26 Kasım 2010 Cuma

SEMPATİK FAŞİSTLER(!)



Bülent Tekin
bulenttekin47@gmail.com

Madem bu kalemi elimize almışız ve kendimize “yazar” diyoruz, o halde bazılarının hoşuna gitmese de-bu kendimiz ya da çok yakınımız da olsa-doğruları söylemeliyiz. Eğer doğruları söylemesek veya gizlersek, bu bizim doğru insan olmadığımızı gösterir. Kıvrak, yalancı, ikiyüzlü; adamına göre, duruma göre, çıkara göre görüş belirten kişiliksiz bir insan oluruz. Topluma ve insanlığa karşı görevleri olan bir yazarın satılık bir kalem olmaması gerektiğini söylemek istiyorum. Gerçekleri söylememek-bazen-bir ırkın kanına tükürecek kadar kanıtlar taşıyabilir. Bu nedenledir ki benim bu yazımı okuyanların bu söylediklerimi (sözlerimi) dikkate almasını isterim. Bu yazım herhangi bir dini, ırkı, mezhebi, dili, siyasi düşünceyi veya kişileri övmesi ya da kötülemesi olarak algılanmamalıdır. Söyleyeceğim odur ki gerçekleri, doğruları söylemek, adaletli, tarafsız (objektif) davranmak “doğru insan” demektir. Bu insan adaletlidir, insaflıdır; öpülesi bir insandır. Gerçekleri, doğruları, iyi(lik)leri bilerek reddeden, çarpıtan, kabul etmeyen biri “kötü insan”dır. Bu insan zevkleri için bütün dünyayı yakabilir. Kutsal kitaplarda anlatılan iblisi andırır. Doğruları, gerçekleri, iyi(lik)leri bildiği halde-çıkarına, yerine, zamanına göre-reddeden, kıvırtan birine de “kaypak” denir. Bu kimse “güvenilmez” olarak tanınır.

Bütün bu sözler Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Sosyalist Enternasyonal toplantıları için-bulunduğu Paris’te-Saddam Hüseyin’in yardımcısı (sağ kolu) Tarık Aziz için söylediği sözler için aklıma geldi. “Tarık Aziz’in idam emrini imzalamayacağım, çünkü ben bir sosyalistim. Dahası ona sempati duyuyorum, o bir Iraklı Hıristiyan. Ayrıca o yetmişin üzerinde yaşlı bir adam.” Evet, bu sözleri sırf Tarık Aziz’in idamına gücü yetmediği için Celal Talabani söylemiştir, sosyalist mosyalist olduğu için değil. Çünkü sosyalist biri faşist Saddam’ın faşist yardımcısı için böyle tuhaf sözler kullanmaz. Aslında büyük bir mal varlığı (özel mülkiyeti) olan biri, bir Irak Cumhurbaşkanı sosyalist olamaz ama sosyalistlik oyunu (nostaljisi) oynayabilir, ona da kimse karışamaz! ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra Irak’ta yapılan tüm uygulamaları kabul eden biri değilim. Bir yazar olarak-aydın ya da entelektüel dahi demek istemiyorum-idam cezasına karşıyım. Ve daima da karşı oldum. Ancak benim burada söylemek istediğim binlerce Kürt’ün, Şii’nin, Türkmen’in, Arap’ın katili faşist Saddam Hüseyin ve avenesinin [yardımcısı Taha Yasin Ramazan, kardeşi Barzan, yeğeni (kuzeni?) Kimyasal Ali gibilerinin] idamını gözünü kırpmadan imzalayan Talabani’nin sadece Tarık Aziz’in fermanı karşısında sosyalistliğinin tutmasıdır!

Celal Talabani’nin Kürtlük ve ülkesi Kürdistan davası uğruna yaptıklarını takdir eden biriyim. Zaten bu mücadele ve başarısından dolayıdır ki bugün Cumhurbaşkanı’dır ve Kürtlerin güvencesidir. Ancak bizim eleştirdiğimiz konu başka bir durumdur. Ne yani, cellât Saddam ve avenesi sırf Müslüman oldukları için mi (yani onları koruyacak süper bir İslam ülkesi ve kuvveti olmadığı için mi?) idam edildiler? Celal Talabani bu yüzden mi-korkusuzca-idamları onayladı? Uluslar arası af örgütlerinin çabalarına karşın onlar idam edilmişti[ Baas partililerine ve sivil yakınlarına (eş ve çocuklarına) yapılan operasyonları (infazları) da dikkate almamız gerekir]. Acaba Tarık Aziz’in, ABD ajanı ve Hıristiyan olması ona ayrıcalık mı ver(d)iyor? Avrupa ülkeleri, ABD istemediği için mi Celal Talabani bu idamı onaylamıyor? Yani emperyalist ülkeler ve emperyalizm karşısında Talabani’nin sosyalistliği bu mu?

Seri katil, tecavüzcü, insanlık suçu işlemiş Hitler’ci soykırımcılar dâhil tüm suçlular idam edilmemelidir. Çünkü Allah’ın verdiği canı yalnız Allah almalıdır. Bu katiller ölünceye kadar (hiçbir af kanunundan yararlanmamak koşuluyla) kodeste ölümü beklemelidirler. Benim görüşüm budur. Talabani ile ilgili söylediklerim söyledikleri ile ilgilidir. Pan Arabist, aşırı milliyetçi Baas Partisi’nin önemli bir lideri ve katliam emirlerinde Saddam’la suç ortaklığı olan Tarık Aziz’i din, yaş, sempati duyma, sosyalizm gibi bahanelerle diğer faşist suç ortaklarından ayrı tutmasıdır! İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya ve ABD’den korktuğum için onu idam edemiyorum, diyememesidir. Keşke, artık nedamet ettim, bundan böyle ülkemde insan hakları, demokrasi değerlerinin inşası nedeniyle idam (cezası) uygulanmayacaktır, deseydi! Biz de binlerce Kürt’ün katili Saddam Hüseyin’i Tarık Aziz’le kıyaslamasaydık!

Hiç yorum yok: