27 Eylül 2008 Cumartesi

KÂBEMİZ DÜNYADIR!



Serra GÜNEYLİ

guneyli.serra@gmail.com

Bir önceki yazımda dile getirmiştim: Alevilik, bazı ebu cehillerin sandığı gibi ”ırkçılık” değil, bir insan sevgisidir. Kâbemiz de dünyadır!

Alevilik, tüm dünya insanlığı; tüm dünya insanlığı arasındaki kardeşliğin felsefesi ve simgesi oluyor. En önemli değerlerimiz: ”dünya insanlığı”, ”sevgi” ve ”kardeşlik” tir. Bu değerler, modern sosyal toplumun ve de sosyalist toplumun değerleri oluyor. Sosyalizmdir!.. Bu anlamda alevilik, bir nevi sosyalizm oluyor.

Çok ilginç, çıkışımızda da bu değerler vardı. Çıkışmızda ve başlattığımız tüm isyanlarda hep bu değerler ve belgiler vardı; bunlar için savaştık; sosyalizm içindir!

Dünün ”köylü sosyalizmi” olan alevilik, bugünün ve yarının da sosyalizmi oluyor.

Bir parantez açıyorum:

Karl Marx’ın, alevilik gibi sosyalist felsefeyi kitaplarına almamasına şaşırdığımı yazmaktan çekinmiyorum!

Marx’ın marxsizmine kaynaklık eden, Saint-Simon, Fourier, Robert Owen olmasına rağmen, alevilik de o zamanda bir nevi “ütopik sosyalizm” in felsefik çizgisiydi. Karl Marx’ın, bu felsefeden ve alevi sosyalizmden bahsetmemesine şaşırdığımı tekrar söylemekten çekinmiyorum!

Evet; dünün ”ütopik sosyalizmi” olan alevilik; ”alevi-Bektaşi” çizgisi üzerinde şekillendiğini unutmamak gerekiyor. Özü şudur: Her şey insan sevgisi içindir!

Dünün felsefesi, ”her şey insan için” olan alevilik, bugünün ve yarının da felsefesi oluyor. Öz değişmedi ama zenginleşti ve ”tüm dünya insanlığı” oldu.

Alevilik felsefesinde, ”hangi, din, dil ve ırkta olursak olalım, mutlaka ”tüm dünya insanlığına dair” yer vardır.

Peki, böylesi bir felsefe üzerine inşa edilen aleviliğe ”ırkçılık” demek, tastamam ebu cehil olmak demek, olmuyor mu?

Alevilik, ne ırkçılık, ne de anladığımız anlamda ”dindir”. Alevilik, bir insan sevgisidir. Kâbemiz, dünyadır:

“Benim Kâbem insandır
Kuran da kurtaran da
İnsanoğlu insandır.

Benim Kâbem sevidir
Kuran da kurtaranda
Sevili insanlardır.

Benim Kâbem emektir
Kuran da kurtaran da
Emekçi insanlardır.

Benim Kâbem dünyadır
Kuran da kurtaran da
Dünyayı insanlardır.”

Felsefemiz budur. Bu ”tevhit” te de dile getirilmiştir: Kâbemiz, Mekke değil, dünyadır, tüm dünya insanlarıdır.

Kavgamız, böylesi bir sosyal toplumu yaratmak içindir. Mücadelemiz, insanlık sevgisini ezen, var olan sunni devlet yapısının değiştirilmesi içindir.

Evet, kavgamız, laik olmayan Türkiye’de “laik bir Cumhuriyet” kurmak içindir. Kavgamızın ilk istemi; devletin resmi dini olan sunniliğe son verilmesi, şeklindedir...

Yazımı Hacı Bektaş’ın bir dörlüğü ile bitirmek istiyorum:

“Hararet nârdadır, sacda değildir.
Akıl baştadır, taçta değildir.
Her ne arar isen kendinde ara.
Mekke’de Kudus’te, Hac’da değildir.”

Hiç yorum yok: