Faiz
Cebiroğlu
Sosyal paylaşım ağı ”facebook”, 2004’te
Amerikalı Mark Zuckerberg tarafından kuruluyor. Merkezi:
Kaliforniya’dır. Amerika’da, Harvard Üniversitesi öğrenciler için kurulan bu internet ağı, kısa
bir süre içerisinde, bir ahtapot gibi, tüm dünyayı sarıyor.
Verilen istatistiklere göre,
günde 100 milyon insan; ayda, 1 milyar facebook kullanıcısı var, var ama,
ayda 1 milyar insanın, bu
iletişim ağını kullanmasına karşın, bilindiyi gibi, facebook’ta ”ifade
özgürlüğü” hep kısıtlanmıştır. Hiç bir gerekçe belirtilmeden, üyelerin
hesapları kapatılıyor; hiç bir neden gösterilmeden, paylaşımlar da siliniyor.
Facebook’un, ”fikir özgürlüğüne”
karşı yaptığı bu saldırılar, başka medya kanallarında da hep tartışma ve
şikayet konusu olmuştur. Ama yapılan şikayetler, facebook yönetimi tarafından
hiç dikkate alınmaz. Alınmaz!
Alınmaz, zira facebook artık bir özel firmadır. Özel
firmanın kanunları da, belli ki, ”özel” oluyor. Özel firmaların, özel
kanunlarında, zaten “ifade özgürlüğü” olmaz yani yok demek oluyor. Bu bağlamda, facebook’un gadrine uğrayanların
bir hak ve hukuktan bahsetmeleri, ya da hak / hukuk aramaları pek bir anlam ifade etmez. Etmiyor. Bu birinci
noktadır.
İkinci nokta ise bir uyarı: Özel bir firma
halini alan facebook’un tüm üyelerin hesapları ve paylaşımları CIA tarafından
biliniyor, kontrol ediliyor. Silinen ve engellenen paylaşımlar, fotoğlar... CIA’nin
ve Amerika’nın ”dış politikasına” uygun olup olmamasıyla da bağlıdır. Örnek
olsun, Türkiye’de “Barış ve Demokrasi Partisi’nin facebook sayfasının
engellenmesi; Suriye’de gazeteci Şadi Helwa’nın facebook sayfasının
engellenmesi,…özel firma halini alan facebook’un CIA ile iç-içe çalışmasıyla da
bağlıdır. Bu ve buna benzer binlerce örnekler vardır.
Üç: Facebook şu an bir sermaye sitesidir! Facebook’u
oluşturan Mark Zuckerberg’in büyüyüp, şimdi tüm dünyayı ahtapot gibi saran bu
özel firması, dünyada en gelir getiren
bir internet firması oluyor. Zaten Mark
Zuckerber’de, Facebook özel firmasından milyonlarca dollar kazandığını kendisi
de söylüyor…
Evet, facebook budur. Facebook , önce para,
sonra “paylaşım özgürlüğü” demektir.
Facebook, önce para, sonra ahlak demektir!
Facebook’u kullanırken, önce bu noktaları
dikkate almak ve bilmek gerekiyor, diye
düşünüyorum.
Bizler de, bu durumu bilerek,
facebook’u kullanıyoruz. Dünyada, milyonlarca insan, farklı fikirden insan da facebook’u kullanıyor.
Kim, nasıl, ne için ve hangi amaçla kullanıyor, beni pek ilgilendirmez. Ben se,
facebook’u, kullanabildiğim kadarı ile; sömürüye, emperyalizme, siyonizme,
inkârcılığa, ırkçılığa… karşı bir ”araç” olarak kullanıyorum. Kullanacağım. Bunun ötesi,
boştur!
Facebook, sevdamıza ve kavgamıza
”araç” olduğu üzere, kullanacağız ve kullanıyoruz. Bunun ötesi boştur.
Facebook, bir
”araç” olarak kaldığı sürece, bizler için önemlidir; bunun ötesi boştur!