29 Mart 2015 Pazar

Eleştiriye Evet, Suçlamaya Hayır!





Mustafa Elveren*

Daha önce de defalarca söylediğim gibi, eleştiri benim için zenginlik kaynağıdır. Yanlışlarımızı, eksikliklerimizi ve zaaflarımızı yapılan eleştiriler çerçevesinde en aza indirmek mümkündür. Ancak, eleştiri kültürünü de bilmemiz gerekir. Bu kültürden yoksun olanlar; yapılan her tür tehdidi, saldırıyı ve iftirayı da eleştiri sanıyor.

O nedenle şu ifadeyi kullanmak doğru olduğunu düşünüyorum; Eleştiriye evet, suçlamaya hayır!

Buradan hareketle, zaman zaman tanıdık bazı “aydın”ların eleştiri adı altında HDP’ye yaptıkları saldırılara değinmek istiyorum. Bu yazının amacı HDP’nin avukatlığını yapmak değildir. Bu partiye çok acımasızca eleştiri maskesi altında yapılan suçlamalara karşı yanıt olmaktır.

Suçlamayı yapanların en önemli özelliği ise; ya sol, ya da tam tersi Kürd milliyetçisi olarak kendisini tanımlamasıdır. Kendilerini “Kürd Milliyetçisi” olarak tanımlayanları daha ileride yazmak üzere şimdilik bir tarafa bırakıyorum.

Esasen kendini HDP’li olarak tanımlayan ya da bu gelenekten gelen bazı şahsiyetlerin de bu koroya katılmasıdır.

Bu çerçevede basında eleştiri adı altında HDP’yi suçlayan bazı “aydın” tanıdıkları fark edince, üzülmemek elde değil.

Eleştiri adı altında HDP’yi yerden yere vuran, eleştiriden daha çok suçlama içerikli mesajlar ve yazılar yazanların niyeti farklı olabilir. Ancak; bazen eleştiri düzeyinden çıkıp, maksatlı suçlama yapmasını da doğru bulmuyorum.


HDP’li arkadaşlarımız, dostlarımız canını dişine takmış, il il, köy köy dolaşıyorlar. Mitinglerde, yürüyüşlerde en önde oldukları da bilinen bir gerçektir.

Eleştiriler tabii ki olmalıdır. Fakat eleştiri adı altında saldırı ve iftira yapılmamalıdır.

Eleştiriye evet, suçlamaya hayır!

Diğer taraftan; gün ayrışma ve çatışma günü değildir. Tam tersine birlik ve bütünleşme zamanıdır.


Mahmut Alınak ile Ertğrul Kürkçü Polemiği ve Hasan Kıyafet’in Yanıtı;

İhtiyar delikanlı” Sayın Hasan Kıyafet Hoca’nın bunca yaşına rağmen elindeki bastonuyla birçok etkinlikte karşılaşıyorum. Sayın Hasan Kıyafet Hoca’nın Antalya’da HDP listesinde milletvekili aday adayı olması birçoğumuza örnek olduğunu söyleyebilirim.

Basında birçok dostlarımız ve arkadaşlarımız birbirleriyle yersiz ve gereksiz polemiklere girmesini doğru bulmuyorum. Bu konuda sadece bir örnek vermekle yetinmek istiyorum;
Bir süre önce bazı e-posta grupları üzerinden Sayın Mahmut Alınak’ın Ertuğrul Kürkçü ile girdiği bir polemikte; Sayın Hasan Kıyafet, Alınak’a şu yanıtı verdi, “Sevgili Alınak kardeşim, geçmişte çok bedeller ödemeler bile insana gelecek için yanlış yapmak hakkını vermez. Kürkçü de siz de bedeller ödemişlerdensiniz. Lütfen birbirinize karşı saygı sınırını zorlamayın”
Böylesi durumlarda Sayın Hasan Kıyafet gibi aydınların devreye girmesini önemsiyor ve yararlı olduğunu düşünüyorum. Hele ki, uzlaşmacı bir rol üstlenmesi de değerlidir.

Keşke ben de Sayın Kıyafet kadar uzlaşmacı yeteneğe sahip olabilseydim.

Sayın Mahmut Alınak’a, Ertuğrul Kürkçü’ye ve Hasan Kıyafet’e sağlıklı uzun ömürler, başarılar dilerim. Ayrıca bu satırlarımdan dolayı beni bağışlamalarını istirham eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Bir kez daha tekrarlamak gerekirse;

Eleştiriye evet, suçlamaya hayır!
27.03.2015

*Em. Öğrt.



Hiç yorum yok: