23 Ekim 2013 Çarşamba

Kapitalizm, anarşik sistemdir!





Faiz Cebiroğlu

Kapitalist sistem, aynı zamanda bir anarşik sistemdir. Anarşik sistem, özel üretim anarşisine dayanır. Plansız toplumsal üretim demektir. Bu anarşist üretim, işçi sınıfı ve müttefikleri için, bir numaralı sosyal hastalık oluyor.  Üretim anarşisinin yarattığı bu sosyal hastalık, işsizlik, sefalet, açlık ve  bunalım oluyor.

Emperyalist / kapitalist ülkelerde, iki de bir kendini gösteren  finans bunalımın bir yanı da, bu sistemlerdeki üretim anarşisinden, plansız ekonomiden kaynaklandığını söylemek mümkündür.

Üretim anarşisi, üretim araçları sahipleri ile bu araçlardan yoksun sınıf ve tabakalar arasındaki uzlaşmaz çelişkinin sonucudur. Üretim anarşisi, başka bir ifadeyle,  sermaye ve emek arasındaki uzlaşmaz çelişkilere dayanır. Bu uzlaşmaz çelişkinin sonucu,  bugün, kendini tekrar gösteren tüm Emperyalist / kapitalist ülkelerdeki finans krizi, işsizlik, açlık, sefalet ve bunalımdır.

Yunanistan,  İtalya, İspanya,  Portekiz ve İngiltereye kadar, halk,  temel gıda maddelerini, temel gereksinimlerini karşılıyamaz duruma gelmiştir. İşsizlik parasının giderek yok edilmeye başlanması ve işsizlik parası alabilme koşullarının zorlaştırılması, böylesi bir üretim anarşisinin yarattığı  durumdur.

Bugün, İngiltere 2.dünya savaşından bu yana,  en büyük ekonomik bunalımını yaşıyor. Halk, açtır. Kızıl Haç, açlar için, ihtiyac sahibi İngilizler için, yiyecek dağıtımı yapmaya başladı. Açlık ve sefaletle iligili, Kızıl Haç’ın verdiği rakamlar korkunçtur:

” - İngiltere’de, 5,8 milyon kişi temel gıdalarının sağlanması için ölüm-kalım mücadelesi veriyor.
-         İngiltere’de 4 milyon çocuk, yoksulluk ile açlık sınırında yaşıyor…”

Tüm bunlar, tesadüfi değildir. Tüm bu gerçekler, emperyalist / kapitalist sistemin dayandığı özel mülkiyetin, anarşist üretimin bir sonucudur.

Emperyalist / kapitalist sistemde, üretim anarşisinin hakim olduğu sistemde bu sorunları kökten çözmek, mümkün mü?

Elbette, hayır!

Hayır, zira emperyalist / kapitalist üretim ilişkilerini ortadan kaldırmadan, sömürüden, işsizlikten, açlıktan, bunalımdan, savaştan kurtulmak olmaz. Mümkün değildir.

Kurtuluş mu, tek başımıza da kurtulamayacağız…Tek başına kurtuluş yoktur. Zira mücadelemiz, doğuşu ve istemleri gereği  enternasyonalisttir.

Mücadelemiz, enternasyonel bir mücadeledir. Çünkü,  işçi sınıfı enternasyonalist bir sınıftır. Dünyanın neresinde olursak olalım,  sermayenin emek üzerindeki tahakkümünü kırmak için objektif koşullara sahibiz. Dünyanın her tarafında, bizlere karşı tekleşen sermayeye karşı, bizler de, yaşadığımız ülkenin işçi / emekçi sınıfıyla birlikte, her yerde…tüm dünyada,  uluslararası sermayeye karşı, sosyalizmi / komünizmi kurmak için birlikte mücadele ediyoruz ve etmeliyiz.

Evet… Emperyalist / kapitalist ülkelerde, bugün kendini tüm çıplaklığı ile kendini gösteren bu açlık – sefalet belası, gerçekten, insanlık için bir felakettir. Bu felakete karşı savaşmak, bu sosyal hastalığa karşı mücadele etmek, artık bir zorunluluk olmuştur. Zira bu sosyal hastalığın tedavisi, emperyalist / kapitalist sistemde mümkün değildir.

Artık daha net görüyoruz: Emperyalist / kapitalist üretim ilişkilerini ortadan kaldırmadan, sömürüden, işsizlikten, açlıktan, bunalımdan, savaştan kurtulmak, mümkün değildir

Çare,  özel mülk sahiplerinin  bu plansız üretim anarşisine alternatif olan   planlı ortakça düzendir.

Planlı ortakça sistem,  sosyalizm / komünizmdir.

Hiç yorum yok: