Mustafa
Elveren*
elverenmustafa@hotmail.com
Geçen hafta Hızır Oruçları nedeniyle Cemevi’nde
düzenlenen yemekte konuşan Tunceli Valisi Osman Kaymak, bazı basın-yayın
organlarında eleştiri konusu oldu.
Tunceli
Valisi Sayın Osman Kaymak’ın Dersim Cemevi’nde yaptığı açıklama özetle
şöyledir;
“Birileri çıkıp diyor ki
Alevilik İslam dışıdır. Hak, Muhammed, Ali’yi alevilikten ayıramazsınız.
Aleviler, Aliyi, On iki imamı, Hacı Bektaş-ı aşkla severek bugüne geldiler.
Alevi çocuklarında Ali Haydar isimleri var. Alisiz
Alevilik olmaz. Aleviliğe sahip çıkalım. Cemevlerine gelelim. Gelecekte çok
daha güzel günlerin bizi beklediğine inanıyorum. Hızır oruçlarınız kabul olsun.
Hep beraber dua edelim. Allah sonumuzu hayır etsin, dua ve muratlarımızı kabul
etsin… dedelere maaş verilmesi lazım. Zakirin, aşçının maaşının verilmesi
lazım… aldığım haberlere göre dedelere maaş bağlanacak, ihtiyaçları
karşılanacak…” (1)
Bu konuşmaya en ilginç eleştiriyi Fırat Haber Ajansı
yaptı. Tunceli Valisi
Sayın Osman Kaymak’ın Alevilerle ilgili açıklaması üzerine, Fırat Haber Ajansı
konuyla ilgili tepkileri özetle şöyle aktardı;
“Dersimliler, Halk
Meclisi'nin çağrısı üzerine yürüyüş ve basın açıklamaları yaparak
"Devletin Alevisi olmayacağız" derken, Tunceli Valiliği de harekete
geçerek cemevini ziyaret etti… Cemevinde gerçekleştirdiği Hızır Cemi için kentteki
resmi daire, siyasi parti ve sendikalar başta olmak üzere halka da davetiye
gönderdi.
Geçtiğimiz yıllarda da
çeşitli vesilelerle devlet erkanını cemevinde ağırlayan Cemevi Yönetiminin bu
kararı halk arasında tepkiyle karşılandı. Alevilikte kişi adına cem
düzenlenmesi ve düzenlenebileceği gibi bir ibadet olmamasına rağmen Yönetimin
bu yaklaşımı 'Hızır Paşa politikası' olarak yorumlanıyor. Cemevi dedesi Ali
Ekber Yurt, geçtiğimiz Muharrem Ayında da şimdiki Türkiye Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın düzenlediği iftar sofrasına katılarak Dersimlilerden tepki
toplamıştı.
Öte yandan Alevi dedeleri,
Tunceli Valisi Osman Kaymak'ın da gündeme getirdiği 'maaşa bağlanma'
uygulamasına karşı. Alevi dedeleri daha önce de, ‘Maaş bağlanması Aleviliğe
ters düşer. Maaş alan dedeler devletin Alevisi olurlar’ demişti.” (2)
Fırat Haber Ajansı’nın
yukarıda açıkladığı yorumlar dikkat çekici olup, Dersim Alevilerinin de haykırışını
dile getirdiğini düşünüyorum.
Tunceli Valisi’nin Dersimlilerin
gözüne-kaşına hayran olduğu için bunları yaptığını sanmıyorum. Sayın Vali’nin esas
gayesi Aleviliği İslam’ın içine monte etmek olduğu yukarıdaki sözlerinden
anlaşılmaktadır. Ayrıca; “…Zakirin,
aşçının maaşının verilmesi lazım… Dedelere maaş bağlanacak, ihtiyaçları
karşılanacak…” sözlerinden de “Devlet Aleviliği”nin savunuculuğu yaptığı söylemek
abartılı olmaz.
Gerçek laik bir ülkede
devlet din ve mezhepleri savunamaz. Demokratik, laik ve hukuk devletinde; dinbilim
ve tanrıbilim üretilemez. Evrensel laiklik; herhangi bir dini ya da inancı
kendi tekeline alamaz. Tam tersine din ve vicdan özgürlüğünü savunur. Yani
devlet dini değil, insan vicdanını temel alır.
Ülkemizde ise devlet; Sünni’nin, Alevi’nin, ateistin
ve Müslüman olmayanın vergisiyle insanlarımıza İslam’ın Sünnilik mezhebi
dayatılmaktadır. Bunun için her yıl bütçede milyarlarca Lira harcanmaktadır.
Tunceli Valisi Sayın Osman Kaymak’ın açıklamaları
düşündürücüdür. Çünkü;
-İslam dininin kurallarına
göre camide saz çalmak, semah dönmenin mümkün olmadığı,
-Namaz-oruç-hac ibadetinin
farz olduğu ve Kur’an’da belirtilen ayetlerin dışına çıkılamayacağı,
-Oysa Alevilerin namaz-oruç-hac
ibadetini yapmadıkları,
-Yine “Hak-Muhammed-Ali”
söylemi Alevilerce farklı anlamlandırıldığı,
-İslam Kuran’ında yazıldığı
gibi kelime-i şahadet getirmediği,
-Başta İslam olmak üzere
birçok dinden etkilenerek şekillenen Alevilik, bağımsız bir inanç olduğu,
Sayın Vali bilmiyor mu?
Eğer bunları bilmeden
Alevilere tavsiyede bulunuyorsa, iyi niyetine bağlanabilir. Aksi durumda;
Aleviliği İslam’ın içine monte etmek ve “Devlet Alevisi”ni yaratmak amacıyla
söylenmiş sözler olduğunu kabul etmek durumundayız.
Dersim halkının büyük
çoğunluğu “Biz devletin Alevisi olmayacağız” haykırışlarını her fırsatta dile
getirmektedir. Dersim halkının bu haykırışını duymamak iyi niyetle açıklanamaz.
Aleviliğin İslam’ın içine
monte etmek ne Alevi’ye, ne de İslam’a hiçbir faydası yoktur. Dün Kemalist
geçinen siyah cüppeliler, bugün ise aynı nitelikteki yeşil cüppeliler “devlet
Alevisi”ni yaratmaya çalışıyorlar.
Ben bir ateist olarak
insanların dini inancının tanımlanmasına karşıyım. Bırakın herkes istediği
biçimde inansın, inandığı gibi yaşasın.
14.02.1015
*Em.Öğrt.
NOTLAR:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder