Faiz Cebiroğlu
Roman ve makale yazarı Hasan Bildirici’nin, ”Yazarını tehdit eden toplum”(*)
yazısını okuduktan sonra, şiddet ve tehdit üzerine bir kaç not yazma gereği
duydum. Pedagoji ve de psikoloji branşın da yer alan birisi olarak; şiddet
nedir? tehdit nedir? Şiddet ve tehdite
neden olan olgular nedir? gibi
sorulardan başlayarak, fikirlerimi,
notlar halinde sıralamak istiyorum.
Şiddet nedir? Şiddet, bir insanın bir başka insana karşı giriştiyi
sakatlamak ya da öldürmek maksadı ile yaptığı fiziksel saldırıdır. Fiziksel saldırılar: vurma,
tekmeleme, itme, boğmaya çalışma, her hangi bir cisimle vurma, bıçaklama, gibi.
Tehdit nedir? Tehdit, yazıyla, sözle, ya da el hareketleri ile yapılan psikolojik şiddettir. Psikolojik tehdit: tehdit etme, küfür
etme, tehditkâr bir davranışa sahip olma, bağırma, azarlama, değişik yöntemler
ile rahatsız etme, dalga geçme gibi.
Şiddeti ve tehditi doğuran nedenler nedir?
Şiddete ve tehditkâra
başvuranlar; başkalarının yazdıklarına katılmayanlar, başkalarının
yazdıklarından memnun olmayanlar; ya da başka yazarın politik olgular
karşısındaki tahlil ve sonuçlarına katılmamak gibi sebeplerden kaynaklanıyor.
Bu tipler, yazılanları okumak, tahlil etmek ve doğru sonuçlar çıkarmak yerine,
şiddete ve tehdite başvururlar. Bu tipler, genellikle, çok düşük değere sahip
olan tipler oluyor. Bu tiplerin ruh haletleri açıktır:
Bir: Kişi, politik olarak karmakarışıktır.
İki: Kişi bunaklama devresinde ve politik kimliği belirsizdir.
Üç: Kişi, ne yaptığını bilemez bir merhalede ve kendini kootrol
edecek düzeyde değildir.
Dört: Bu özelliklere sahip olan kişi, aklı sıra, savunduğu
hareketi, şiddetle ve tehditle, koruyor!
Parentez açıyorum: Konuyu,
politik ve yazın alanında sınırlı tuttum. Bu alanda, Türkiye, sol / Kürt
tarihi, kara sayfalarla doludur.
Devam ediyorum.
Bizler, pedagoglar, sosyologlar
ya da bu alanda uğraşan tüm profesyonel kişiler, şiddetsiz ve tehditsiz bir
ortam yaratmak için daha da öncel ve güncel olmalıyız. Hiç bir insan, böylesi
şiddet ve tehdidi kabûl edemez ve etmemesi gerekiyor. Böylesi yöntemlere
başvuran bu ”hastalıklı” kişilere, psikolojik, terapi v.b yardımı yapmalı ve bu
insanları tekrar kazanmalıyız.
Yöntemimiz, iletişimizdir.
İletişim, branşımız ipuçları: ”dikkatli
olma”, ”kim, nedir, bilme”, ”başkalarının söylediklerini sonuna kadar dinleme”,
”somut olma” gibi, merkezi sözcüklerden başlayarak, şiddet ve tehdit ortamını
yatıştırma imkanı vardır ve yaratılır. Bunun tersi bir iletişim, saldırgan,
tehditkâr ve suçlayıcı dil, şiddet ve tehditin devamına vesile olur.
Şiddet ve tehdit, ne yazık
ki, var. Bunun önünü kesmek gerekiyor
Bizler. bu konu üzerinde durarak,
en azından, politik yaşamda, şiddeti ve tehditi en asgari düzeye indirmek için
uğraşmalıyız.
Şiddete ve tehdide hayır diyoruz.
Şiddet ve tehditin önüne geçmek
için, tüm yöntemlerimizi kullanalım.
-----------
(*)Yazarını tehdit eden toplum: Rojeva
Kurdistan
……….
- Eylemsel Yetke: http://faizcebiroglu.blogspot.dk/2014/02/yazarn-tehdit-eden-toplum.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder