki etken nedeniyle de 1980 sonrasında insan ilişkilerinde ciddi güvensizlikler ortaya çıktığı gibi sol içi ya da örgüt içi ilişkilerde yoldaşlık-dostluk kurmak giderek zorlaşmıştır. Bugün, gerek açık gerekse gizli çalışma yürüten sosyalist, devrimci hareketlerin ya da öncü kişilerin, “gerçekçi olup imkansızı isterken” sosyalizmin özverili, eşitlikçi ve özgürlükçü çizgideki insanlarla kurulabileceğini akıldan çıkarmamaları gerekir. Kadrolarını bu temelde donatmayan örgütlerin, özellikle yönetici düzeyinde bunu ciddiye almayan örgütlerin, sürekli sirkülasyon yaşadıkları ama güçlü kitle bağları kuramadıkları için süreklilik kazanamadıkları bilinmektedir.
Kasabalılardan Hayri Bökü, partili yaşamdaki özveriye dair bir anısını şöyle anlatıyor: “Ben askerden geldiğimde babam, benim için belli ilişkiler kurmuş. Halk Bankası’nda işimi ayarlamış. O zaman lise mezunları bu tip işlere çok kolay girebiliyordu. O sıralarda da benim partiye (TSİP) üyeliğim gerçekleşmiş, parti görevi bekliyorum. Pazartesi veznedar olarak göreve başlayacağım. O sabah evde farklı bir ortam var. Ben bir şey söyleyemiyorum. Bir gece önce bana, ‘İzmir’e yerleşeceksin, yeni parti görevin şurası, orada seni şu yoldaş bekliyor’ şeklinde parti görevi geldi diyemiyorum. O sabah, hayatımda verdiğim en kritik kararlardan birini, en stresli anlardan bir tanesini yaşadım.” (s. 215)
1970’li yılların ikinci yarısında Manisa Emniyet Müdürü Necdet Menzir’dir; ki 12 Eylül döneminde yıldızı parlayan faşist kadrolardan biridir. Manisa Cezaevi de, Ege bölgesinin en gaddar yöneticilerinin bulunduğu yerdir o zamanlar. Buraya hapsedilen Kasabalılar, bu gaddarlığı boşa çıkaran ilk tavrı koyarlar. “Kedili çuval”la işkence uygulayan yönetime kafa tutuşlarını şöyle anlatıyor Necdet Ayma: “Beni o çuvala soktuğunuz zaman, sakın sağ çıkarmayın. Aksi halde öldürürüm hepinizi, dedim. Boş bir meydan okuma, kof bir cesaret değildi benimkisi. Kendime ve arkadaşlarıma o kadar çok güveniyordum ki, benim arkam boş değil mesajı veriyordum. Gerçekten çok bağlıydık birbirimize. Bu güven, bu bağlılık taşra delikanlılığıyla sosyalist kültürü birleştirmenin verdiği bir güvendi.” (s. 31)
Hapse düşen siyasiler sadece cezaevi yönetimi, baskı ve şiddetle mücadele etmezler; orada hemşehricilik, hırsızlık, ispiyonculuk gibi ilkel güdülerle hareket eden mahkumlarla uğraşırlar. Daha sonra onların arasından çok kavgacı, nitelikli kişiler de çıkartırlar. 1970’lerin ikinci yarısında politik mücadelenin yeni girdiği Manisa Cezaevi’nden bir kesit: “İdare bir süre sonra içeriye bir çuval hap soktu. Akhisarlılarla Karslılar birbirine girdi. Olayları engellemek için araya girdik. O arada bir mahkum bana bıçak salladı. İki gün bekledik hapların etkisi geçsin diye. Hapların etkisi geçti. Herkesi topladık, hapı esrarı yasakladık. Hapishane içinde hakimiyetimizi tam oturttuktan sonra firar organizasyonuna başladım.” (s. 36) Bu cezaevindeki gardiyan ve savcılara meydan okuyan Kasabalılar içinden Necdet Ayma, parmaklıkları kestiği testerenin eline batmasıyla akan kanıyla duvara “Tek yol devrim, kurtuluşa kadar savaş” yazar ve savcıya, “Devrimcilerde … var, ben kaçıyorum, sen de bunları münasip yerine sok.” notunu bırakıp cezaevinden kaçar.
Adana’da bir silahlı çatışmada yakalanan Ayma’ya işkence yapılır, dönemin Emniyet Müdürü Pol-Der’li Cevat Yurdakul’dur. “Mustafa” sahte kimlikli Ayma’nın kim olduğunu öğrenen Cevat Yurdakul, onun Nurettin Gürateş gibi işkenceyle öldürebilecek bir ekibin alacağı haberini öğrenince onu cezaevine gönderecek bir yol bulur. Ayma, onunla bir diyalogunu şöyle anlatır : “Adam ağlıyor, hüngür hüngür ağlıyordu koca adam. ‘Tamam’ dedim. ‘Karnın aç mı?’ dedi. ‘Aç’ dedim. ‘Dokuz gündür yemek yemiyorum, ama su da içmiyorum, iç kanamam var.’ dedim. ‘Sana dışarıdan yemek yaptıracağım, tuzsuz olmasına dikkat ettireceğim.’ dedi. ‘Bir de karpuz gönderin bana.’ dedim. ‘Tamam’ dedi, bastı zile, komiser geldi. ‘Mustafa ifade verecek, ifadesini alın, hemen askeri cezaevine gönderin.’ dedi.” (s. 49) Aynı yerde Pol-Der Adana Şube Başkanlığı yapan İbrahim Tepebaşı’yla (Şimdi Fransa’da yaşıyor.) yaşadıkları diyalogu da çok öğretici olarak anlatmış Necdet Ayma.
Yeri gelmişken Pol-Der’e dair burada önemli bir not düşmekte yarar var. 1975’te Ortakalar Derneği’nin Pol-Der’e dönüşmesiyle “halkın polisi” olma doğrultusunda hızla demokratik örgütlenmesini yapan ilerici, solcu polislerin öncülüğündeki bu örgüt, Türkiye tarihinde güvenlik güçleri içindeki en etkin mücadeleyi gerçekleştiren bir tarih yazar 4 yıl içinde. Türkiye’de Milliyetçi Cephe döneminde faşist yapılanmanın önüne geçme konusundaki kararlı tutumları nedeniyle boy hedefi haline gelir. Ecevit’in başbakanlığındaki CHP Hükümeti tarafından 1979’da bir süre kapatılır. Emniyet içinde demokratik kitle örgütü olarak önemli kazanım ve deneyimler biriktiren Pol-Der’den, bugün yaşayan kadrolarından gereken sonuçları çıkaran ve bugüne denk düşen yeni bir örgütlenme tarzı geliştiremeyen işçi sınıfı siyasetinin dikkatini bu noktaya yoğunlaştırması elzem görünmektedir.
Zeki Çetinkoç, Türkiye halkı için büyük yıkım anlamına gelen 12 Eylül’e dair şunları yazar: “12 Eylül’ü içerde karşılamak çok farklı. Dışarıda kaçmak gibi bir seçeneğin var, içerde bu seçenek yok. Saat sekiz buçuk civarı kapı açıldı, subaylar geldi. ‘Bundan sonra eski günleriniz geride kaldı, Maltalarda dolaştığınız, koğuşları gezdiğiniz günleri unutun.’ dediler. Sanki şimdiye kadar can güvenliğimiz yokmuş gibi, ‘bundan sonra asker var, can güvenliğiniz bize ait. Bundan sonra eskisi gibi otlayamazsınız, hepinizle hesaplaşacağız.’ dediler.” (s.123)
İlk “hesaplaşma”, devrimcilerin, sosyalistlerin alelacele kararlarla asılmasıyla başlar. Erdal Eren’in yaşı küçük olduğu halde nasıl idama götürüldüğünü artık sağır sultan bile duymuştur. Necdet Ayma, Buca Cezaevi’nde gerçekleşen ilk idam olayına dair şunları söyler: “Çok sıkı bir yönetim vardı. Kimse ses çıkarmıyordu. TKEP’li üç arkadaşımız Necati Vardar, Seyit Konuk ve İbrahim Ethem Coşkun idam edildiğinde, ilk kez slogan atıldı hapishanede. Ethem bir mektup göndermişti bana, kendi el yazısıyla: ‘Ayma, bizi asacak bu herifler, bize karpuz gönder, içimizi temizleyelim, bu adamlar biz asıldıktan sonra altını kirletti demesinler.’ diyordu. Üç gün sadece karpuz yediler. Böylesine yiğitçe gittiler ölüme. Onların infazında bulunan bir jandarma, Ethemden bir mektup getirdi, ‘Parkamı Remzi Karakaş’a, kitaplarımı koğuşa bırakıyorum.’ diye yazmıştı. Jandarma onların nasıl öldüklerini anlattı. İnfazda bulunan bir askerin saçları bembeyaz olmuştu. Teskereye gönderdiler infazdan sonra.” (s. 61) “Asker”in de insan olduğunu, işkence ve idamdan utanç duyanların bu ülkenin onurunu kurtaracağını gösteren bir sahne işte…
12 Eylüllü yılların en bariz şiddeti, tek tip elbise olayının hapishanedekilere dayatılmasıdır. Buna karşı açlık grevleri, direnişler cezaevlerinin gündeminden düşmez. Gündemden düşmeyen bir başka konu da tünel olaylarıdır. Tünel kazarak kaçma konusunda deneyimli kişilerden biri olarak ünlenen Necdet Ayma’nın Çanakkale Cezaevi’ndeyken kuş beslemeye başladığı haberinin yayılması, olayın iç yüzünü bilmeyenler arasında dedikodulara neden olur. Zeki Çetinkoç, bu durumu şöyle değerlendirir : “Necdet Ayma adlı kasabalı bir arkadaş kuş besliyordu içerde. Herkes, ‘Kuş besliyor, lümpenleşti, direnmiyor artık.’ diyordu. Cezaevlerinde çok iyi tanınan bu arkadaşa kızıyorlardı. Ben sonra öğrendim ki, bu arkadaş kuşları hapishaneden kaçmak için besliyormuş; herkes kestiremiyor, önyargılarla karar veriyor. Böyle baktığımız için çok yanlış yaptık o zamanlarda.” (s. 129) O dönemde ciddi baskıların yaşandığı Çanakkale Cezaevi’nden Ayma’nın da içinde bulunduğu beş sol örgütün oluşturduğu tünel komitesi, uzun aylar alan kazı işlemini çok ustaca gerçekleştirir, ancak son akşam sigara içen bir askerin farkına vardığı tünelden gelen sesle, bütün emek boşa gider. Başarılı tünel kazarak kaçma girişimleri yanında, iğneyle kuyu kazarcasına yapılan hazırlıkların, basit bir hatadan tuz buz olduğu böyle dramatik anlar da yaşanır.
Gerek işkencede, gerek tecritte gerekse cezaevi süreçlerinde yoğun psikolojik saldırıyla da karşılaşan sosyalistler, devrimciler; insansızlaştırma politikasına karşı gardiyan yüzü görmeyi bile yaşama sevinci haline dönüştürürler. Mustafa Pekdoğru, işte böyle çarpıcı bir sahneyi anlatır: “Bir gün ‘Mazgalı aç!’ diye bağırdım. Yine açmadı. Yemeği alt mazgaldan verdi, ama gitmedi. Mazgalın arkasında durduğunu hissettim. Ben yine bağırarak mazgalı açmasını söyledim. Mazgal yavaşça açıldı. Elli elli beş yaşlarında biri. Sadece yüzünü, daha doğrusu bir çift göz gördüm. Göz göze geldik. Adamın gözlerinden yaşlar akıyor ve hiçbir şey söylemeden öylece bana bakıyordu. Bense mazgalı niye açmadığını, yemeğe dair bir şeyler söyleyeceğimi, bu yapılanları insani bulmadığımı söyledim. Yavaş ve titreyen bir sesle ‘Sizi anlıyorum ama yapabileceğim bir şey yok. Kusursa bakma.’ dedi, mazgalı yavaşça kapatıp gitti. Ben ise bir yandan öfke, bir yandan sevinç içinde derin düşüncelere dalarak, karmaşık duygular yumağıyla dolu halde kalakaldım.” (s.192) Pekdoğru, gözlerini görmekten bile sevinç duyduğu bu gardiyanın izini hapisten çıktıktan sonra sürer ve onu Tarsus’ta bularak kucaklaşır, rakı içip o günleri yad eder. Bu sahne, egemen sınıfların tarihin her döneminde ne kadar gayriinsani bir yapılanma içine gidebildiklerinin açık örneğidir. Kapitalizmin “psikoloji”sini yerle bir edecek kadar da insani değerlerle yüklüdür.
Türkiye’de işkence ve cezaevi koşullarında hayatını kaybeden binlerce insan söz konusu; bugün de kanser vb. hayati hastalıklarla boğuştukları halde zora mahkum edilen devrimciler var. 12 Eylül koşullarında direnebilmek için ayağı kangren olan Necdet Ayma, ayak derisini 45 dakikada anestezi yapmadan doktorun yüzmesine tanık olan gardiyanların, daha sonra kendisine nasıl davrandıklarını şöyle anlatır : “O bana Allah demiyorum diye copun tersiyle vuran Elazığlı Apo, sırtına aldı beni, getirdi tecride koydu, bir demlik de çay getirdi. ‘Bundan sonra benden silah iste, silah getireceğim, ben senin gibi bir adam görmedim, sana vurduğum için utanç duyuyorum.’ dedi. (…) Bana ana avrat küfreden adam geldi, ‘Senin çocuğun da karın da benim evimde kalacak arkadaş, kimseye bırakmam.’ dedi. Gerçekten de bir zaman sonra Gülo’yu götürdü, evinde misafir etti. Ben çıktıktan sonra ziyaretime geldi. Hâlâ Çanakkale’de. Emekli olmuş. Oğlu askerde, oğluna benim ismimi vermiş.” (s. 71) Bunlar, bütün çile ve yıkımlara karşın, bu topraklarda insani damarın, devrimci yüreğin attığını gösteren önemli sahnelerdir.
Kitapta yer almayan yüzlerce buna benzer sahnelerin yaşadığı biliniyor.
Bugün Nasıl Bakıyorlar?
Anılarını okurken çok derin duygu ve düşüncelere daldığımız beş kasabalı, geçmişlerine, mücadeleye ve geleceğe dair değerlendirme, saptama ve önerileriyle de dikkat çekiyorlar. Hepsi de geçmişlerinden pişman olmadıklarını, mücadeleden çıkardıkları derslerle geleceğe baktıklarını vurguluyorlar. Örneğin, Necdet Ayma şöyle diyor: “Geçmişte yaşamıyorum ama yaşadıklarımdan da hiçbir zaman pişmanlık duymadım. ‘Yeniden aynı şeyleri yaşamak ister misin?’ deseler, hiç tereddütsüz ‘evet’ derim. Hatta eksik bıraktıklarımı da tamamlardım, diye düşünüyorum. Bugün aynı heyecan bu ülke topraklarında yaşanıyor olsa, geçmişte yaşadıklarımdan dersler çıkarmış bir devrimci olarak yapabileceğim çok şeyin olacağını düşünüyorum. Şu anda görevimiz sosyalist insan yetiştirmek, halkın sorunlarına inebilecek insanlar yetiştirmek olmalı ve esas görev halkın, geniş kitlelerin kendi sorunlarına sahip çıkabilmesini sağlayacak bir oluşumu sağlamak. Bunun için de karınca misali çalışmak gerekiyor. Bana göre sosyalizm ölmedi, tam tersine daha haklı ve gerekli hale geldi.” (s. 97)
Adnan Ayan’ın düşüncesine gelince… “Yeniden dünyaya gelseydim, yine komünist olurdum ama bir farkla; daha bilinçli bir komünist olmak için Marksizmin tüm klasiklerini okurdum. Erken yaşta mücadeleye atılmamın avantajını kullanıp kendimi daha iyi yetiştirirdim. Ama bunu yapamadım. 1980 öncesi dönemde birilerinden duyduğumuz sözlerle veya bir iki kitap ve daha çok dergi okumakla kendimizi çok şey biliyor sandık. En büyük yanlışımız aslında buydu.” (s. 159) 1970’li yılların, bu topraklarda en çok kitap, dergi ve gazetenin yayımlandığı ve okunduğu dönem olduğu dikkate alındığında, bugün bu konuda işimizin çok daha zorlaştığı görülmeli. O dönemde sosyalist, devrimci mücadeleye atılanların, en azından Orhan Kemal, Yaşar Kemal vd. yazarlardan toplumsal konuların işlendiği romanlar okudukları biliniyor. Bugün bu açıdan da büyük bir kopuş yaşanıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin son 30 yıl içinde geçirdiği toplumsal ve siyasal süreci konu edinen toplumcu edebi yapıtların ortaya konmasında büyük yarar var.
Sosyalist, devrimci mücadelede vefa duygusunun ne denli önemli olduğunu, yabancılaşmanın tavan yaptığı “piyasa egemenliği” koşullarında, daha çok kavramak ve kavratmak gerekiyor. Mustafa Pekdoğru bunu şöyle dile getiriyor: “Son olarak, beni sosyalizmle buluşturan insanlara büyük insanlığın mücadelesi adına, sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum. Bir kelebek kadar ömrüm olsa bile, son saniyesine kadar örgütlü yaşamayı yeğlerim.” (s. 196)
Doğrusu, “Özgür Bir Dünya İçin Direnen Kasabalılar” kitabına alınmayan beş “Kasabalı”nın birçok anısının bulunduğu biliniyor ama Türkiye’nin birçok bölgesinde böyle örneklerin yaşadığı da biliniyor. Dolayısıyla bu toprakların ortaya çıkardığı devrimci, sosyalist kişiliklerin deneyimlerinin, özellikle geleceğe ışık tutacak görüşlerinin mutlaka yayına kavuşturulması gerekiyor. Son zamanlarda belgesel vd. çalışmaların yoğunlaşması sevindirici olmakla birlikte, bu çalışmaları değerlendirecek ileri kadroların da yetiştirilmesi elzem görünüyor.
Türkiye’nin emperyalizme karşı bağımsızlığı, halkın eşitlik ve özgürlüğü için mücadele edenlerin anılarına derin saygıyla…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bir Kitap: 'Eylemsel Yetke"-Faiz Cebiroğlu
Kitap
BİYOGRAFİM
Faiz CEBİROĞLU:
1959 Hatay / Antakya - Dursunlu Köyü doğumlu. Liseyi Antakya’da bitirdi. Lise yıllarında şiire ve Halk müziğine eğilim gösterdi. Halk müziği ağır bastı. Bağlama çalmayı öğrenerek, türküleri kendine özgü bir tarzla yorumlamaya başladı. İlk kasedi “ Şafağın Gülleri” oldu. Yasaklandı. 2.kasedi “Yağmur Çiseliyor” çok az kesime ulaştı.1986 da Danimarka’ya geldi. Danimarka’da müzik çalışmaları yanında, pedagojiye ilgi gösterdi. Pedagoji (çocuk eğitimcisi) bölümünü bitirdi. Halen Danimarka’da pedagog, “çocuk yetiştirme sanatçısı” olarak çalışmaktadır. Türkiye’de, Dönem Yayıncılık tarafından basılan “TOPLUMSAL KURTULUŞ NOTLARI” (İstanbul 1991) isimli bir kitabı bulunmaktadır. Türkçe, Arapça, Danimarkaca (Danca) ve İngilizce bilmektedir. Değişik site, gazete ve dergilerde her konuda yazılar yazmaktadır. Türkiye’de, Ocak 2005 te yayın hayatına başlayan, ”Sanat, Edebiyat ve Eğitim’de YOĞUNLUK dergisinin Danimarka sorumlusudur. Ayrıca bu derginin de yazarıdır.
1959 Hatay / Antakya - Dursunlu Köyü doğumlu. Liseyi Antakya’da bitirdi. Lise yıllarında şiire ve Halk müziğine eğilim gösterdi. Halk müziği ağır bastı. Bağlama çalmayı öğrenerek, türküleri kendine özgü bir tarzla yorumlamaya başladı. İlk kasedi “ Şafağın Gülleri” oldu. Yasaklandı. 2.kasedi “Yağmur Çiseliyor” çok az kesime ulaştı.1986 da Danimarka’ya geldi. Danimarka’da müzik çalışmaları yanında, pedagojiye ilgi gösterdi. Pedagoji (çocuk eğitimcisi) bölümünü bitirdi. Halen Danimarka’da pedagog, “çocuk yetiştirme sanatçısı” olarak çalışmaktadır. Türkiye’de, Dönem Yayıncılık tarafından basılan “TOPLUMSAL KURTULUŞ NOTLARI” (İstanbul 1991) isimli bir kitabı bulunmaktadır. Türkçe, Arapça, Danimarkaca (Danca) ve İngilizce bilmektedir. Değişik site, gazete ve dergilerde her konuda yazılar yazmaktadır. Türkiye’de, Ocak 2005 te yayın hayatına başlayan, ”Sanat, Edebiyat ve Eğitim’de YOĞUNLUK dergisinin Danimarka sorumlusudur. Ayrıca bu derginin de yazarıdır.
Blog Arşivi
-
▼
09
(52)
-
▼
Aralık
(11)
- SINIFSIZ DİPLOMALI AŞÇI ABBUŞ USTA’DAN “MİDESEL EĞ...
- FARC-EP ve ELN’den Ortak Açıklama
- “KASABALILAR”I NASIL OKUMALI?
- Türk hançeri
- Kıtasal Bolivarcı Hareket’in Manifestosu
- Kıtasal Bolivarcı Hareket’in Kuruluş Kongresi
- KITASAL BOLİVARCI HAREKET...
- MİNARELER SÜNGÜ MÜ?
- DTP kapatılamaz!
- BÜYÜKLER SOKAKTA DANS ETMEYE UTANIYOR
- Mecburuz...
-
▼
Aralık
(11)
Etiketler
- Bülent tekin in yeni kitabi
- terörist - bülent tekin
- 1 mayis ütopyasi
- 1. dünya savasi - adil okay
- 12 ceset - bülent tekin
- 12 eylül 1980 - faiz cebiroglu
- 12 Eylül Cunta Anayasası - mustafa elveren
- 12 Eylül Darbesinin Edebiyatta İzdüşümü - Murat Altunöz Haberi
- 12 Eylül dershane ve yaris atlari - adil okay
- 12 haziran 2011 secimleri - faiz cebiroglu
- 12 haziran milletvekili - mustafa elveren
- 12'ler üzerine - bülent tekin
- 15 16 Haziran - adil okay
- 15 agostus - bülent tekin
- 15- 16 Haziran - M. Sehmus Güzel
- 2 ci misir devrimi - faiz cebiroglu
- 2014 - adil okay
- 21 yüzyilin baslangici ve ittihatcilarin sonu - nadir nadi celik
- 24 e 24 - bülent tekin
- 33 kursun - ahmed arif
- 33 kursun ahmet arif ve sonrasi - m sehmus güzel
- 551 vekil - bülent tekin
- ab bayrak islam -mustafa elveren
- abdüko yumusama ve baris - bülent tekin
- Abidin Dino - M. Sehmus Güzel
- acik savas tezkeresi - faiz cebiroglu
- Aciklama 2 - eylemsel yetke
- aciklama1 - eylemsel yetke
- acilim politikasi ve sivil darbe anlayisi - ismail besikci
- acilis ve kapanis - hasan bildirici
- adalet bakanina acik mektup - adil okay
- adi özgecan - adil okay
- adil okay
- adil okay dan yeni kitap
- adil okay ile soylesi
- adilos bebem - ahmed arif
- ahlakli devlet - bulent tekin
- ahlaksiz erdogan - ali emin ileri
- ahmet altan ve kürtler - hasan bildirici
- ahmet kaya anisina - mustafa elveren
- ahmet kaya ve ferhat tunc - mustafa elveren
- ahmet türk'ün istifasi - hasan bildirici
- akdeniz multeci mezarligi - adil okay
- akilsiz aklin serüvenleri - nadir nadi celik
- akilsiz aklin serüvenleri3 - nadir nadi celik
- aklinizdan cikmayanlar - bülent tekin
- akp cözüme yanasmiyor - abdullah öcalan
- akp fasizmi - hasan bildirici
- AKP Halk iradesi - yener orkunoglu
- akp halk iradesi 2 - yener orkunoglu
- akp ile chp - mustafa elveren
- akp ile chp nin irkcilik yarisi - mustafa elveren
- akp kapatilmadi - turgut kocak
- akp ordu ve abd - yener orkunoglu
- akp ve kürt sorunu - ismail besikci
- AKP’li Geçinen Sarhoşlar - mustafa elveren
- AKP'nin Degirmenine Su Tasimak - Abdulkadir Ulumaskan
- aksam olunca - adil okay
- aleviler
- alevilerde kafa karisikligi - ismail besikci
- alevilerin büyük sirri - ismail besikci
- aleviligin islamla hicbir iliskisi yoktur - ismail besikci
- Aleviligin sunni diktatörlüge karsi direnisi - hasan bildirici
- alevilik bir insan sevgisidir - serra güneyli
- alevilik dünün sosyalizmidir - serra güneyli
- alevilik müslümanlik midir - devran asmen
- aleviliki dersim ve cumhuriyet - mustafa elveren
- ali yüce - muslum kabadayi
- alin size amerikan usakligi - turgut kocak
- Alintilar ve Yorumlar - Mustafa Elveren
- allah kuran bayrak - mustafa elveren
- alt üst kimlik meselesi - mustafa elveren
- altta kalanin - adil okay
- Amik'te Bir Yaz Yolculugu ve Dostluklar - Müslüm Kabadayi
- ana tanricadan - bülent tekin
- analiz ve yorum üzerine - fadil ölmez
- anarsizm nedir - faiz cebiroglu
- anarşik sistemdir - faiz cebiroglu
- anayasa - turgut kocak
- anayasa arilar kovanlar - bülent tekin
- anma - adil okay
- anma - mihrac ural
- anneler de ölür - bülent tekin
- Anneme - Mahmud Dervis
- antakya adi degil hatay adi silinsin - demir bilgin
- antakya da 14 gözalti
- aramice dili - murat altunöz
- asik ishsani
- asimetrik asklar - bülent tekin
- asimilasyon bitti aldatmacasi - mustafa elveren
- askere gitmeyin-mustafa elveren
- Askin isterik cigliklari - bülent tekin
- avukat - bülent tekin
- ayak izlerindeki yazilar - halil ibrahim özcan
- azinligin cogunluga tahakkümü
- baglar belediyesi - bulent tekin
- bahar operasyonlari - hasan bildirici
- bahcelievler katliami
- balon erken patladi - hasan bildirici
- baris ve demokrasi - mustafa elveren
- barzani semaya bak - serra güneyli
- bas kim ayak kim - turgut kocak
- Baskin Oran'in AKP'si - Yener Orkunoglu
- basörtüsü... - fikret baskaya
- Başın öne eğilmesin – Turgut Koçak
- baykal amerikan in ve fasizmin truva ati - faiz cebiroglu
- ben dersimli kemal - mustafa elveren
- besikciye mail - abdulkadir ulumaskan
- besikciye selam - adil okay
- bir adim ileri iki adim geri - abdulkadir ulumaskan
- Bir amblem ve bir not - faiz cebiroglu
- bir erkek bir kadin - bülent tekin
- bir heykel - adil okay
- bir mayis üzerine düsünceler - m.sehmus güzel
- bir proresörün evhamlari - faiz cebiroglu
- Bir Ressam - Serpil Odabasi
- bir ressam bir kitap - adil okay
- bir sairden - adil okay
- bir tekme bir yumruk - faiz cebiroglu
- bir yazardan - adil okay
- bir yazi hirsizi - faiz cebiroglu
- Bir yorum: Reyhanlı katliamı - faiz cebiroglu
- biraz ahlak -faiz cebiroglu
- birey laik olmaz devlet laik olur - yener orkunoglu
- bireysel gelisim 1 - faiz cebiroglu
- bireysel gelisim 2 - faiz cebiroglu
- bireysel gelisim 3 - faiz cebiroglu
- birlesmis milletler ve cocuklar - faiz cebiroglu
- birlik ve beraberlik - abdulkadir ulumaskan
- bismillah diye ilk geri adim - abdulkadir ulumaskan
- biutiful - adil okay
- biyikli göbekli - serra güneyli
- biz nasil insanlariz - bülent tekin
- bombalar patlarken - bülent tekin
- bonzai - m kabadayi
- bozkurt sembolu calintidir - sevra kurtulus
- bölücülük ve yandaslik - mustafa elveren
- börü dizisi - bülent tekin
- bu basbakanla - mustafa elveren
- bu hoca beni dinsiz yapacak - mustafa elveren
- bu kalp seni unutur mu - adil okay
- bu sistemde katliamlar - mustafa elveren
- bu telas niye - turgut kocak
- bu yaziyi okumayin - bülent tekin
- bulent tekin
- bulmaca - bülent tekin
- buyuk kafalar - bulent tekin
- büyükler sokakta dans etmeye utaniyor
- Büyüklerimiz Devlette Görev Almamızı İstiyorlardı - mustafa elveren
- cagdas egitim yalani - mustafa elveren
- cagdas kawa - mustafa elveren
- cakal cukal edebiyeti - bülent tekin
- cakallarin ulumasi - emine engin
- calismak üzerine - faiz cebiroglu
- Can Yücel i anarken - bülent tekin
- cek - müslüm kabadayi
- cellatlarin ölümü - hasan bildirici
- cephede ebu nidal - faiz cebiroglu
- cetelesmenin boyutu - murat altunöz
- Che yasiyor - Faiz Cebiroglu
- chp ve secim ittifaklari - mustafa elveren
- chp ve secim ittifaklari 2 - mustafa elveren
- cinsel fasizm - hasan bildirici
- cocuk cigliklari - adil okay
- cocuk ve okuma kültürü sempozyomu - müslüm kabadayi
- cocukluk isgal altindadir - faiz cebiroglu
- cocukluk ve edebiyat -müslüm kabadayi
- cok mutluyuz - bulent tekin
- cukurova kitap fuari - müslüm kabadayi
- cumartesi anneleri / mustafa elveren
- cumhurbaskanligi - faiz cebiroglu
- cumhuriyet ve atatürk - mustafa elveren
- danimarka da ´secim - faiz ceniroglu
- Dar Sokak - Dergi
- Dar Sokak - Sayi 2
- darbeler
- Darbeler Ve Resmi İdeoloji - mustafa elveren
- degistirilmis kuran - mustafa elveren
- deli dumrul - bülent tekin
- deliler akillilar cocuklar - bülent tekin
- delirmis krallar - bülent tekin
- demokrasi - mustafa elveren
- demokrati acilim - bülent tekin
- demokratik özerklik - mustafa elveren
- deneyin isterseniz - bülent tekin
- denge - halil ibrahim özcan
- Deniz gezmis yasasaydi - Abdulkadir Ulumaskan
- deniz ve basbakan - bülent tekin
- denizden isiklanmak - muslum kabadayi
- dershaneler - bülent tekin
- dershaneler 12 eylül elstiriler ve yanitlar - adil okay
- dersim aleviligine operasyon - mustafa elveren
- dersim den antakya ya - adil okay
- dersim halkini tümden suclamak - mustafa elveren
- dersim katliami - mustafa elveren
- dersimizden caktik - bülent tekin
- dersimliler - mustafa elveren
- deveye sormuslar - turgut kocak
- devin trajedisi - bülent tekin
- devlet patron - adil okay
- devletin agalari - ismail besikci
- devletin kemal burkay acilimi - mustafa elveren
- devletin ömrü - bülent tekin
- dijle tv - bulent tekin
- dil ve aile - faiz cebiroglu
- dillerin ölümü - faiz cebiroglu
- din ahlak - mustafa elveren
- dinci ile ateist arasindaki fark - mustafa elveren
- dis mihraklar - abdulkadir ulumaskan
- diyarbakir seni sevmiyor - bülent tekin
- DKÖ lerin gücü - mustafa elveren
- dogrular gibi yalanlama - abdulkadir ulumaskan
- dokuz köyden kovuldum - bülent tekin
- dönülecek ev yok - hasan bildirici
- dönüsü olmayan yol - hasan bildirici
- dövüs kulübu ve posmodern sinema - adil okay
- dtp kapatilamaz
- dursunlulu ressam fehmi - faiz cebiroglu
- ebu cehil - faiz cebiroglu
- ece ayhan'la düsünmek - m.sehmus güzel
- egitim - adil okay
- Ekin Van - Adil okay
- el rakka dan rojava ya - adil okay
- elde var ayten - bülent tekin
- ele alinmasi geciken sorun - fadil ölmez
- elestiri kültürü - mustafa elveren
- elestiri üzerine - faiz cebiroglu
- elestiri üzerine bakis - faiz cebiroglu
- elestiriye evet - mustafa elveren
- elezig daki safii ve kizilbas - mustafa elveren
- ellerimiz kirilsaydi da - turgut Kocak
- emperyalizm - faiz cebiroglu
- emperyalizm hersey kâr icindir - faiz cebiroglu
- emperyalizm terör egemenligidir - faiz cebiroglu
- emperyalizm vandalizmdir - faiz cebiroglu
- emperyalizm ve anti emperyalizm üzerine - fikret baskaya
- emperyalizm ve dil - faiz cebiroglu
- emperyalizme karsi savas - ismail besikci
- emperyalizmin usagi arap bilrligi - turgut kocak
- en iyi patron - adil okay
- enternasyonal 120 yasinda - m.s. güzel
- erdal ölümsüzdür - faiz cebiroglu
- ergenekon cetesi - abdulkadir ulumaskan
- ergenekon dan yesil ergenekon a - bülent tekin
- ergenekon istisna degildir - prof. fikret baskaya
- ergenekon tarzi - bülent tekin
- ermeni sempozyumu - adil okay
- ermenilerden özür diliyorum - adil okay
- ermenilerle sürgünde kesisti yollarim - adil okay
- ermeniýe düsman - mustafa elveren
- esege özür - bülent tekin
- esekten utanmayanlar - bülent tekin
- esitlik
- eti senin kemigi benim - mustafa elveren
- etnik kimlik - faiz cebiroglu
- evet hayir - mustafa elveren
- Ey isa - Macid Ebu Gosh
- Eylemsel Yetke - Faiz Cebiroglu
- eylemsel yetke - hasan bildirici
- eylemsizlik karari ve sonrasi - mustafa elveren
- facebook üzerine - faiz cebiroglu
- ferhat tunc - mustafa elveren
- ferhat tunc - mustafa elveren
- ferhat tunc u - mustafa elveren
- feslegene agit - halil ibrahim özcan
- fikret baskaya - adil okay
- Filistin - adil okay
- filler - bulent tetkin
- fotograflar - bülent tekin
- gazeteciler ayakta - müslüm kabadayi
- gerekirse seytanla isbirliyi yapilabilir - mustafa elveren
- gerileme sonun baslangicidir - abdulkadir ulumaskan
- gezi direnisi - adil okay
- gomanweb sitesi - mustafa elveren
- görülmüstür ama cözülmemistir - selma akkaya
- görülmüstür sergisi - adil okay
- göstermelik demokrasi - mustafa elveren
- Grup Yorum Antakya'da - Murat Altunöz
- gunay aslan ve ben - hasan bildirici
- gurbette bile gökyüzü varmis - adil okay
- günesin sürprizleri - müslüm kabadayi
- hak arama yürüyüsü - murat altunöz
- hakki devrim e cevap - abdulkadir ulumaskan
- halic te yasayan simonlar - bülent tekin
- halis in istifasi - mustafa elveren
- halkin yarattigi simgeler - mustafa elveren
- halklarin kardesligi - adil okay
- halklarin ya da din kardesligi - mustafa elveren
- hapishane mektuplar 2 - adil okay
- hapishane mektuplari - adil okay
- hasan gülbahar dan mektup - adil okay
- hasan mantici - adil okay
- hasta tutsaklar - adil okay
- hatay sorunu - sevra kurtulus
- hayaldi gercek oldu - mustafa elveren
- haydutluk - hasan bildirici
- haziran direnisi - adil okay
- hdp ile ak parti - serra güneyli
- hdp ve linc ordusu - adil okay
- hdp ve selahattin demirtyas -bülent tekin
- her sey para icin -bülent tekin
- herkesi iceriye mi atacaksiniz - turgut kocak
- HIRSIZ VE POLİS - Bülent Tekin
- hirsiz ve yalanci - bülent tekin
- hizli siyaset teknikleri / bülent tekin
- hortlaklar - m sehmus güzel
- hukuk
- hukuksuzluk iddianame ve savunma - mustafa elveren
- hukukun olmadigi yerde - mustafa elveren
- hypatia - bülent tekin
- ic savas politikalari - bülent tekin
- icimde kuslar göcüyor - murat altunöz
- icimizdeki niyet - bülent tekin
- icisleri bakani istifa etmedilir - bülent tekin
- icraatlarda terörizm fantazileri - bülent tekin
- ifade özgürlügü ve yargi - ismail besikci
- ifade vermek - adil okay
- iki mustafa - mustafa elveren
- iktidarin kürt yazarlari - hasan bildirici
- ileri demokrasi aldatmacasi - mustafa elveren
- ilgili makama - bülent tekin
- iman gücüyle siyaset - abdulkadir ulumaskan
- inan - faiz cebiroglu
- inanarak mücadele etmek - bülent tekin
- insallah kazanirsiniz - bülent tekin
- insan birazda düsündügüdür - bülent tekin
- İnsan Nasıl İnsan Olur - ismail besikci
- insanciklar karincalar krallar - bulent tekin
- insanliga mukavemet
- internet - mustafa elveren
- intikam sözcügü - faiz cebiroglu
- ipotek krizi - fikret baskaya
- iran - nadir nadi celik
- irkci sovlar - abdulkadir ulumaskan
- irkcilik-prof.dr.m.sehmus güzel
- irklar ve inanclar - mustafa elveren
- isid nedir - faiz cebiroglu
- isid veya öso - adil okay
- isimiz gücümüz - bülent tekin
- islam
- islam kardesligi - ismail besikci
- israil yine - adil okay
- ittihat ve terakki - bülent tekin
- ittihatcilarin soykirim refleksleri - nadir nadi celik
- iyiler ve kötüler - bülent tekin
- jet fadil - hasan bildirici
- kâbemiz dünyadir - serra güneyli
- kadin eylem daha fazla eylem - fadil ölmez
- kahraman türkler ve kürtler - bülent tekin
- kalkinma bir efsanenin sonu - prof. fikret baskaya
- kandil e telgraf - faiz cebiroglu
- Kapitalizm
- kapitalizm emperyalizm barbarliktir - sevra kurtulus
- kapitalizm: önce para sonra insan - faiz cebiroglu
- kardeslik
- kardeslik ve dostluk üzerine - mustafa elveren
- karsi saldiriya karsi saldiri - canan ates
- kasabalilar - müslüm kabadayi
- kastelli canina kiydi
- katil kerpic - bülent tekin
- Kawa heykeli - bülent tekin
- kayiplar haftasi - adil okay
- kazim icin bir film
- kazim koyuncu
- keklik ve sahin - bülent tekin
- kemal burkay in iddialari - hasan bildirici
- kemal karkajier - adil okay
- kemalist ve anti-kemalistlerin uzlasmasi - abdulkadir ulumaskan
- kemalizm renk degistiriyor - mustafa elveren
- kenan evren'e mektup - ali emin ileri
- kent - m sehmus guzel
- kic devlet - adil okay
- kiniyorum - bülent tekin
- kirilgan zamanlar - murat altunöz
- kiskancligin daniskasi - bülent tekin
- kitap - eylemsel yetke
- kitap tanitimi - adil okay
- kitasal bilivarci hareket - canan ates
- kitasal bolivarci hareket in manifestosu
- kitasal bolivarci hareket kurulus kongresi
- kizilay da bir hayalet dolasiyor - sibel özbudun
- kobane rojeva - adil okay
- kolombiya da toplu mezar - canan ates
- kongreler sürecinde Egitim Sen
- Kosova bagimsizlgi - Ali Emin ileri
- kromsanin zehirli varilleri - adil okay
- kurd1 - abdulkadir ulumaskan
- kurnaz adam piyasada - bülent tekin
- Kutlu olsun - bülent tekin
- Kültür Düsmanligi - Yener Orkunoglu
- kültürel yabancilasma - faiz cebiroglu
- kürd kimligi - faiz cebiroglu
- kürd ordularinin basarisi - hasan bildirici
- kürt acilimi - turgut kocak
- kürt devleti - faiz cebiroglu
- kürt dili ve edebiyati - ismail besikci
- kürt edebiyati ve ben - hasan bildirici
- kürt edebiyeti üzerine - ismail besikci
- kürt güvenligi - hasan bildirici
- kürt sorunu degil - hasan bildirici
- kürt ve türk sorunu - yener orkunoglu
- kürtaj hakkinda - adil okay
- Kürtler Aleviler ve Raporlar- ismail besikci
- laiklik milli birlik - ismail besikci
- Laiklik elden gidiyor mu - fikret baskaya
- latife tekin'e yanitlar - bülent tekin
- Lazlar da ayni oyuncaktan istiyor - nadir celik
- lenin - yener orkunoglu
- lenin 3.bölüm
- lenin 4.bölüm
- lenin 5.bölüm
- lenin 6.bölüm
- lenin 7.bölüm - yener orkunoglu
- liberal kontrgerilla - bülent tekin
- liberal teorilerin cöküsü - yener orkunoglu
- liberalizm ve demokrasi
- liberalizmin hegel düsmanligi - yener orkunoglu
- Liberalizmin muhafazakarlik ile evliligi - yener orkunoglu
- liberalizmin yükselisi - yener orkunoglu
- linc ve baris - adil okay
- makale - faiz cebiroglu
- makale - fikret baskaya
- makale - ismail besikci
- mamak mektuplari - adil okay
- marks'i asanlar - faiz cebiroglu
- marks'in önemi - yener orkunoglu
- marksi asanlar - faiz cebiroglu
- mayis 1968 in getirdikleri I - m sehmus güzel
- mayis 1968 in getirdikleri II - m sehmus güzel
- mayis 1968 in getirdikleri III - m sehmus güzel
- mazlum dogan - mustafa elveren
- mazlum dogan i övmekten ceza almak - mustafa elveren
- mazlum dogan icin ne yaptin - mustafa elveren
- mazlum dogan in kabrine - mustafa elveren
- mazlumlarin diyari yasaklanamaz - mustafa elveren
- mecburuz - hasan bildirici
- medaya baskısı - faiz cebiroglu
- medlerin dönüsü - hasan bildirici
- mehmet metiner in 10 yil marsi - mustafa elveren
- memleketin silivri manzaralari - bülent tekin
- merhaba dostlar - sevra kurtulus
- merkel sarkozy'yi sevmiyor - m.sehmus güzel
- mert dayanir - turgut kocak
- metin can ve hasan kaya anisina - mustafa elveren
- metin can ve hasan kaya nin anisina mustafa elveren
- midesel egitim - müslüm kabadayi
- mihrac ural a ne oldu? sevra kurtulus
- mihrac ural muammasi - sevra kurtulus
- mihrac ural yanitladi - bülent tekin
- milli birlik ve kardeslik destani - bülent tekin
- milli irade - bülent tekin
- minareler süngü mü - bülent tekin
- minna - faiz cebiroglu
- mit in cinayet aciklamasi - hasan bildirici
- modern köleler - bülent tekin
- morglar yine doldu - hasan bildirici
- muhammed ataturk erdogan uclusu - mustafa elveren
- muhterem insanlar - bulent tekin
- munzur festivali - mustafa elveren
- musa agacik - mustafa elveren
- musa agacik 2 - mustafa elveren
- musluman aleviler -mustafa elveren
- mustafa balbay - adil okay
- mustafa balbay hakkinda - adil okay
- mustafa önal - müslüm kabadayi
- muzaffer tansu dan mektup - adil okay
- mücüzevi özlemler - bülent tekin
- müslüm kabadayi dan acik mektup
- narrativ - faiz cebiroglu
- Nazim Hikmet'ten Kamuran Bedirxa'na Mektup
- nefret söylemi- adil okay
- nelson mandela - adil okay
- nereden nereye - hasan bildirici
- newroz - faiz cebiroglu
- newroz kutlu olsun - faiz cebiroglu
- newroz mektubu - faiz cebiroglu
- newrozdaki mesajlarin algilanmasi - abdulkadir ulumaskan
- newrozlasan mazlum - mustafa elveren
- newrozlasan mazlum dogan - mustafa elveren
- noel yemekleri - faiz cebiroglu
- NTV de yazi isleri - bülent tekin
- nükleer cöplük olmayin - adil okay
- olümün 2. yildinömü ali yüce - müslüm kabadayi
- on kisilik imza - bülent tekin
- operasyon isleri - bülent tekin
- ortak aciklama
- osman turanli nin celiskisi - mustafa elveren
- osmanlica - adil okay
- osmanlica nedir - faiz cebiroglu
- oyunlar - bulent tekin
- ozgur gundem - hasan bildirici
- ozgur ve lorin bebek - adil okay
- ozgürlük - bülent tekin
- Oztin Akguc'un miliyetcilik tanimi - demir bilgin
- Öcalan - Türk’e saldırı tesadüf değildir
- öcalan erdogan'a cözüm cagrisi yapti
- öcalan: imrali diyarbakir cezaevi'ne dönüstü
- ögrenirken ögretenler - müslüm kabadayi
- öldürmenin itibari - bülent tekin
- ölmek ve öldürmek - mustafa elveren
- ölü bedenimiz - adil okay
- ölüm adasi - bülent tekin
- ölümün 1. yildönümünde ali yüce
- ölümün ardindan dersim de olmak - mustafa elveren
- ömrün cetelesi - adil okay
- önce insan ol - adil okay
- önce insan olmak gerekir - mustafa elveren
- özel ordu mu - bülent tekin
- özgür basin - bülent tekin
- özledigimiz erudi insandir - faiz cebiroglu
- pamuk iplikler - bülent tekin
- patlama - bülent tekin
- payanda ya da takla - bülent tekin
- pedafoli ve fasizm - adil okay
- pedagoji
- pedagojik metodlar - faiz cebiroglu
- piponya - bülent tekin
- pkk nin adalet ve hukuk anlayisi - hasan bildirici
- pkk ve bdp nin erdoga beklentisi -hasan bildirici
- polat alemdar demokrasisi - bülent tekin
- postalcilar - mustafa elveren
- postmodernizm ve osman sahin - adil okay
- postmodernizmin fikir babasi - yener orkunoglu
- Raif Dikçe'de gitti! - Faiz Cebiroglu
- rejimin niteligini tartisabilmek - fikret baskaya
- resmi ideoloji - ismail besikci
- resmi ideoloji - mustafa elveren
- roboski - adil okay
- rojawa dan sesleniyoruz - sevra kurtulus
- rolatindeyiz - hasan bildirici
- ruh halimizin tedirginligi - mustafa elveren
- Ruhi Su: Bir Komünist Ozan - Faiz Cebiroglu
- ruyalarim - bulent tekin
- saatleri bir ömür ileriye aldilar - adil okay
- sagir ölüm - halil ibrahim özcan
- sair adnan yücel - adil okay
- sair kapilari - adil okay
- saka gibi bir sey - bülent tekin
- sallanan parmaklar- bülent tekin
- salyangoz davasi - adil okay
- samimiyet testi - bülent tekin
- sanal alem - adil okay
- sanal sevgililerim - bülent tekin
- sanat - adil okay
- savas ahlakinda örselenmeler - bülent tekin
- savasta tecavuze ugrayan - adil okay
- secimler ve hainler - serra guneyli
- sehid kavrami - demir bilgin
- sempatik fasistler - bülent tekin
- seni oldugum gün- bulent tekin
- serafli sampiyonlar - bülent tekin
- serdar yesilyurt - bülent tekin
- sermaye birikimi ve özgürlükler - ismail besikci
- serpil odabasi'ndan yeni calismalar
- sessiz devrim demogojisi - mustafa elveren
- sevda kusun kanadinda - bulent tekin
- Sevgi ve Aşk Üzerine - Adil Okay
- sevgililer gününde aski tanimlamak - faiz cebiroglu
- sevmeme sucu - abdulkadir ulumaskan
- seytani saldirilar - faiz cebiroglu
- siddet - faiz cebiroglu
- siir - mahmud dervis
- siir üzerine - faiz cebiroglu
- sil bastan - bülent tekin
- simdi ne olacak - turgut kocak
- sinemardin - bülent tekin
- sinif kimlik ve dil - adil okay
- sinirlari zorlamak - bülent tekin
- sira akp de - turgut kocak
- sise cam iscileri - adil okay
- sistem - mustafa elveren
- Sitki Öner - Müslüm Kabadayi
- sivas katliami - müslüm kabaday
- siyasi haklar taninmadan - ismail besikci
- siz hic mülteci oldunuz mu - adil okay
- sokaklar - hasan bildirici
- sol dersim ve alevi örgütleri - mustafa elveren
- sol ici siddet - ali emin ileri
- sol liberalizm ve ulusal solculuk
- soma - muslum kabadayi
- soma devlet patron - adil okay
- somali den ingiltereye - adil okay
- son dakika haberi - faiz cebiroglu
- son ürece iliskin - murat altunöz
- son yagmur - murat altunöz
- sorgulanan tahliyeler - bülent tekin
- sorumlu amerikadir - turgut kocak
- sovenizmin bombalari - abdulkadir ulumaskan
- suriye de bahar olacak mi - bülent tekin
- suriye de kadin - demir bilgin
- suriye secimleri - faiz cebiroglu
- suya sabuna - adil okay
- sürgündasim sivan - adil okay
- sürgünlerde - mustafa elveren
- sürüler dünyasinda insan - demir bilgin
- tahir elci - bulent tekin
- Taksim Direnişi - mustafa elveren
- takunycilar ile posyalcilar - mustafa elveren
- tanriya degil - mustafa elveren
- tarihi mektup - fadil ölmez
- tarihte provokasyonlar - mustafa elveren
- tayyip ve gap - abdulkadir ulumaskan
- tc nin cumhurbaskanligi - serra güneyli
- te goti ci goti - bülent tekin
- tek tanrili dinler - mustafa elveren
- tek tip elbise - bülent tekin
- tek yol diyalogdur - abdullah öcalan
- Temel Demirer e selam - adil okay
- temel demirer le dayanisma - adil okay
- terbiye - bülent tekin
- terörle depresen deprem - bülent tekin
- Teyze amca savas basladi - adil okay
- tilkiler savasi - bülent tekin
- tini rakisiyla büyüdük 2 - gaiz cebiroglu
- tini rakisiyla büyüdük ve yürüdük - faiz cebiroglu
- tokatla gelen özgürlük - bülent tekin
- toplumdaki celiskiler - r.yürükoglu
- toplumsal kurtulus notlari - faiz cebiroglu
- tövbekârlik ve itirafcilik - demir bilgin
- trafik cezasi - bülent tekin
- tunceli savciligi - mustafa elveren
- turkiye kurdistan - bulent tekin
- tüfek icat oldu - bülent tekin
- tüm anti emperyalist gücler - abdullah öcalan
- türban - fadil ölmez
- türban - m.sehmus güzel
- türban sorunu - yener orkunoglu
- türk egitim sistemi - mustafa elveren
- türk hanceri - hasan bildirici
- türk islam paketi - serra güneyli
- türk kökenli kelaynaklar - mustafa elveren
- türk modernlesmesinde iktidar kavgasi - yener orkunoglu
- türk yargi sistemi - mustafa elveren
- Türkiye - Suriye yazarlari arasindaki iliskiler
- türkiye de siyaset - mustafa elveren
- türkiye soluna soldan bakmak - fikret baskaya
- Türkiye’de 12 Eylül Filmi Yapılamamıştır - Murat Altunöz
- türkler icin yeni anayasa - hasan bildirici
- ucu birden gitti - temel demirer
- ucube insanlik - bülent tekin
- uludere den agrimisken - adil okay
- unesco - demir bilgin
- usta er den - bülent tekin
- utancin fiyaskosu - bülent tekin
- utangac kapitalizm - adil okay
- uzun yürüyüslerin yönü - müslüm kabadayi
- Üç ayda üç can - faiz cebiroglu
- üfürükten teyyare - bülent tekin
- ülkemiz ates ve kan gölü olmadan - mustafa elveren
- ütopya toplantilari - yenerorkunoglu
- vahsilige wikileaks ayari - bülent tekin
- vatan millet diyarbekir - bülent tekin
- vicdani tahliyeler - bülent tekin
- yagma savasi - faiz cebiroglu
- yakindogu nun imhasi - ismail besikci
- yalan cemberi - yener orkunoglu
- yalanci peygamber - bülent tekin
- yalanci yazar - bülent tekin
- yalanlar - bulent tekin
- yalcin usta - m sehmus güzel
- yargitay muhtira - abdulkadir ulumaskan
- yasaklanan kimligi savunmak - mustafa elveren
- yasama bakisim - bülent tekin
- yavuz un torunlari - mustafa elveren
- yaz izlenimleri - adil okay
- yazar aziz tunc - mustafa elveren
- yazboz - bülent tekin
- yazgimiz demokrasi - bülent tekin
- yazi hirsizlari - faiz cebiroglu
- yazismalar - faiz cebiroglu
- yeni chp - mustafa elveren
- yeni yil - müslüm kabadayi
- yeniden trafik cezasi - bülent tekin
- yerel secim - adil okay
- yesil ergenekon - bülent tekin
- yesil ordu - bülent tekin
- yeter artik - hasan bildirici
- yilmaz güney ve aydin - m.sehmus güzel
- yine israil dsevleti yine terör - adil okay
- yirmialti yildir türkce konusmuyor
- ysk ve akp - bülent tekin
- yuksekler - bulent tekin
- yuzlesme - bulent tekin
- yükselis ve düsüs mu - serra güneyli
- yürüyüs devam ediyor - faiz cebiroglu
- zalimler ve mazlumlar - bülent tekin
- zamani vardi artik - m sehmus guzel
- zar tutmak - bülent tekin
- zenginlerin dünyasi - fikret baskaya
- zigzaglar - bülent tekin
- zindanda acan cicekler -adil okay
- zor zamanlardi - adil okay
- zorbaligin böylesi - turgut kocak
- إلـى أمّــي
- غزّة ليلا - Gazze Geceleri
- ناظم حكمت NÂZIM HİKMET - macid ebu gosh
2 yorum:
Merhaba Kasabalilar,Pek cok kasabaliyi yakindan tanima firsatim oldu,bilirim,kasabali yigitligiyle devrimci kavgaciligin harmanlanmis kisiligini tasirsiniz,en agir iskenceden sonra bile,kendinizle dalga gecmeden edemezsiniz.Kitabi okuma sansini daha yakalayamadim ama yakinda elime gececek,eminim kaleme alinan bu kollektif emeginiz,otuz yildir salya sümük aglayarak,iskence gördügünü anlatanlari,birazcikda olsa kendine getirir.Tüm Dotlara yoldasca selamlar-Adem SUCU
Mehmet Bozbey arkadaşın çok içtiğini duydum üzüldüm kendi adıma.Akşehir cezaevinde birlikte kalmıştık.Necdet arkadaş herhalde Niğdedeydi o zaman. 12 eylül öncesi1980.
Ruhlarını satmamış bütün devrimci demokrat insanlarımıza selam olsun!
Yorum Gönder