Faiz
Cebiroğlu
Irak
ve Suriye'de faaliyet gösteren ve vahşi eylemleriyle dünya
gündemine oturan İŞİD nedir, nasıl ortaya çıktı? Hedefi
nedir? Hızlı bir şekilde ve notlar halinde fikirlerimi yazmak
istiyorum.
İŞİD
yani Irak, Şam İslam Devleti, ya da diğer kısaltılmış Arapça
harfleriyele DAİŞ, sunni islami bir ”selefi” örgütü oluyor.
Amacı, islami, şeriatçı bir devlet kurmaktır. İŞİD: Irak ve
Suriye'de, sunnilerin yaşadığı alanlarda halifeliyi ilan etmek ve
dünyadaki tüm müslümanları bu islami yönetim tarzı altında
toplamanın adı ve cihadı oluyor. İŞİD, ekonomik bir taife
örgütü olarak ta, ”müslüman zengini” olmak demektir.
İŞİD,
1980'lerde, Mısır'da, Enver Sedat döneminde ortaya çıktı.
Kendini, ”islamın ilk çıkışına tekrar dönüşün temsilcisi
olarak” tanıttı. İlkel bir sunni – islami düzen kurmak için,
Enver Sedat ve yönetimine karşı cihad açmıştı...Nitekim, İŞİD,
6 Ekim 1981'de, Enver Sedat'ı, bir askeri törende öldürmeyi
başardı.
İŞİD;
selefidir. Selefi, islamın ilk çıkış günlerine geri gitmeyi
savunmak ve bunun için ”cihad” vermek oluyor.
İŞİD;
halifeciliktir. Halife, kendini Allah'ın temsilcisi sayan ve bu
halifenin öncülüğünde bir islam devleti kurmanın ismi oluyor.
İŞİD,
şeriatçılıktır. Şeriat, tüm muslümanların kabûl etmesi
gereken, Allah'a giden, gidecek yolun adı ve halife nizamı oluyor.
İŞİD;
zenginliktir. İŞİD'in bütçesi, Orta-doğu'da bulunan, küçük
Arap devletlerinin bütçelerinden daha büyüktür.
Peki,
İŞİD'in bu zenginliği nereden geldi ve nereden geliyor?
İŞİD'in,
Irak ve Suriye'de petrol ve elektrik havzaları vardır. Bu, bir.
İki:
İŞİD; zengin sunni müslümanlardan, ayda, yüzde ikibuçuk kadar
vergi almaktadır.
Üç:
İŞİD; işgal ettiği yerlerden ve ganimetlerden büyük sermaye
elde etmiştir.
Dört:
İŞİD; Musul bankalarında bulunan 425 milyon dolara el koymuştur.
Buradan
elde ettiği zenginlik yanında, İŞİD; Katar, Kuveyt, Suudi
Arabistan, Israel ve Türkiye tarafından her alanda desteklenen ve
sermayesi 3 milyar doları aşan bir örgüt oluyor.
Bu
anlamda İŞİD; emperyalizmin islami komprador temsilcisi olan;
selefi, halifeci ve zengin şeriatçı bir taife örgütüdür.
Bilindiği
gibi, İŞİD; Irak ve Suriye'nin belirli yerlerinde faaliyet
yürütmektedir. Liderleri; Irak'ta, Musul'da ”halifeliği” ilan
eden, Halife Ebu Bekir al-Bağdadi'dir.
Parentez
açıyorum: İŞİD; Irak'ta faaliyet yürüten, Al-Kaide'nin en
yakın müttefikidir. Al-Kaide, Türkçesi, Allah'ı inkâr edenlerin
ülkelerinde, selefi nizam için ”cihad etmek” oluyor. Irak'ta,
Irak savaşında (2003 – 2011) kendini gösteren Al-Kaide, Saddam
Hüseyin taraftarı sunni kesimlerden ve militanlardan oluşuyor.
Şubat
2014 yılına kadar, İŞİD ile Al-Kaide arasında düzgün yürüyen
ilişkiler bozuluyor. 8 ay süren ”ganimet paylaşım ayrılığı”
vesilesi ile, Al-Kaide, İŞİD'le olan ilişkisini donduruyor.
Devam
ediyorum.
Al-Kaide
ile araları açılan İŞİD, Irak'ta, Haziran 2014'te, yalnızca,
4000 silahlı gücü vardı. Aradan iki ay geçmeden, nedense,
İŞİD'in Suriye'de: 50 bin. Irak'ta: 30 bin cihadcısı oldu.
İŞİD,
bölge ülkelerinden ve özellikle Türkiye'den aldığı her türlü
destek ile, Musul'da hilafet ilan etti. Kendini halife ilan eden Ebu
Bekir Al-Bağdadi, tüm dünya müslümanlarını ”cihad” için,
Irak ve Suriye'ye çağırdı...
Evet,
İŞİD nedir? İŞİD, Irak ve Süriye'de, kendinden olmayan tüm
halklara ve azınlıklara karşı bir kıyım makinesidir.
Irak'ta
İŞİD; Şialara, Ezidi Kürdlere, Türkmenlere ve Hiristiyanlara;
Suriye'de, Alevilere, Ermenilere, Arap Hiristiyanlarına, Asurilere,
Rojavalı Kürdlere, Dürzîlere...karşı bir vahşet örgütüdür.
İŞİD;
Musul'da, Ezidi kadın Kürdlerini pazarda satmak; Suriye'de,
Alevilerin kafalarını kesip mangalda kızartmak, Kesap'ta
Ermenilerin Kiliseleri başlarına yıkmak ve Kesaptan tehcir etmek,
Halep'te, Arap Hiristiyanlarına, Ermenilere, Asurilere ve şu anda,
Kobanê Kürdlerine karşı, sunni ”selefi cihad” açmanın bir
örgütüdür.
İŞİD,
budur. Ama İŞİD, emperyalizmden ayrı bir olgu değildir.
Emperyalizm, ”Amerikan islamı” teorisi ile, bölge halklarını
birbirine kırdırarak, yeni pazarlar elde etmek demektir.
Ortadoğu'nun böylesine, vahşice kana bulanmasın altında yatan
gerçek, ”doğal gaz ve petrol”dür. Emperyalizm, İŞİD'e,
İslam Devletine karşı mücadele veriyor görüntüsü ile, Suriye
ve Irak'taki ”doğal gaz ve petrol savaşını” kazanmak için,
Suriye yönetimini devirmenin yollarını arıyor. Bir yandan, İŞİD
karşıyım diyor, diğer yandan, ”ılımlı” diye tanımladığı
ve İŞİD'ten farkı olmayan, El Kaide'nin bir kolu olan, El-Nüsra
ve diğer cihadçı, selefi şeriatçı örgütlere her türlü
desteği veriyor.
Emperyalizm,
budur: Her yerde ve alanda, kâr, kâr ille de kâr için, bunalım
üreten bir fabrikadır. Amerikan bunalım rabrikasında üretilen
İŞİD, emperyalizmin Suriye yönetimine gösterdiği, ”seçmeli
caydırıcığılın” bir örneği oluyor...
Evet...Emperyalizme
ve bölgedeki, parazit Türkiye ve parazit Arap ülke yönetimlerine
karşı çıkmadan, İŞİD'e karşıyım demek, kendini aldatmak ve
emperyalizmin ”böl – parçala ve yönet” yöntemine alet olmak
demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder