Adil Okay
“Ak Saray'da Maskeli Balo: Recep Tayyip Erdoğan,
Filistin Devlet Başkanı Abbas’ı 16 Türk devletine ait askeri üniformaları giyen
cumhurbaşkanlığı görevlileri ile karşıladı. Soğuk hava
nedeniyle sarayın kapalı bölümünde düzenlenen törende, cumhurbaşkanlığı
sitesinde sıralanan
16 Türk devletine ait askeri üniformaları giyen cumhurbaşkanlığı görevlileri
yer aldı.”
Basından
Sosyal paylaşım
ağlarında yukarıdaki haberle ilgili mizahi yorumlar var. Televizyonlarda
konuyla ilgili eleştirilerin yanı sıra zorlama açıklamalar, “bu bir sentezdir”
gibi çok “ciddi analizler” gırla gidiyor.
Tarihte 16 Türk devleti
var mıdır bilemiyorum. Velev ki vardır. Hatta Siyasal Bilgiler Fakültesi
profesörü Coşkun Üçok’a göre fazlası da olabilir. Üçok, “16 devlet'in hiçbir
temeli olmadığını söylüyor.: "Cumhurbaşkanlığı forsunun üst sol köşesinde
bulunan güneşi çevreleyen 16 yıldızı her kimse, birisi a priori olarak bu
yıldızların 16 Türk devletini simgelediğini kabul etmiş ve sonra da tutmuş her
yıldıza bir devleti münasip görmüş. Ancak Türk tarihi hakkında, herhalde
yeterli bilgisi olmadığı için, küçükleri bırakıp büyük bütün Türk devletlerini
saysa bile 16 sayısını çok aşacağı için hiçbir ölçüte uymayarak keyfi bir
biçimde 16 devletin adını sıralamıştır. Bunların
içinde Türk oldukları kuşkulu olanlar bulunduğu gibi, devlet kurucularının Türk
olmadıkları kesin olanlar da vardır.”[i]
Benim yazı konum: Tarihin
tahrifatı, yeniosmanlıcılık, geçmişe özlemin psiko analizi değil. 16 değil 160
olsun tarihteki Türk devletlerinin sayısı benim için çok önemi yok. İspanya ve
Portekiz de dünyanın neredeyse yarısına hakimdi – yani dev sömürgeci
devletlerdi bir zamanlar. Bu günkü Suriye, Lübnan, Filistin, Mısır (v.d.)
toprakları da bir zamanlar söz konusu 16 Türk devletinden birinin işgali
altındaydı.
Tarih tartışmasını
ayrıca yaparız. Benim sorguladığım: Koskoca devletin, nasıl bu kadar “kiç”
olabildiğidir. Merdivenlerde dizilmiş, acemi bir maskeli balo görüntüsü veren
kostümlü adamlar arasında koskoca cumhurbaşbakanın düştüğü komik durumdur.
Önce bilmeyenlere
“Kiç” nedir hatırlatayım. “Dilimizde harcıâlem, basit anlamında kullanılan,
Fransızcadan giren Latince kökenli “trivialis - Kiç” üç yola ait, herkesçe
kullanılabilir anlamındadır. Aşk, macera, cinayet v.b. sıradan ve aşınmış konu
kalıplarının tekrar tekrar ele alınmasıdır. Üslup bakımından bu konuların
kurgu, kelime seçimi, cümle yapısı bakımından da basit taklit tarzında dile
getirilmesiyle değersizleşir, trivial – kiç olurlar. Ucuz piyasa romanları, sığ
ve arabesk aşk, sosyete kadın romanları, tefrika romanlar, pembe diziler,
trivial – kiç yazına dahildir.”
Yani sanatçılar – sanat
kuramcıları “Kiç”i ciddiye almaz. Ciddi gazete-dergi ve sergilerde “kiç”
çalışmalar yer almaz. Peki Aksaray’daki bu “kiç” canlı performansı kim organize
etti. “Sanatın içine tüküren”, “heykellere ucube” diyen Tayyip Erdoğan bu
işlerden anlamaz. O sadece iyi hatiptir. Ara sıra Necip Fazıl’dan, Nazım
Hikmet’ten şiirler okur. Ama ne şiirden anlar, ne plastik sanatlardan. İyi ama
bu adamın danışmanları yok mudur. Tayyip sevdalısı Alev Alatlı veya İskender
Pala da mı onu uyarmıyorlar. “Yapmayın bu kiç’tir. Komik duruma düşüyorsunuz”
demiyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki
çevresi onu alkışlayan yalakalarla dolu. “Kral çıplak” diyen yok.
Kaldı ki onun da
istediği bu.
Biz de bir kez daha
ülke ve sanat adına utanç duyuyoruz…
Osmanlı özlemiyle
“Tez zamanda kellesi vurula” demiyoruz.
Suç dosyası kabaran
Erdoğan ve şürekası “tez zamanda yargılana” diyoruz.
----
Meraklısı
için not: Söz konusu 16 Türk devleti şunlardır. Büyük
Hun İmparatorluğu (MÖ 220-MS 216), Batı Hun İmparatorluğu (MÖ 48-MS 216),
Avrupa Hun İmparatorluğu (375-469), Ak Hun İmparatorluğu (420-552), Göktürk
Kağanlığı (552-745), Avar Kağanlığı (565-835), Hazar Kağanlığı (651-983), Uygur
Kağanlığı (745-1368), Karahanlı Devleti (840-1212), Gazne Devleti (962-1183),
Büyük Selçuklu Devleti (1040-1157), Harezmşahlar Devleti (1097-1231), Altın
Orda Devleti (1236-1502), Timur İmparatorluğu (1368-1501), Babür İmparatorluğu
(1526-1858), Osmanlı İmparatorluğu (1299-1922) (EKN)[ii]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder