10 Ekim 2009 Cumartesi

Alevillik Müslümanlık mıdır?(*)


Devran Asmen

Alevilik üzerine tartışırken farkında olunması gereken şeyler var.

1. Bir hak talebinden yola çıkıldığı tam bilinmiyor.

2. İslam etkisiyle birlikte, Yezidilik gibi Aleviliğin de baskı altına alınıp yok sayıldığını ya da bu toplumsal kesimlerin asimilasyona tabii tutulup İslamlaştırılmak istendiğinin çok vurgulanmıyor.
3. Artık bir çok Alevi tartışmacı ve araştırmacı asimilasyon çerçevesinde tartışıyor.

Bu tespitlerden sonra biraz da yaşamdan ve yaşanılanlardan aktarmak istiyorum. Bunu yaparken insanların inancıyla bir sorunum yok. Kim nasıl isterse öyle yaşar ve istediğine inanır. Burada karşı çıktığımız benzeşmedir. Benzetilmedir. İnsanların inançlarıyla birlikte zorla birbirlerine benzetilmesinin insana ve insanlığa ne katkısı olabilir? Toplumların entegrasyonu, birilerinin illahi ötekisine benzemesi olarak algılanıyorsa bu büyük bir saçmalıktır. Herkesi olduğu gibi kabul eden bir hoş görü ve anlayışa ihtiyaç vardır. Milyarlarca Müslümana bes-on milyon Aleviyi de hile, hurda ve baskıyla eklemenin İslam'a ne hayrı olacak?

Alevileri Müslüman görmek isteyen kesimlere ve kendini Müslüman sayan Alevilere sormak gerekir.

İslamın aşağıda sıralayacağım beş şartına uyuyor musunuz?

a.Hacca gitmek

b. Zekat vermek.

c.Oruç tutmak, (Ramazan )

d. Namaz Kılmak(Camide)

e- Kelime-i şaahadet getirmek...

Bu saydığım şartlardan hiç birini Aleviler yerine getirmemektedir. Çünkü Aleviler farklıdır, farklı inançları vardır. Burada Aleviliğin Gizli Tarihi kitabının yazarı Sayın Erdoğan Çınar'ın okunmasını salık verebilirim.

Aleviliğin Müslümanlık olduğunu söylemekten ziyade, Müslümanlaşmış Alevi kesimlerin varlığından bahsetmek gerekir.

Müslümanlık bin yıldır Aleviliği cüceleştirdi. Alevilik tanınmaz hale geldi. İnanmadığı halde kişinin Müslüman görünmesi ise İslam'a faydadan çok zarar getirdi. Aleviliğin İslamın içine sokulmasıyla Aleviliğin kalıpları kendisini bile koruyamayan küçük bir kalıp niteliğine büründü. Eğer Alevilik kendi ölçüleri içinde yaşam şansı bulsaydı bugün Türkiye toplumu çok daha zengin özellikler taşıyor olacaktı.

Alevilik, sunni mezhepler gibi Müslümanlığın bir mezhebi değildir. .

Çünkü Sünni mezheplerle Müslümanlik arasında doğrudan bir bağ vardır ki, o da İslamın beş şartıdır. İmami Cafer Mezhebi de buna dahildir.

Kimileri diyor ki, Aleviliği İslam dışı göstermek, Aleviliği bölmekmiş... Çok saçma bir şey. Asıl sorunlar benzeşirken ve kendini olmayan bir şekilde gösterirken çıkmaktadır.

Aleviler icin 4 kitap ve 4 peygamber de kutsaldır. Aleviler yaşadıkları coğrafyada İslamin etkisi ve korkusuyla Hz. Muhammed, Hz Ali ve ehlibeyte sonucu özel bir bağ kurmuşlardır. İlişki kurmak başka bir şey, ondan olmak başka bir şeydir.

Buna rağmen Alevi tarihi baskı, yasak ve yok edilme tarihidir. Bunlarin hepsi de İslamiyetin hakim olduğu veya hakim olmaya başladığı süreçlerde başlamıştır.

Alevileri ve Aleviliği yok eden ve yok sayan böyle bir anlayışla Aleviliği nasıl bağdaştırabiliriz? Korkmanın ecele faydası yoktur. Aleviler asılları gibi olmalı ve takkıye yapmamalıdırlar artık. Bazı kesimlerin Aleviliği Müslümanlığa yamama siyaseti tepeden tırnağa yalan ve hile içermektedir. Aleviler Müslüman değildir. Baskın olan Müslüman toplumla yan yana yaşamaktan dolayı korkuya dayalı bir etkilenme ve kendini koruma vardır.

Yeryüzündeki milyarlarca Müslüman herhalde birbirini tatmin etmiyor ki, Aleviler de boğucu bu atmosfer içine alınmak isteniyor. İslam'ın yayılma ve tehdit alanı da böylece biz Aleviler oluyoruz...

Kendini Müslümanlığın bir kolu olaral ilan eden Alevilere bir daha sormak gerekiyor:

Sahi İslam'ın hangi şartını yerine getiriyorsunuz...

O halde İslam Alevileri, Aleviler de islam'ı rahat bırakmalıdır... Herkes kendisi olarak yaşasın...

------------------

(*) Kürdistan-post sitesinde yer alan bu yazı, Bu sitede yazan Serra Güneyli’nin yazılarıyla bütünleşiyor. Okuyucularla paylaşmak istedim. F. Cebiroğlu

Hiç yorum yok: