Bülent
Tekin
Sık sık rüya görüyorum. Bir
arkadaşım rüyalarını yazsan çok ilginç bir kitap olur demişti. Hiç tanımadığım
ya da samimi olmadığım (belki de hiç konuşmadığım) biriyle de uzun uzadıya bir
rüyam olur. Bazen başbakanla bir diyalogum olur, ya da bir milletvekili ile de
ilginç bir maceram olur. Ama çabucak unuturum. Unutmadıklarımı (ilk
kalktığımda!) anlatırım zaman zaman, bir roman gibidir anlattıklarım. Tüm
bunları gerçekten gördün mü, derler. Evet tüm anlattıklarımı biraz fantastik,
biraz abartılı da olsa görmüşümdür. Gökyüzünde mesela saatlerce uçmuşumdur.
Elektrik tellerine takılmadan çatılardan kendimi bırakıp tüm kentin üzerinde
saatlerce uçmuşum. Bazen bir arkadaşım da uçar benimle ya da kötü insanlarca
takip edilirim gökyüzünde. Günlerce etkilendiğim olur. Gerçeküstü bazı
kazanımlarımın uyandığımda olmamasını görmek büyük bir hayal kırıklığı yaratır.
Böyle bir olanağım nasıl olur diye düşünürüm, böyle bir güce nasıl
ulaşabilirim? Ancak hayat rüyadaki gibi değildir, tüm yalın gerçeğiyle içinde bulunduğun
şartlar doğrultusunda devam etmektedir. Yapacağın pek de bir şey yoktur!
Çok yakında rüyamda, yolda
giderken kazların tavuk civcivlerine saldırdığını gördüm. Deniz’le (tanırsınız
onu, küçük kız torunumdur: Onunla ilgili “Deniz ve Başbakan”, “Deniz’in
Hikâyesi” adlı yazılarım oldu) birlikte müdahale ettik, ancak bir kazın ağzında
büyükçe bir parça vardı. Yaklaştık ve müdahale ettik: Çok şükür ki kesik bir
tavuk başıydı o. Kesilmiş bir tavuğun sokağa atılmış başıydı yani, derin bir
nefes aldık. Yürümeye devam ettik Deniz’le, yanımızda ailemizin önemli sayıda
ferdi vardı. Kaldırımda yanımda aslan büyüklüğünde iki kızıl (kırmızımtırak
sarı) kedi geçiyordu. Yan yana yürüyorlardı ve insanların umurunda değildi.
Annem (kedileri çok sever!) onlardan birinin arkasından birkaç adım atıp
kuyruğundan yakalamak istedi. “Anne!” dedim, “sakın yapma. Baksana aslan
büyüklüğündedirler, tehlikelidirler!” Annem kapkalın ve uzunca olan kuyruğa
temas etmiş olan elini hemen çekti. Aslında benim kedilerden korktuğumu bildiği
için çekti. O canavar kediler geriye dönüp anneme bakmadılar bile! Deniz ise
(kedileri çok sevdiğinden!) annemin onları yakalamasını istiyordu. Rüyamı tam
anlatmadım tabii, bu sayfalara sığmayacak kadar uzundu, içinden birkaç
sahnesini anlattım.
Edebiyat belki de rüya’ya en
yakın sanat’tır. İdeallerinizi, yapmak istediklerinizi kolayca görebildiğiniz
bir uyku ortamından yazına dökmeye gidebilmek ancak yazma ile (edebiyat ile)
olur. Başka bir hayatı tasvir edersiniz, sizin içinde olmadığınız ama olmasını
istediğiniz olanı. Ve öyle bir yaparsınız ki istediğiniz sayıda insanı da o
hayatın içine sokarsınız. Başka hayatlar gelişir. Böylece insanlar hiç
haberleri olmadıkları hayatların içinde kendilerini bulurlar, onlar için yeni
bir hayat başlamıştır artık.
Rüyalar işte biraz da
böyledir. Sizi edebiyata sürükler. Birçok insanı başka hayatlara sürükler.
Tercih etme hakları yoktur. Ama başka hayatların varlığından haberdar olurlar. Esas
önem de buradadır. Bir milletvekili ile muhatap olabilirler. Bazen bir
başbakanla diyaloglar yaşarlar. Hep naif ilişkilerdir bunlar, düzenin
emredemediği pozisyonları yaşarlar. Artık devlet karşınızda kadüktür, yok
hükmündedir. Siz daha güçlüsünüz. Çok çok uçar kaçarsınız, kötü adamlar sizi
yakalamaya çalışır ama sizin kadar yükseğe çıkamazlar. Öyle uzak diyarlara da
sizin gibi gelemezler. Devletin sayfaları hükümsüzdür, o sayfaları artık siz
yazıyorsunuz. Başka türlü sayfalar, başka türlü tercihler vardır. Ve başka
türlü bir hayat!
Yeniden edebiyata gelmek
isterim: Rüyalarınızı sayfa sayfa yazdığınız yeni ve fantastik bir hayatın
içine! Devlet ya da hükümet tercihlerinin dışında kendi tercihlerinizin olduğu
o fantastik ve tatlı hayata… Rüyalarınızda gördüğünüz o önemli şahsiyetler
uyandığınızda yok olurlar. Artık farklı ve çok sıkıcı hayatın içindesiniz.
Hayat tüm zorlukları ve oyunlarıyla sizle oyun oynamaya devam edecektir. O
çekilmez hayata karşı-bir alternatif hayat için!-sayfalar dolusu yazarak bir
yenisini oluşturabilirsiniz. Yeni hayat daha güzeldir, daha yaşanabilirdir.
İçinde korku ve zorluklar da olsa uyanık olduğunuzdakinden daha merhametlidir.
En azından bir iki isteğiniz gerçekleşmiştir. Belki sevdiğinize, ulaşmak
istediğiniz hedefe ulaşamamışsınızdır ama hayatı yönlendirmede büyük gücünüz
vardır. O güçle kısa bir süre de olsa yeni tercihler sunabiliyorsunuz. Yeni ve
birçok insan devletin direktiflerinden uzak yeni bir hayatta tercihleri dışında
bulunurlar. Ne ilginç değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder