22 Kasım 2011 Salı

EMPERYALİZMİN UŞAĞI ARAP BİRLİĞİ...

"Türkiye’nin Suriye’ye karşı tutumu bizzat ABD emperyalistlerinin Dışişleri Bakanı Hilary Clinton tarafından övülmekle kalmadı, Türkiye’nin tutumundan memnun olunduğu görüşü de dile getirildi. Böylece bir kez daha anlaşılmış oldu ki, Suriye konusunda AKP iktidarı ABD emperyalistlerinin tartışmasız Truva Atı görevini üstlenmiştir."



TURGUT KOÇAK (TSİP GENEL BAŞKANI)

Başkanlığını Katar’ın yaptığı Arap Birliği’nin, Suriye’nin emperyalistlere karşı kendisini koruma hakkını zora sokmak için üç gün süre tanıması ve Suriye’yi tehdide yönelmesi Suriye’den derhal karşılık gördü ve Suriye Arap Birliği üyeliğini askıya alarak böylesi işbirlikçi politikalara pabuç bırakmayacağını anında gösterdi. Arap Birliği’nin tutumunun arkasından fırsat kollayan ABD işbirlikçisi AKP iktidarı ise hemen konuya dahil olarak bir kez daha Suriye’yi tehdit etti. AKP iktidarının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konu ile ilgili yaptığı konuşmada; Suriye bu tavrının hesabını verecek anlamına gelen sözleri dünya haber ajanslarına düştü. Bu haber, daha sonra; Suriye böyle giderse yalnız kalmaya mahkumdur şeklinde düzeltildiyse de Türkiye’nin işbirlikçi AKP iktidarının amacı herkesçe bir kez daha görülmüş oldu.

Türkiye’nin Suriye’ye karşı tutumu bizzat ABD emperyalistlerinin Dışişleri Bakanı Hilary Clinton tarafından övülmekle kalmadı, Türkiye’nin tutumundan memnun olunduğu görüşü de dile getirildi. Böylece bir kez daha anlaşılmış oldu ki, Suriye konusunda AKP iktidarı ABD emperyalistlerinin tartışmasız Truva Atı görevini üstlenmiştir.

Daha önce diğer Arap ülkelerine emperyalistlerin yaptıkları operasyonlar nasıl Türkiye üzerinden yönetildiyse bu kez de Suriye’ye yönelik operasyonlar aynı şekilde devam etti. Uzun zamandır rejim muhalifi olarak Fransa’da olan Rifat Esat; kurt bulanık havayı sever örneğinde olduğu gibi ajans haberlerine göre Türkiye üzerinden Suriye’ye geçti ve Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait bir karargaha saldırı düzenlenmesinde ve askerlerin yaşamını yitirmelerinde rol oynadı.

İş bu kadarla da sınırlı kalmadı. Müslüman Kardeşler Örgütü’nün başkanı da Türkiye üzerinden Suriye’ye sokuldu. Aynı kaynaklar açıklama üstüne açıklama yaparak Suriye’de rejime yönelik eylemlerde bulundukları yolunda görüşler dile getirdiler. Bu açıklamalara emperyalist dünyanın işbirlikçisi AKP iktidarı da katılarak Suriye’de mezhep çatışmalarının yaşanacağı yolunda görüşler ileri sürülmekle kalmadı, Suriye’nin kuzeyinde güçlü bir direniş odağı oluşturulduğu yolunda görüşler dile getirildi.

Öncelikle Arap Birliği olarak devreye giren ve Araplardan çok emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda davranan ve de Suriye’yi üç gün süre vererek tehdit eden Arap Birliği’ni emperyalizm yanlısı bu tutumundan dolayı tüm Arap halkları mahkum etmeleri gerekir. Böylece kendi halklarını satan bir birliğin tepesine gök kubbe geçirilmeli Arap halkını açlığa, yoksulluğa ve köleliğe mahkum edenler yaptıklarının hesabını misliyle vermelidir. Bugün İsrail karşısında tek direnç noktası olan Suriye, emperyalistler ve Arap işbirlikçileri tarafından diz çöktürülmek isteniyor. Bu yüzden de Suriye içerden ve dışarıdan çok yönlü olarak saldırılarla karşı karşıya bulunuyor. Bu saldırıların en büyüğü ve bölgeye felaket getirecek olanı da hiç kuşku yok ki, uzun zamandır emperyalizmin uçbeyi görevini gören AKP iktidarıdır. Dünden bugüne ABD’nin izlediği Büyük Ortadoğu Projesi adım adım yaşama geçirilmiş durumda. Bay Tayyip ise bilindiği gibi bu projenin eşbaşkanlarından birisidir ve kendisine emperyalistlerce verilen görevi harfiyen yerine getirmiştir. Suriye ile ilgili bu denli saldırgan bir politika izlenmesinin de nedeni budur.

AKP iktidarı meşrebine uygun bir politika yürütmekte olup bölge halklarının ve ülkemizin başına çorap örmek için görevlendirilmiştir. Herhangi bir ülke, bizim ülke için aynı politikaları izleseydi hiç kuşku yok ki, çok ağır tepkilerle karşılaşırdı. Ancak Suriye bu politikalara tepki gösterdiğinde ise her nedense işin rengi değişmektedir. Türkiye’nin izlediği politika Suriye halkını iyice germiştir. Bu yüzden de Suriye’ye karşı düşmanca tutum içinde olan ülkeler tepki görmektedirler. Ne yazık ki, emperyalizm işbirlikçisi AKP iktidarı yüzünden Türkiye de tepkilerle karşı karşıyadır. Suriye’de yapılan gösteriler sonrasında kimi göstericiler Türk bayrağına yönelik provakatif davranışlarda bulunmuşlardır. Bu durumu fırsat bilen başta AKP iktidarı olmak üzere sözde muhalefet partileri Suriye’ye yönelik ağızlarına ne geldiyse söylemişlerdir. Hatta AKP iktidarı Suriye’ye bir Nota bile vermiştir. Ne gariptir ki, aynı iktidar Kuzey Irak’ta 11 askerin başına Amerikalılarca çuval geçirilmesi sonrasında gıkını çıkarmamış aynı iktidarın işbirlikçi Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bu olay için “münferit olay” derken, AKP iktidarının başı ise Nota konusunda; “Nota vermek müzik notasına benzemez” diyerek ne denli teslimiyetçi bir politika izlendiğini açıkça göstermekten çekinmemiştir.

Sonuç olarak;

Rüzgar ekenler fırtına biçerler. AKP iktidarı 10 yıllık iktidarı döneminde rüzgar ekmenin de ötesine geçmiş bir iktidardır. Bu yüzdendir ki, Türkiye’nin ne fırtınalarla karşılaşacağını hepimiz görecek, ancak elimiz ayağımız bağlı oturmayacağız. Biz de ülkemize ve bölge ülkelerine bedel ödetenlerden yaptıklarının hesabını misliyle soracağız.
----------
TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN "HER GÜN" BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI:

http://www.tsip1974.com/yeni_sayfa_317.htm

TSİP WEB SİTESİhttp://www.tsip1974.com/

Hiç yorum yok: