6 Ocak 2014 Pazartesi

Sistem, Dersimli Aleviler ve PKK…




 Mustafa Elveren*
Kemalizm olarak Türkiye halkına yutturulan sistem çökmek üzeredir. Bu sistemin hiç bir zaman değişmediğini, sadece renk değiştirdiğini söylemekten dilimde tüy bitti. Yani yeşil cübbeliler ile siyah-kırmızı cübbelilerin diğer bir söylemle postalcılar ile takunyacıların rant kavgası olduğunu defalarca yazdım. Bunlar kapıştıkça ne yazık ki yoksullar ile emekçiler eziliyor.
Sistem bazen Ata-Türk, kimi zaman İslam-Türk, bazen de Derin-Türk olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu gün İslam soslu Derin-Türk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu defa da "Yeni CHP"'yi devreye koyacağı anlaşılmaktadır. “İki ucu kirli bir değnek” gibidir. Başarılı olabilir mi? Eğer kendisini demokratikleştirebilirse belki! Aksi halde başarılı olacağını sanmıyorum.
Bu ülkede hiçbir zaman sistem demokratikleşmedi. Ülkedeki sermaye çevreleri ya Türkçü cuntacılara ya da dini dünya işlerine alet edenlere hep selam durdular. Dolayısıyla ezilen hep yoksul emekçiler oldu. Aynı şekilde Aleviler, Kürtler, gayrimüslimler ve aydınlar da bu sistemden rahatsız oldular.
 “Hem AKP’ye karşı, hem de onun yerine getirilmek istenene karşı demokratik güçlerin kendi alternatiflerini yaratmaları gerekiyor. Bu süreçte Kürtlerin tavrı son derece önemli.” (Fikret Başkaya / Özgürüniversite)
Alevi Kürtler, demokrat Sünni Kürtler, gayrimüslimler ve sosyalistler bu ceberut sistemden çok çektiler. O nedenle bu gruplar sisteme karşı mutlaka ortak hareket etmelidirler. Aksi durumda ezilmeye mahkûm olamaya devam edeceklerdir.
PKK kontrolündeki Kürt Özgürlük Hareketi sayesinde Demokrat Sünni Kürtlerin önemli mesafe kat ettiklerini söylemek mümkündür.  Aşağıda belirttiğim örnekler bize bu konuda epeyce ip uçları vermektedir.
Kürdistan illerinde çok az sayıda Alevi olmasına rağmen 10’dan fazla Alevi vekil meclise gönderildi. Yine Mardin’de sistem tarafından yok edildiği için çok az sayıda Süryani olmasına rağmen Erol Dora vekil seçilmiştir. En son olarak da Diyarbakır (Amed) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yurtsever Alevi olan Gültan Kışanak gösterildi.
Çok üzülerek itiraf etmeliyim ki, Dersim Alevileri bu konuda yeterli bilince sahip değildir. Dersim’de bir Şafii’yi belediye başkanı yapmak bir yana üst düzeyde bir belediye memuru olmasına bile “ilimizin özel koşulları” bahanesiyle tahammül gösterilmediğini biliyoruz. Dersim halkının bu yanlış algıyı en kısa zamanda kıracağına inanıyorum. Aksi halde kendi dar çerçevesinde hapsolmaktan kurtulamayacaktır.
Şırnak’ta hiç Alevi olmamasına rağmen iki tane yurtsever Alevi milletvekili seçildi. “…BDP her görüşe her dile inanca her kesime saygili ve kucaklayici bir otorite, bir yapisi var. başka hangi partinin böyle ahlaki ve insanci bir yapisi var?" (Sırrı Süreyya Önder / facebook paylaşımından)
Eğer PKK çizgisindeki Kürt özgürlük hareketi olmasaydı, Kürtlerin büyük çoğunluğu din etkisiyle Hizbullah gibi tarikat ve cemaatlerin güdümüne girmesi kaçınılamaz olurdu.
İyi ki PKK kontrolünde bir Kürt Özgürlük Hareketi var. Aksi halde Hizbullah veya İslamcı cemaatlerin kontrolünde olsaydı Aleviler, gayrimüslimler, sosyalistler ve dinsizlerin durumu bu gün ne olurdu? Düşünmek bile istemiyorum.
Bu gün Suriye’de yaşanan olaylar bu durumu net olarak ortaya koymaktadır. Suriye’de Alevilerin güvenliği için PYD-PKK’nin varlığı büyük önem taşımaktadır.
PKK çizgisindeki Kürt özgürlük hareketi sevabıyla-günahıyla tüm halklar için en sağlıklı bir oluşum olduğunu düşünüyorum.
05.01.2014
 *Emekli Öğretmen

Hiç yorum yok: