Mustafa Elveren*
Bazı
kişi(liksiz)ler çıkarları uğruna bukalemun gibi her renge bürünürler. Bu tür
kişilik(siz)ler hep güçlünün yanında görünürler. Yine her dönemin siyasetine
göre hareket ederler.
Bunların
birçoğu zaafı olan “ayak takımından” oluşması dikkat çekicidir. Bunların sosyal
ve psikolojik durumları ayrıca irdelenmesi gerekir.
Bu
çıkarcı kişilik(siz)lerin 12 Eylül diktatörlüğü ve sonrası dönemlerde meyhanede
içip içip; “En büyük ordu, başka büyük
yok! Yaşasın ordumuz!” diye bağırdıklarına defalarca tanık oldum.
Bu
gün ise, AKParti ve R.Tayyip Erdoğan en güçlü durumdadır. Çıkarcı
kişilik(siz)ler bu defa başka bir kılığa girdiler. Öyle ki, meyhanede içip içip
mahallenin içine girince; eskiden Atatürk’ü ve orduyu öven sözlerinin yerine bu
defa “En büyük AK Parti, başka büyük yok!
Yaşasın Erdoğan!” Bazen de şaşırarak “yaşasın
AKEPE!” deyip, nara atmaya başladılar.
Bu
kişilik(siz)lerin bazıları AKP’li müteahhitlerin taşeronluğunu yaptıkları
gözden kaçmıyor. AKP’li geçinen bu çıkarcı cahil sarhoşlar bazen öyle ileri
gidiyorlar ki, içki masalarında; “İslami
ülkeler AKParti iktidarına çok miktarda para transfer ediyor. AK Parti olmazsa
biz acımızdan ölürüz.” muhabbetini bile yapıyorlar.
Şimdiye
kadar cübbeli, sarıklı, fesli, takunyalı, çember sakallı kişilerle birlikte yaşamaya
alışmıştık. Bundan böyle takım elbiseli, kravatlı, iskarpinli AKEPE’li geçinen
sarhoşlara da yavaş yavaş alışacağız. Artık bu tür yeni kişi(liksiz)lere göre
hazırlıklı olmamız gerekir, diye düşünüyorum.
İsminden başka cumhuriyetin hiçbir özelliğini
taşımayan bu sistemde; Osmanlı kültürü ve zihniyeti hiçbir zaman değişmedi ve
günümüzde de devam ediyor. Ne yazık ki, bu tür kişi(liksiz)lerle birlikte
yaşamak zorundayız.
Bu
kişi(liksiz)leri çok iyi tanımamız gerekir. Böylesi kişi(liksiz)ler çıkarları
için ülkesine her türlü zararı verebilirler. “Vatan, millet, bayrak” söyleminden nemalanan bu kişi(liksiz)ler “din, iman” gibi kavramları da ekleyip,
alanı daha da genişlettiler.
Bu
kişilik(siz)ler İslami ibadetlerde herkesten daha çok Müslüman görünürler. Ramazan’da
oruçlu görünürler. Bakarsın ki, cami avlusunda cenaze ya da Cuma namazında en
ön saflarda yer alırlar. Hatta ayeti hadis, hadisi ayet olarak çevresine
yutturacak kadar ileri gidebiliyorlar. Bunların ne yapacağı belli olmaz.
Kafaları estikçe her renge girerler. Bu kişilik(sizler) ortama göre bazen de
küfürbaz olurlar. Bu kişilik(siz)ler daha çok Ermenilere ve devrimci Kürt
hareketine küfür ederler.
Bu
kişilik(siz)ler yıllarca resmi ideolojiyi her iktidar döneminde kendine göre yorumlayarak
menfaatleri doğrultusunda kullandılar. Bugün de aynı şekilde kullanmaya devam
ediyorlar.
26.06.2016
*Em.
Öğrt.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder