Mustafa Elveren (Em.Öğrt.)
Yazar Aziz Tunç “KCK” adıyla yapılan operasyonlar sonucunda uzun süredir
Silivri 2 No.lu L tipi cezaevinde tutsaktır. Tutsak olmadan önce onlarca
makaleleri ve bir de kitabı yayınlanmıştı.
Sevgili Aziz Tunç’la yüz yüze hiç görüşme
imkânım olmadı. Ancak, internet üzerinden MSN ile birkaç kez görüşmelerim oldu.
Zaten bu görüşmelerimiz devam ederken değerli Aziz kardeşimin “KCK
operasyonu” adı altında yapılan operasyonla tutsak alındığını basından
öğrenince şaşırmış ve çok üzülmüştüm.
MSN ile dostluğunu kazandığım yazar Aziz Tunç
ile ilgili basında okuduğum bir-iki haberin dışında tutsak olduğu günden beri
hiç haber alamadım. Ancak birkaç gün önce oğlu Feyzullah’tan Aziz’in yazdığı
kitap ile ilgili bir mesaj aldım ve çok memnun oldum. (1)
Sayın Aziz Tunç’un zindana tutsak olmasına
neden olduğunu düşündüğüm(üz) “Maraş
Kıyımı, Tarihsel Arka Planı ve Anatomisi” isimli
kitabın 4. baskısını yaptığını Feyzullah’ın mesajından sevinçle öğrenmiş
bulunmaktayım.
Bulunduğum şehirde kitabı temin edemedim. O
nedenle Gomanweb Sitesi yazarlarından Sayın Ali Erdoğan’ın kitapla ilgili
yaptığı değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın Erdoğan’ın bu uzun
değerlendirmesini özetlemeye çalıştım;
“Kalesi özgürlük, amacı adalet olan yazar
kardeşimiz Aziz Tunç de, Türkiye’nin değişik bölgelerinde yaşayan Kürt
Alevilere yapılan / yapılmakta olan soykırımı dile getirmek için, “Maraş Kıyımı, Tarihsel Arka
Planı ve Anatomisi” isimli bir kitap yazmıştı. Kitap okuyucunun ilgisini
fazlasıyla çekmiş olacak ki, kısa zamanda bir, iki ve üçüncü baskıları
tükenmiş, dördüncü baskısını okuyacağınız kitabın yazarını susturmakiçin, ‘Sen kitap mı
yazarsın, bizleri deşifre mi edersin dercesine’ KCK yaftasıyla cezaevine aldılar.
Dikkatinizi çekmiştir sanırım, kitapta
“Neden Maraş?” diye çok önemli bir bölüm var. Tekrar tekrar okumanızı öneririm:
“... Aleviliğin tarihsel özelliği, her zaman düzene muhalif olmaları;
Alevilerin henüz, devletin ve sistemin denetimine tam olarak girmemiş olmaları,
düşünsel ve inançsal dünyalarının egemen ideolojisiyle barışık olmaması;
asimilasyona direnç göstermeleri devletin çözmesi gereken sorunların başında
gelmekteydi. Bu nedenle Aleviliğin yok edilmesini veya asimile edilmesi gerekmekteydi.
O yıllarda Maraş’ta Kürt Aleviler, kitlesel olarak devrimcilerin yanında yer
alıyorlardı. Kürt Alevilerin siyasallaşmasının, Kürt halkının gelişen Ulusal
Özgürlük talepleriyle buluşma ihtimali çok güçlüydü. Ve bu ihtimal, egemen
güçleri fena halde korkutmaktaydı. İşte soykırım bu halkanın oluşmaması için
yapılmıştı....” diyor yazar. Bu kanıya her duyarlı insan, aydın ve demokrat
imzasını atar...” (2)
Sayın Ali Erdoğan’ın bu tespitlerine ben de aynen
imzamı atıyorum. Bu kitabın yazarı Sayın Aziz Tunç şu anda çok ağır bedel
ödemektedir. Sayın Tunç’un bu direncini selamlıyorum.
-Önce vatan sonra insan- diyen bir sistemin
tornasından üretilen kişiler insanlık konusunda ne kadar sağlıklı
düşünebilirler? Sağlıklı karar verebilirler mi?
Daha 4 yıl önce “Terör örgütünü övmek”
gerekçesiyle ceza alan öğretmen arkadaşım Mehmet Artan Elazığ E Tipi Kapalı
cezaevinde kitap okuduğu sırada kalp krizinden hayatını kaybetmişti. Bu acı hala
yüreğimdeyken başka arkadaşlarımın cezaevine konulmasına yüreğim artık
taşıyamıyor. Şu anda birçok dostum ve arkadaşım ne yazık ki cezaevlerinde
tutsak edilmişlerdir.
Alevi felsefesinin öznesinde “önce insan”
vardır. O nedenle Kızılbaş olmak zordur. Kızılbaş Kürt olmak daha da zordur.
3K’li (Kürt-Kızılbaş-Komünist) olmak ise, hepsinden daha çok zordur ve bedeli
de o kadar ağırdır.
Dostum Aziz Tunç gibi binlerce insanın tutsak
edilmesi ülkemizde barışın ve özgürlüğün oluşmasına en önemli engellerden biridir.
Bu tür tutuklamalar ülkemizin yararına değil, tam tersine zararınadır.
Bu baskılardan kurtulmak için Alevilerin, tüm ezilen halkların
ve emekçilerin oluşturdukları demokratik örgütlerle birlikte siyasi zeminde
mücadele etme düşüncesini benimsemeleri gerekmektedir.
"Siyasi partilere bağımlı kalmadan gücümüzü birleştirelim,
örgütlenmemizi geliştirelim. Adil ve yaşanılır bir dünya, demokratik, laik,
eşit yurttaşlığa, barış ve demokrasiye dayalı bir Türkiye projesinde yerimizi
alalım" (3)
Yarın 1 Mayıs. Emekçilerin Birlik-Dayanışma-Mücadele Günü. Bu
vesileyle başta dostum Aziz Tunç olmak üzere; zindanlardaki tutsakların, ezilen
halkların, emekçilerin 1 Mayıs Bayramı’nı kutlar, barış ve dostluk temelinde
tüm siyasi tutsakların bir an önce özgür olmalarını dilerim.
30/05/2013
NOT: Bu yazının
bir kopyası Silivri Cezaevi’nde tutsak bulunan Sayın Aziz Tunç’a tarafımdan
posta ile gönderilecektir.
-------------
KAYNAKLAR:
(1) – Feyzullah Tunç’un e-posta ile bana gönderdiği mesaj
(3) – Kemal Bülbül–PSAKD Gn. Bşk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder