Dersim Katliamında M.Kemal’in Rolü ve Seçimler
Üzerine
Mustafa Elveren*
M.Kemal’in
Dersim’de yaptığı katliamı hiç kimse inkâr edemez. Fakat resmi ideoloji
savunucularıyla birlikte bazı dostlarımız, arkadaşlarımız ve bir kısım
Dersimliler; katliam tarihinde M. Kemal’in hasta yatağında olduğu için emir
vermediğini, ne yazık ki bize yutturmaya çalışıyorlar.
Hâlbuki
Mustafa Kemal de her diktatör gibi hatalar yapmıştır. Çünkü o dönemler Dünya’da
birçok ülke diktatörler tarafından yönetiliyordu. Avrupa da dâhil.
Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dersim katliamıyla ilgili olarak eski dışişleri Bakanı
İ.Sabri Çağlayangil ile yaptığı sesli röportaj birçok internet sitesinde
mevcuttur. Merak edenler şu linkte izleyebilir. http://gomanweb.org/GOMANWEB2/2008_gomanweb/HABER_YORUM4/Kasim_2008/18Kasim/Ekhaberler/i.s.caglayangilin-ses-kaydi.htm
Bu ses kaydını
dinlerken insanın kimyasının bozulmaması elde değildir. Dersimli
direnişçilerini “mağaralarda fare gibi zehirledik” diyor, İ.Sabri Çağlayangil.
‘“Dersimlilerin ne kadar mazlum olduklarını, hiçbir
şeyden anlayamıyorsanız, buradan anlayın artık. Peki, kim yaptı bu “Tertele”
dedikleri katliamı? Celal Bayar tabii! Atatürk’ün
İnönü’yle bozuşunca 1937’de göreve getirdiği başbakan. O kadar asker varken,
bir garip sivil. Peki öncesi? İnönü? Mareşal? Öncesi falan yok; Tertele 37’de
icat edildi! Stockholm Sendromu buna denmezse neye denir yahu?”’ (B.Oran / Gomanweb)
‘“Dêrsimliler’in
büyük bölümü, Dêrsim Soykırımından Atatürk’ün haberinin olmadığını ileri
sürecek kadar safdillilik yaparken; “Atatürk’ün manevi kızı”, “Türkler’in ilk
kadın savaş pilotu” yani “amazonu” Sabiha Gökçen, Cunta yönetiminin ilk
yıllarına rastlayan 1982’de, Türk Hava Kurumu’nca yayımlanan “Atatürk’ün İzinde
Bir Ömür Böyle Geçti” adlı anılar kitabında, “babasının görevlendirmesiyle”
Dêrsim’i nasıl vurduğunu fotoğraflarla övünerek anlatıyordu… “Kahraman /
savaşçı Türk kızı” olarak sunulan bu “Türk Amazonu”nun, gerçekte Ermeni tehcir
çocuklarından Hatun Sebilciyan olduğunu, ancak 2004 yılı başlarında Hürriyet
gazetesinin inceleme-haberlerinden öğrenecektik…’” (M.Bayrak / Gomanweb)
Sevgili Baskın
Oran Hoca’nın ve Mehmet Bayrak’ın tespitlerine katılmakla birlikte, artık
asimilasyon uygulamalarını tek tek kırmaya başladık.
Ne mutlu ki, Pirim
Seyit Rıza’nın Mazlum Doğan gibi torunları vardır. Hem Newroz alanlarında ve
hem de seçim meydanlarında Mazlum Doğan’ın ismi hep anıldı.
"Seyit
Rıza'nın isminin ağza alınmaktan korkulduğu günlerde siz buraya Seyit Rıza'nın
heykelini diktiniz. Şimdi de İbrahim Kaypakkaya ve Mazlum Doğan'ı dikeceğiz. (S. Demirtaş / Dersim mitingi konuşması)
Pirimiz Seyit
Rıza’nın direniş ruhuyla, Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın devrimci geleneği; özelde
Dersim, genelde Kürdistan ve Ortadoğu halklarının uyanışı gerçekleşmiştir.
İşte Rojava!
İşte Amed!
İşte Dersim!
İşte Karakoçan!
Bu seçimde Pirim
Seyit Rıza ve Çağdaş Kawa Mazlum Doğan kazanmıştır.
Dersim
direnişçilerinin lideri Pirim Seyit Rıza’nın ve Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın ahı
bunların burnundan fitil gibi çıkacaktır.
Dersimlilere
uygulanan asimilasyon politikasını kırmak çok kolay olmuyor. Bunun için çok
ağır bedeller ödendi ve ödenmeye de devam ediliyor.
Bu daha başlangıç,
Mazlum’ların kazanımları devam edecektir.
NOT: Bazı sosyal paylaşım formları üzerinden ulusalcı Kürd bireyleri ve
örgütleri APO’ya saldırmak için ince taktikler yapıyorlar. APO’yu ayrı, PKK’yi ayrı ve Mazlum Doğan gibi
Kürd değerlerini de farklı göstermeye çalışıyorlar. Bu konuda önümüzdeki zaman
diliminde bir yazı hazırlayıp sizlerle paylaşacağım.
05.04.2014
*(Em. Öğrt.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder