2 Temmuz 2013 Salı

Medya baskısı…



Faiz Cebiroğlu

Gerçekten, üzerimizde yalnız polis baskısı değil, medya baskısı vardır. Medya baskısının en önemli özelliği, insanları manipüle etmektir. Manipüle etmek , ya da manipülasyon, gerçekleri yalanla değiştirmek oluyor. Medya, Türkiye’de budur. Bir fabrikadır. Bu manipülasyon fabrikasının en önemli görevi,  insan belleğini silmek için uğraş vermektir. Gerçekleri bilerek, açıkça çarpıtmak, medyanın en önemli özelliğidir.

Hatay / Reyhanlı katliamı, Taksim / Gezi intifadası ve  son Lice’de  medya,  büyük bir manipülasyon ile, gerçekleri büyük bir ahlaksızla çarpıtması ve polisi haklı göstermesi medyanın özelliği oluyor. Türkiye’de medya budur. Türkiye’de medya baskısı, polis baskısı ile iç-içe geçmiştir. Türkiye’de medya budur.

Medya mı, latincedir ve tam ortada,  merkezde olmak demektir.

Medya mı, iktidarı elinde tutan sınıfın merkezinde ve ortasında olmak demektir.

Merkezdeki medya, göndericidir. Gönderenin alıcıları vardır. Halk vardır.

Medya fabrikasında yazılı, sözlü ve  görsel iletişimler üretilir ve bizlere sunulur.  Medya fabrikası, tüm kanalları kullanarak, insanları yanıltmak için uğraşır. Görevi budur.

Medya fabrikasında en az  üç alanda üretim yapılır:

Birinci iletişim: Gazeteler, magazin ve reklamlardır.

İkinci iletişim, birden fazla iletişim kanalları: Televizyon, filim, radyo ve sahip oldukları siteler.

Üçüncü iletişim: Bireysel ve sosyal iletişim kanalları: SMS, mail, blog, facebook ve twitter.

Parentez açıyorum. Sosyal paylaşım medyalarında, başka kesimlerin de olması ve bu teknoloji iletişimi kullanması, bizleri sürüye çevirmek isteyen bu medya baskısına karşı, önemli bir duruş olmuştur. Medyayı kendi ellerinde tutan bu manipülasyon fabrikasından bizlere sürekli tehdit gelmektedir. İletişim alanlarımızı kısıtlamak için her türlü yolu deniyorlar. Bu medya fabrikası, facebook, twitter’de kendi düşüncelerini yazan vatandaşları ihbar etmesi bunun küçük örneği oluyor.

Devam ediyorum.

Evet, takip ediliyoruz. Her alanda sansür var. Yazdıklarımızdan dolayı değişik cezalara çarptılıyoruz.

Medya,  budur. Ortadadır. Medya,  bizi görüyor. Merkezde oturan medya,  tüm iletişlerimizi  polise veriyor.

Türkiye’de medya budur. Medya baskısı ve polis baskısı budur.

Türkiye’de ve tüm dünyada, medya baskısı ve polis baskısı iç-içe geçmiş derken, bunu ifade ediyoruz.

Bir parentez daha açıyorum: Türkiye’de ve tüm dünyada, medyanın en önemli merkezlerine MİT elemanları yerleştirilmiştir.

Evet…Sol yanımızı, gelişim damarımızı, yani yayın yaşamızı, yani ileri gelişim tarihimizi yok etmek ve engellemek isteyen gerici hakim sınıfların medya baskısına, medya manipülasyon fabrikasına karşı, herkes el-ele vermeli ve bu ”medya mezbaha fabrikasına” hayır demelidir. ..

Medya merkezde, polis’te  merkezdedir.

Bizler de merkezdeyiz.

Merkezimiz, bizlere örülen ve inşa edilen bu manipülasyon fabrikasını dağıtmaktır!


Hiç yorum yok: